Düşüncenin İklimi
Düşüncenin İklimi
Yaşam dediğimiz şey kimseye baki olmayan bir süreç ise, senin bu âlemde zengin olman ya da fakir olman, güçlü olman ya da zayıf olman fark etmez. Her ikisinin de sonu vardır gidecekleri yer aynıdır. Farklı olan bu âlemde ki yaşamlarıdır, kendilerin de gördükleri ucuz bir meziyettir. Bu da sadece onları mutlu etmektedir. Oysaki hereksin yaşamı da kendini ilgilendirir. İnsanoğlu bunu bildiği halde asla ders almaz hiçbir şeyden.
Senin varlığın, gücün, kuvvetin ya da üstünlüğün nereye kadardır. Kendisinden başkasına faydası olmayan bu zihniyette ki insanlar toplum içinde sanki değeri biçilmez biri gibi görürler kendilerini.
Başkalarına selam vermek bile istemezler, havalarından da geçilmez.
Hiç bilmezler ki etrafındaki pek çok insan onları görmek bile istemez, kapılarında hizmetkâr durumuna bile düşseler onlara minnet etmez. Onların onur ve haysiyetleri senin zenginliğinden daha üstündür. Onlar insanı insan gibi görür, yaratandan ötürü sever yaratılanı ama sen bunu bile bilmezsin.
Sahip olduğun servetin gözünü döndürmüş, yüreğini karatmıştır. Duyguların körelmiştir senin.
Sen hak hukuk, haram helal de bilmezsin hele kul hakkını hiç bilmezsin. Senin taşlaşmış yüreğin insan sevgisinden, değerinden uzak olduğu gibi inancından da uzaktır. Deli Dumrul misali köprünün başında beklersin sadece. Ta ki Azrail gelip başucuna dikilinceye kadar.
O zaman aman dilersin bir bir çalarsın kapıları ama fayda vermez. Nerde şimdi senin varlığın, gücün, üstünlüğün. Çalıp çırpıp biriktirdiğin malın mülkün nerde şimdi. Etrafında dolanan dalkavuklarında yok bak ortada.
Çünkü sen eşiği yüksek olan muhannetlerdendin. Muhannete boyun eğmek ise ucuz insanların işidir. Sana boyun eğen o ucuz insanlar ise sen dara düştüğünde yanında olmayacaklardır.
Fakat senin hakir gördüğün, fakirdir yoksuldur, zayıftır ama inancı ve yüreği güçlü olanlar ise Özü ve sözü bir olanlardır.
Onlar senin etrafındaki ava nelerine zaten insan gözü ile bakmamışlardır. Çünkü onlar sadece senin malını mülkünü korumuş, senin gölgen altında başkalarına zulmetmiş, sana kölelik etmişlerdir.
Sen kendini ne sanarsan san, kimin yerine koyarsan koy, adam gibi adamlar senin yanında iken, kendilerini dev aynasında gören ve kendini insan sanan bu küçük adamlara değer vermezler. Onlara değer veren etrafındaki dalkavuk ve yalakalardır. Bu türlerinde verdiği değer ancak kendileri kadardır. Seni yüceltmeye yetmeyecektir.
Ey insan! Şöyle bir düşün,
Yalan dünya dediğimiz bu âlem hepimiz için geçicidir. Gün gelip herkes göçecektir buradan. Doğru olan budur. Öyle ise bu dünyanın nimetlerine aldanıp, kibirlenmenin, böbürlenmenin bir manası yoktur. Kendinde ki gücü kullanıp mazlumu ezmenin hiç anlamı yoktur. En önemlisi de ikiyüzlü şerefsiz olmanın hiç gereği yoktur.
Sen belki bolluk içinde, sefalaet içinde yaşarsın diğeri de hayatı devam ettirebilmek için çabalar sonuçta ikisi de yaşar ve aynı yere gider. Fakat birin ardından çok iyi idi derler diğerinin ardından lanet ederler.
Kişi kendi değerini kendisi belirler, bakışı, görüşü ne ise çevresi de ona göre değer verir.