content

15 Oca

Düşmeye Gör…

Bir yerde yazılıydı.

*

Hele bir düşmeye gör tek tek dostların azalır

Kalanlar çare olmaz, tavuk verir kaz alır

Birçok dost bildiğin bu halinden haz alır

untitledHele bir düşmeye gör

++

Hele bir yerinden oynasın taşlar

Hemen yüz çevirir, güler geçer arkadaşlar

Ah ne fayda yolunsa saçlar, dövülse de başlar

Hele bir düşmeye gör

++

Hele bir şaşmasın hesaplar, yaban olur sözler

Çok manalı, kinayeli söylenir sözler

Anlamlı bakar dost gördüğün nice kem gözler

Hele bir düşmeye gör

*

İtibar, serveti kaybetmek, toplumdan düşmek.

İnsanların gözünde dibe vurmak, çaresizce boğuşmak ve onurunu ezerek yardım istemek.

Bu dizeler, Rahmetli Başbakan Adnan Menderes döneminde örtülü ödenekten yardım isteyen dönemin ünlülerini çağrıştırdı.

*

Yarım asır sonra ortaya çıkan belgelerde, o dönemin edebiyat ve sanat alanındaki ünlü isimleri neler diyordu?

Örneğin Necip Fazıl Kısakürek…

“ Haftalardır Ankara’nın bu ücra otelinde cinnet buhranları içinde çırpınmaktayım. Bunca muvaffakiyetten sonra uğratıldığım bu hal ve düştüğüm durum hayatıma mal olabilir. Çıldırmak üzereyim. Yemin ederim ki yalan söylemiyor, rol oynamıyor ve edebiyat yapmıyorum. Lütfen biraz yardım”

O, Necip Fazıl Kısakürek ki…

Hariciye Nazırı dedenin tek torunu, sedef kakmalı beşiklerde büyümüş, Fransız mektebi, Amerikan kolejlerinde okumuş, çocukluğunda en az on dadı peşinden koşturmuş, Türk edebiyatının en ünlü kalemlerindendir.

*

Ve yine örtülü ödenek belgelerine göre…

“ Eşim hasta, çok müşkül durumdayız” diyen Peyami Safa.

“ Evladımın paltosu, iskarpini kalmamış” feryadıyla yurtdışındaki oğlu için para isteyen Yusuf Ziya Ortaç.

Yahya Kemal Beyatlı, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Mesut Cemil Bey, ressam İbrahim Çallı.

Her biri o devrin başbakanlık müsteşarından mektupla yardım istiyor.

*

Milletin gözünde zirvedeler

Gizli yazışmalarda  dipteler

Çaresizlik, muhtaçlık içinde…

Devlet yardımı gözlemekteler.

*

Düşmeye gör.

O gün bilinmese de aradan yarım asır geçtikten sonra gerçekler ortaya çıkıyor.

Ve o gerçekler- doğru veya yanlış-  yürek parçalıyor.

Yaşama ışık tutuyor.

*

Ne var ki bugün çok kimse “düşmemek için” her türlü manevrayı yapıyor.

İşini bilen hacıyatmaza benziyor.

Beceremeyen eksenini kaydırıyor.

Bir şekilde yolunu buluyor!

***********

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank