Durum Ciddi!.. Birileri Başbakan’ı Uyarmalı!..
Durum ciddi… Siyasi bir mülahaza ile ilgili değil durumun ciddiyeti. Telafisi mümkün olmayacak bir kararlılık içinde Başbakan.
Bu seferki, ne ucube gördüğü bir heykelin yıkılması, ne de muhalif köşe yazarı konusunda, medya patronuna çekilen zılgıt!..
Ne, yeni bir gece yarısı baskını kanun, ne bir ihale, ne yeni Anayasa… Ne seçimler, ne de seçim sonrası.
Ne yazanlarını ve içeriğini dengesizlikle suçladığı Avrupa Parlamentosunun Türkiye raporu..
Ne yeni bir van minüt çıkışı.
Hukuk, demokrasi laiklik, işsizlik, ekonomi, eğitim, sağlık, tarım, geçim sıkıntısı, sosyal ve hukuksal travmalar da değil kararlılığın konusu!..
Ergenekon, Balyoz, Tele-kulak da değil.
Başbakan ülkemizin başına nükleer santral belasını sarmakta kararlı!..
“Akkuyu Nükleer Santralı için birkaç gün içinde kazma vurulacak !. Kararlıyız!..”
Vurdu masaya Başbakan!.. “Kararlıyız!...”
Hem de, gelişmiş dünya ülkesi; Japonya’nın nasıl tam bir felaket içinde olduğunu görüp dururken.. Hem de, bütün dünyayı tehdit eden bir doğal afetin yarattığı nükleer tehlikenin kara bulutları dünyanın dörtbir yanını sarmışken kararlıyız diyor Başbakan!.. Durum ciddi!...
Birileri Başbakan’ı uyarmalı.. Felaketin boyutlarını anlatmalı..
Bu kararlılık bir gaflettir..
Bütün ülkeler, ihtiyatlı davranıp tedbirler alırken!.., kendi nükleer reaktörlerini kapatırken, nükleer projelerden vazgeçerken!..
Kendi ülkesine “nükleer santral kurmakta kararlılık” ülkeye hizmet değildir..
Bunu birileri Başbakan’a anlatmalı!.
O başbakanlığı, “istersen asarsın ister kesersin!” noktasında anlıyor hala!..
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bu tehlikeyle başa çıkamazken, belayı defetmenin yollarını ararlarken, Başbakan’ın “kararlılığı” hangi mantığın, hangi bilimsel güvencenin ürünü!..
Olası bir felakette ülkemizin alabileceği tedbirler, Rusya’dan, Japonya’dan, Almanya’dan çok mu daha ilerde olabilecek!?..
Almanya kapatıyor, biz yapıyoruz.. Rusya vazgeçiyor, biz yapıyoruz; hem de Ruslara yaptırıyoruz.. Hem de yarı yolda kendi projelerini kendi mahkemeleri iptal etmişken..
Başta Japonya, tüm dünya devletleri şu an bu dev tehlikeyle boğuşurken, biz yapıyoruz!.. Dünyayı, radyasyon bulutları sarmışken, Başbakan adeta kükrüyor!.. Kararlıyız!..
Başbakan kararlı!.Çünkü delikanlı!..Cesur!..Akkuyu’ya nükleer santral kurulacak!.
“Biz senin delikanlı tarafını seviyoruz!.. Daha önce hiç böyle bir başbakanımız olmadı!”Hakkı verilmeli övgünün.
Ve tescillenmeli yiğitliğimiz Başbakanımız üzerinden!.“Bize bişey olmaz abi!..”
Çernobil sonrası dönemin San. Ve Tic. Bakanı Cahit Aral’da radyasyonlu çay içerek, bize bişey olmayacağını göstermişti abilerine!..
Dönemin Başbakanı Özal, “radyoaktif çay daha lezzetlidir” , Cumhurbaşkanı Evren’de “Radyasyon kemiklere yararlıdır” özdeyişleriyle “Dünya bilimsel safsata literatürüne” yazdırmışlardı adlarını.
Bilmezler mi ki; ne bilimsel sahtekarlık, ne de delikanlılık doğa kanunlarına sökmez.. Kanunlarını ayrımsız icra eder doğa. Dikkate almayanlara karşı ise, daha acımasız davranır.
---------------------------------
Durum ciddi. Çok ciddi!..
Birileri Başbakan’ı uyarmalı. Siyasi danışmanları var da bilimsel danışmanları yok mu?
Bir başbakan, her konuda karar verebilir ama, her konuyu bilemez.
Bu nedenle başbakanlar bilim kurullarıyla birlikte çalışmak durumundadır..”Yaptım oldu’ların” vebali büyüktür.
Başbakanı uyarmak bilim adamlarına düşer. Yoksa, tarihi sorumluluğun çoğu onların olur.
Trene alınmamakla tehdit edilen siyasi danışmanlar, uyarmaktan çekine bilirler.
Ama bağımsız bilim adamları; sizler yapın görevinizi..
Nükleer santral için ek koruma tedbirler talep edecekmişiz yapımcı Rus’lardan..
Kelin merhemi var mı ki kendi başlarına sürsünler!.. Niçin kendi projelerinden vazgeçtiler? Çernobil’in bütün belaları alınan tedbirlerle defedile bildi mi, yoksa hala sürüyor mu?!.. Var mı hayat şu anda Çernobil’de?
Olağanüstü ek tedbirler alına bilseydi Japonya bunu almaz mıydı ?!..
Başbakan “nükleer” nedir bilmiyor. Tedbirle belanın savuşturulabileceğini sanıyor.
İşte bu nedenle bilim adamlarına büyük görev düşüyor.
Anlatmalılar Başbakan’a Radyoaktivitenin, nükleer reaksiyonun, zincirleme reaksiyonun, fizyonun, füzyonun, radyasyonun, alfa, beta, gamanın ne olduğunu.. Etkilerini.. Yarılanma ömrünü, radyoaktif yayılmanın, radyasyonun durdurulma imkanı olmadığını, etkilerinin yüzlerce yıl süreceğini, radyoaktif maddenin yok edilemeyeceğini!..
Öğretmeli birileri Başbakan’a.. E eşittir mckare’ fomülünün sadece birkaç hecelik bir ifadeden ibaret olmadığını...
Bilmiyor, nükleer enerjinin ne olduğunu, ne imam hatip de, ne de daha sonraki okullarında öğretmediler ona.. Fahri doktorluk zaten kapsamaz bu konuyu..
Bu yüzden, Başbakan, nükleeri “tüpgaz” sanıyor.. Tüpgazı da sokmayalım evelere öyleyse diyor.. Nükleer santral kurmayı, köprü yapmak, tüp geçit açmak sanıyor..
Tüp gazın, değil ama, nükleer tehlikenin yüzbinlerce hatta milyonlarca kişiyi hem anında, hem de gelecek nesiller boyu, yıllarca süren işkenceyle yok edeceğini birileri anlatmalı ona!?.
Onlarca defa Rusya’yı ziyaret etti. Hiç mi merak etmedi Çernobili, Hiç mi yolu düşmedi o diyara? Onlarca yıl, onbinlerce sakat ve hilkat garibesi canlıların doğumuna neyin neden olduğunu bilmiyor mu!?.. Akkuyu bir Çernobil!.. Düşünmek bile ürpertici!..
Yazının Tarihi 16 Mart 2011. Tarih bu günü kaydedecek defterine…
Japonya’da, nükleer felaket!..Doğa,depremle, tsunami ile veremediği zararın öfkesini çıkartıyor!.. Dünya alarmda. Başbakan R. Tayip Erdoğan Nükleer santral kurmakta kararlı!..
VE ŞU GARİPLİĞE BAKIN Kİ;
NÜKLEERE HAYIR DİYENLER BUGÜN ÜLKEMİZDE YARGI ÖNÜNDE…
Haydaaa!... Yuuhhh!... Çüşşş!... deme.. Patagonya değil Ülke gerçeği..
Dünya nükleer santralleri masaya yatırırken, Türkiye’de 58 nükleer karşıtı hapis istemiyle bugün 3. kez hakim karşısında...
Japonya’da yaşanan bu felaketin ardından bu konuda, alınacak önlemlere hatta santralara kilit vurmaya yönelik çalışmalara hız verilirken, ve dünya ülkeleri yeni çalışmalar yaparken, nükleer karşıtları Türkiye’de üç yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor..
Mersin Akkuyu’da yapılmak istenen santrale karşı, geçtiğimiz Temmuz ayında Meclis önünde eylem yapan 58 kişinin yargılanmasına bugün, Ankara 15. asliye ceza mahkemesinde devam edilecek.. (BİRGÜN)
Eh!... Varsa bir yorumunuz yapın!..
Ben sadece soruyorum Tanrı’ma; Ne suç işledik de “kararlılık” sahibi bir başbakanı layık gördün biz kullarına?..
Sevgılı hocam,
Butun yazınıza bedel bu cumle ozetlıyor. Acı acı guldum. Icım buruldu.
Ben sadece soruyorum Tanrı'ma; Ne suç işledik de "kararlılık" sahibi
bir başbakanı layık gördün biz kullarına?..
Sevgılı hocam,
Durum gercekten cıddı.
Abd ve AB nın dayatmaları sonucu basbakanın yapacagı hıcbır sey yok.
Irak,Iran, Sudi,Lubnan vs...bakın oralarda da Nukleer santral adı altında ıc savasta degıller... Onemlı olan nukleer santralın kurulup kurulmaması degıl.Bızım vatandaslarımızın canı cehenneme gıbı...
Bırılerı basbakanı uyardı.
Apoya ev hapsı arkasından salıverılme...
hapısten cık vekıl ol.......
Sonra da gel bdp nın basına genel baskan,
sonrada turkıyenın basına bela ol.
Basbakanı kımse uyaramaz.
Bırılerı nasıl basbakanı uyaracak? emır buyuk abilerden.
O abilere karsı boyun kıldan ınce...
GERCEKTEN DURUM CIDDI
BIRILERI BASBAKANI UYARMALI
ONE MINUTE...
Bız bırbırımızı uyarsak daha anlamlı olmaz mı?
Bu ulkede bırkac ınsanın hesabı yapılmaz cabukta gozden cıkarılır ama,
mılyonların sesı yok ta sayılamaz...
Secımler onemlı
Oylarımızla one mınute demelıyız.
Hangı lale devırlerı sona ermedı bu ulkede ve
bu devır de badem devrı olsun.
Hayatta kımseyı degıstıremezsın.
Ve kımse ıcın degısmemelısın.
Ne sen baskası ıcın mecburı ıstıkametsın
ne de bı baskası senın ıcın.
Yorma kendını ve
Bırak hayatına eslık etmek ısteyenler senınle gelsın.
Bıze eslık etmek ısteyen mılyonlarca kısı var.
Ankara'dan saygılar...
Mart 20th, 2011 at 04:41