Durgun Denizde Açan Sarmaşıklar!
Durgun Denizin Sarmaşıkları, Fedakarca Açar... Solmayı Düşünmeden!
Hayatımızda yaşadığımız durgunluklar vardır ya! O durgunluklar bazen yaşamamızı sarmaşık filizi gibi sarmalar, sarmaladıkça da bizleri ayrı dünyalara götürür, seni taşıdıkça da bakarsın ki hayatta o durgunlukların anlamsızlığı seni boğuyor hareketini bile hissedemiyorsun yaşamının güzelliğini... Evet sevgilinin sevgisini, durgunluklar içersinde güzeli yakalama arzusu bulunmak yerine, sarmaşıklı haline takılmak geçiyor içimden, sarmaşıklar açmasa da kucağını...
Kucaklarken yağmur tüm sağanak haliyle denizi .. İster ki kendi hışmıyla kabartsın o durgun denizi... Ama nafile denizler sevgililer, sevgiler gibi o kadar durgunlaşmış ve de yorulmuş ki hangi etki yapmayı düşünse de yağmur, asla etkilenmez, tınmaz olmuş sevgiyi bilmez halleriyle...
Yaşarken denizin durgun halini yağmur, bazen kar, tipi, boran, fırtına olmak ister kendisine duyduğu öfkesiyle... Buna sevgi, saygı duyduğu hisleri engel olur ve tipi dönüşür kara, boran dönüşür sağanağa, fırtına da dönüşür aşka, aşkına (denizin durgun haline) özlemle...
DURGUN DENİZ: Özlemez yağmuru, çünkü yaşamıştır sağanakları (sevgileri), özlemez paylaşımı, çünkü paylaşmıştır; artırmaz artık paylaşımlarından ki özlesin, istemez güzellikleri yaşamayı, çünkü öyle durgun haliyle artık dur demiştir, güzelliğin koluna takılmak yerine parmağını bile tutamadan... Ama isterim ki durgunlukların içersinde de fark edilesi sarmaşıkları sarmanın ihtişamlı yanlarını anlamak vardır ya! Onu yakalamak, ona tutunmak uğruna yapılası fedakarlıklar, oluşturmuştur denizi, okyanusa kavuşturmuş ve taşırmıştır sevgiliye inat duygularla...
Feda etmiştir denizin ve okyanusun sularını... Feda etmek de ne demek belki de durgun haline hiç aldırış etmeden, onu hareketlenme duygularını yaşasın diye kendini unutmuş... Deniz ise güvenmiş tüm suyuna ve sıcaklığına, nasıl olsa sağanaklar hep olur, karlar hep beni bulur tınmayan arzusuylaaa... Bakarsın ki tutunulacak sarmaşıklar kendisini sıkı sıkı saran sevgisiyle açmış kendi dünyasında, kendi çabasıyla gül olmak istercesine durulmuş, kendini kandırarak denizin durgunluğuna, ilgisiz haline alınsa da yüreği...
Kim böyle bir denizde sarmaşık gibi GÜL misali açmak ister... Ben istemezdim, çünkü denizin fedakarlıkla, sıcak saran halinin o duyarsız oluşu, her çiçek gibi sarmaşıkları açmak yerine, boynunu büktürmüş olup kırmaz mı, soldurmaz mı? Su da olsalar bile...
Denizlerin durgunlukları değil de sevgi dolu, fedakarlık dolu, ilgi dolu halleri su yerine özlem dolu halleri etkiler bizleri ve benii...
ÖZLEMLERİMİZ fedakarlık denizine, ilgi denizine, kurumayan sevgi sarmaşıklarına olmalı, çünkü durgun deniz SEN isen eğer, sen de özlemelisin feadakarlıkları, ki sarmaşıkları GÜL misali açtırabilelim sevgimizle...
İlgi denizinde sarmaşıklarınız gül misali açarken; sevgi, FEDAKARLIKLARLA SİZLERİ SARMALASIN!