Dünyanın En Sevilen Hastalığı
Hastalar, doktorlar, eczacılar, ilaç firmaları… kısaca herkes tarafından en çok sevilen hastalık soğuk algınlığıdır. Birkaç gün işten kaytarmak, ailesinin, çevresinin ilgisini çekmek isteyenler için de idealdir.
Soğuk algınlığı öyle astım gibi, bronşit gibi kalıcı değildir, insanı birkaç gün rahatsız eder ama sonra iz bırakmadan geldiği gibi de geçip gidiverir.
Diyelim ki, çocuğunuz hastalandı, ateşi çıktı, burnu akıyor, boğazı ağrıyor. Endişe ile doktora koşuyorsunuz, çocuğum acaba bronşit mi, zatürre mi, nesi var diye.
Muayene bitiyor ve doktorunuz müjdeyi veriyor: ‘’Gözünüz aydın, çocuğunuz hastalığı sadece basit bir soğuk algınlığı.’’ Mutluluktan uçmaz mısınız?
Ya da kendiniz hastasınız. Akşamları artan bir ateş, hâlsizlik, biraz öksürük, göğüs ağrısı… Sigara da içiyorsunuz ya, korkuyorsunuz. ‘’Sakın kanser falan olmayayım’’ diye de dua ediyorsunuz içinizden.
Ama, Allah’a şükür ki, sizin hastalığınız da soğuk algınlığı. Sevinmez misiniz? Hele memursanız, doktor size bir de üç-beş gün istirahat vermişse… göbek atmaz mısınız?
Tıp cephesi de memnun ve mutludur
Hastanede olanları bilmem ama muayenehane doktorları da soğuk algınlığına bayılırlar, eczacılar da ilaç firmaları da. Soğuk algınlığı salgınlarında doktorların hasta sayısı birden müthiş derecede artar, eczacılar daha çok ilaç satarlar.
Salgınlar geciktiğinde yağmur duası gibi ‘’virüs duasına’’ çıkan doktorlar olduğunu söylersem de şaşırmayın.
Amma ve lâkin, dünyada soğuk algınlığı kadar gereksiz ilacın kullanıldığı bir başka hastalık daha yoktur, o da başka.
‘’İlaç kullananlar bir haftada, kullanmayanlar yedi günde iyileşir’’ sözünü bilmeyen, duymayan yoktur.
Gel gelelim bu sanki boşuna söylenmiş bir sözdür, çünkü hem hastalar ilaç almazlarsa iyi olmayacaklarını sanırlar ve hem de doktorlar ilaç yazmadan duramazlar.
Soğuk algınlığı ilaçları hava cıva
Kullanılan birkaç ‘sözde soğuk algınlığı ilacı’ ise, özel durumlar dışında vücuda zarar vermekten ve ciddi ekonomik kayıplara sebep olmaktan başka bir işe de yaramıyor.
Tıbbi Fetva Kurumu FDA bir heyeti 6 yaşından küçük çocuklara ‘öksürük ve soğuk algınlığı ilaçlarının yasaklanmasını’ tavsiye etti.
Rapora göre, hem bu ilaçların etkili olduklarını gösteren kesin bilimsel kanıtlar yok ve hem de çok ciddi hatta ölümcül de olabilen yan etkilere sahipler.
Amerika’ da son 35 yıl içinde en az 125 çocuğun reçetesiz satılan ve ‘tezgah üstü ilaçlar’ adıyla bilinen bu ilaçlar yüzünden öldükleri belirlenmiş; ölüm ihtimali 2 yaşından küçüklerde daha fazla.
Soğuk algınlığı için antibiyotik kullanmak da gereksiz olması bir tarafa zararlıdır. Antibiyotiklerin virüsler üzerine hiçbir etkisi yoktur. Antibiyotikler, sadece orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit gibi komplikasyonlar için doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.
Vitaminler soğuk algınlığını önlemez
Özellikle yüksek doz C vitaminin soğuk algınlığını önlediğine yaygın şekilde inanılır, buna doktorlar da dahildir. Ancak bugüne kadar bu bilginin gerçek olduğuna dair kesin bir kanıt da elde edilememiştir.
C vitamininin sağlıklı yaşam için gerekli olduğu, antioksidan özelliği bulunduğu elbette doğrudur. Vitaminler, özel durumlar dışında ilaç olarak değil de meyve ve sebzelerden doğal olarak alınmalıdır.
Vitamin alırken aşırıya kaçılmamalıdır, zira fazlası zararlıdır, yan etkilere yol açabilir. Uzun süre hele de yüksek dozlarda C vitamininin de, ciddi ishallere neden olabileceği unutulmamalıdır.
Ekinezya balonu
Ekinezya, tüm dünyada son yılların en gözde bitkisel ilaçlarından biri.
Doğal beslenme ürünleri mafyasının zaman zaman belirli bir bitkiyi, bir ürünü müthiş bir şekilde parlatmasına şaşmamak lazım, zira bu işin içinde milyar dolarlar var. Son günlerdeki ekinezya pompalaması da bu oyunun bir parçası.
Ekinezyanın, bağışıklığı kuvvetlendirdiği, nezle ve gribi önlediği, yaraları iyileştirdiği, romatizmaya, alerjiye iyi geldiği söylenir.
Bunlar sonuçlarına hiçbir şekilde güvenilmeyecek sözde araştırmalardan çıkan sonuçlardır. Üstelik, bu bitkinin hangi türünün, bitkinin hangi kısmının, nasıl kullanılacağı da belli değildir.
Ekinezya, alerjik reaksiyonlara ve mide-bağırsak şikayetlerine yol açabileceği gibi, tüberküloz, AİDS ve çeşitli romatizmal hastalıklarda tehlikeli olabileceği de bilinmektedir.
Ben böyle çok övülen, ballandırılan ne olduğu tam bilinmeyen otlardan, bitkilerden ürkerim, uzak dururum.
Dünyanın en sevilen hastalığına karşı, ekinezya çayı yerine, ıhlamur için, ada çayı için, kuşburnu için, nane-limon için.
Umut çorbada
Soğuk algınlığı tedavisi için ilacı unutun. Tıp bu hastalık için 21. asırda, hâlâ geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan tedavi yöntemlerinden medet ummakta.
Daha bundan birkaç sene önce çok muteber tıp dergilerinden birinde atalarımızın soğuk algınlığı ve gribe karşı tavsiye ettikleri havuçlu, patatesli, kerevizli, soğanlı, maydanozlu tavuk sulu çorbalarının gerçekten de etkili olduğunu gösteren bilimsel bir araştırma yayınlanmıştı.
Tıbbın ‘üşütme’ karşısında ne kadar çaresiz, ne kadar eli kolu bağlı olduğunu anlayın.
Peki, ne yapalım?
Mümkünse en azından bir iki gün istirahat edin.
Bol sıcak sıvı için. Ihlamur, ada çayı, nane, limon çayları bunun için idealdir.
her türlü mevsim sebze,salata ve meyvelerini, fermente ve lifli gıdaları, balığı sofranızdan eksik etmeyin.
Şeker ve undan, hazır yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
Odanız nemli olsun. Radyatörlere su kapları, sobaların üzerine çaydanlık koyun.
Burun tıkanıklığının en iyi ve en zararsız tedavisinin burnun tuzlu suyla yıkanması ve ortamın nemlendirilmesi olduğunu unutmayın.
Yüksek ateşiniz varsa, doktorunuza danışarak ateş düşürücü ilaç alın.