Dünya Kadınlar Günü Ve Neveser Kökdeş
Bugün Dünya Kadınlar Günü. Bütün kadınlarımızı kutluyor, hepsine Allah’ tan sağlık, mutluluk ve huzur diliyorum. Sizlere bugün bu kadınların en güzellerinden birini tanıtmak istiyorum. Türk Musikisinde kendi has üslubu ile bugün de çok sevilen ve söylenen birbirinden güzel şarkı ve tangolar hediye eden; piyano, tanbur ve gitar çalan, güfte de yazan… bu kadın Neveser Kökdeş. İşte onun hayat hikayesi ve eserleri.
1904 yılında bazı kaynaklara göre Üsküdar’ da, bazılarına göre de babasının sürgünde olduğu bugün Yunanistan sınırları içinde olan Drama’ da dünyaya gelmiştir. Doğum yeri ile ilgili bu karışıklık muhtemelen, bir baba ve üç anneden 8 kardeşi olmasıyla ilgilidir. Kardeşlerinden biri de ünlü operet bestecisi Muhlis Sabahattin Bey’ dir.
Neveser Hanım, Notre Dame de Sion’ da okumuştur ve zamanına göre çok iyi bir eğitim almıştır. Burada piyano çalmasını da öğrenmiş, okuldaki bir yarışmada birincilik kazanmıştır. Müzik zevkini, çeşitli klasik ve halk sazlarını çalabilen, amatör bir müzisyen olan babasından almıştır.
Varlıklı bir ailenin kızı ve döneminin şık hanımlarından biri olan Neveser Hanım, çok genç yaşında topçu subayı Mehmet Ali Üsküdarlı ile evlenmiştir. Ancak, bu evlilik çok kısa sürmüş, henüz ikinci yılında eşinin Çanakkale Savaşı’ nda şehit düşmesi neticesinde bir yaşındaki oğlu Adnan ile dul kalmıştır.
Bir tarafta eşinin ölümü ile küçük bir çocukla genç yaşlarda yalnız kalması, diğer tarafta ekonomik sıkıntılara girmesi yüzünden içine kapanmış ve sinir hastası olmuştur. 35 yaşlarında geçirdiği yüz felci nedeniyle yüzünün sağ tarafını kullanamaz olması da onu büsbütün üzmüştür. Çok güzel bir yüze sahip olan Neveser Hanım, giderek kendi kabuğuna çekilmiş, insanlardan kaçar olmuştur.
Hayatının son yıllarını Moda’ da Ahmet Sapmaz’ ın himayelerinde yalnız başına geçirmiş, 1962 yılının 7 temmuz günü de evinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.
Bestekarlığa 12 yaşında başladı
Besteciliğe 12 yaşında polkalar besteleyerek adım atmıştır. Bestelerini ağabeyi Muhlis Sabahattin’ in ölümünden sonra ortaya çıkarmış, ilk eseri radyoda onun öldüğü gün yayınlanmıştır. Ölümünden sonra da eserlerinin yakılmasını vasiyet etmiş ve bu nedenle de pek çok bestesi yakılmış ve böylece de kaybolup gitmiştir.
Bazı kaynaklara göre 500’den, bazılarına göre ise 1000’ den fazla eser bestelediği tahmin edilmekle beraber, elimizde bunların 100 kadarının notası vardır. Eserleri, tango, vals, operet ve şarkı formlarındadır. Kökdeş, zamanında ‘tango şarkılarının kraliçesi’ olarak da isimlendirilmiştir.
Şarkılarının çoğu semai (vals) usulündedir ve çoğu eserinin güftesini de kendisi yazmıştır. Şarkılarında kadınlara özgü bir duyarlılığı hissetmemek mümkün değildir. Bunlar, besbelli ki kadın eli değmiş, şık İstanbul şarkılarıdır.
Ağabeyi Sabahattin Bey’in operet temsillerinde piyano çalmış ve ona ait bazı operet şarkılarını taş plaklara okumuştur.
İstanbul Radyosu’nda bir süre tanbur sanatçısı olarak çalışmış, ama radyoda aradığı ortamı bir türlü bulamamış ve mutlu olamamıştır. Geleneksel kalıp ve üsluptan farklı olan bu tarz Mesud Cemil tarafından ‘Neveser Musikisi’ diye alay edilmiştir. Radyo müdürü olan Mesud Cemil’ in ‘’Benim sağlığımda Neveser Hanım adında bir kimse İstanbul Radyosu’nda neşriyat alamaz’’ dediği söylenir ki, o da zaten bir süre sonra radyodan ayrılmıştır.
26 Mart 1953 tarihli radyo mecmuasında yer alan bir röportajında kendisine yöneltilen eleştirilere karşı şunları söylemiş:
‘’Fes-mes devri geçti, niçin musikimizde inkilabı hazmetmiyoruz. Dede’ler ve Rahmi Bey’lerin bile zaman zaman Türk musikisinde inkilap yapmak üzere harekete geçtikleri görülmüş, fakat fes’in altındaki zihniyet karşısında daha fazla cesaret edememişlerdir. Yani herkes bilir ki Dede’nin valsleri vardır(.. )
Benim ’aman’larım basit eski tarz ’aman’lar değildir. Fakat geçenlerde radyoda dinledim -ismi lazım değil- bir hanım sanatkarımız bir köçekçemdeki ’aman’ı, gazel ’aman’ına çevirdi. Bir ’aman’ çekti ki, ben de aman dedim. Eserlerimi güzel okuyan sanatkar Sabite Hanım’dır. Mualla Mukadder de fena değil, fakat Sabite Tur’un sesi, alafranga nağmelere daha çok gidiyor.(...)
Bu işten kırk para kazanmıyorum. Üstelik eserlerimi orkestrasyon yaptırmak için cebimden para verdiğim bile oluyor. Bestekarlık bana sıhhatimi, saadetimi, her şeyimi kaybettirdi. Bütün bu zahmetin ve ızdırapların mükafatı nedir biliyor musunuz? Bestelerimi tahfir etmek suretiyle harcamak. Halimi görüyorsunuz. Halbuki Türk müziğini hudutlarımızın dışına çıkarmış bir sanatkarım. Eserlerim halen Londra ve Paris operalarında çalınıyor."
Şarkılarından bir demet sizlere:
HİCAZKAR ŞARKI:
Gül dalında öten bülbülün olsam
Ötsem yanık yanık gönlüne dolsam
Aşkını dilesem kalbimi sunsam
Ne olur uğruna sararıp solsam
Baharım, çiçeğim, güzelim, sevgilim
Sar beni kollarında canım diyeyim
Bir kuş olsam da pencerene konsam
Aşkın şarkısını sana okusam
Göğsünde yatsam da biraz uyusam
Elemi unutsam neşemi bulsam
NİHAVENT ŞARKI:
Hüsranla gönül hep inler
Gece gündüz ah eder
Bir serab oldu şimdi hayalin
Canım sen, neşem sen, bir lahza görsem
Neden solar çiçekler, onlar da hasret mi çeker
Bilinmez ne söyler, sevdiğini mi özler gözler
Bir serab oldu şimdi hayalin
Canım sen, neşem sen, bir lahza görsem
NİHAVENT ŞARKI:
Yıllardır bekliyorum, bir gün gelirsin diye
Neden bağlandı gönül vefasız sevgiliye
Kalbimdeki aşkını hayalimle süsledim
İnana bana güzelim seni candan özledim
Çoktandır hasretinle inliyor dertli gönül
Izdırapla mı geçsin böylece benim ömrüm
Kalbimdeki aşkını hayalimle süsledim
İnana bana güzelim seni candan özledim
RAST ŞARKI
Hayal ufkunda açan bin bir renkler
Enginlerde efsane güzellikler
Mehtap hazin, denizde sis, meltemler
Bana aşk şiir, şarkısı söyler
Ruhum coşar, ah, hülyalara dalar
Unutulmaz o tatlı hatıralar
Mehtap hazin, denizde sis, meltemler
Bana aşk şiir, şarkısı söyler
Ve birkaç örnek daha:
SEGAH ŞARKI: Sevmek seni bir suç ise affet günahımı ey sevgili
MAHUR ŞARKI: Bahar pembe beyaz olur Güzeller neşeli olur
NİŞABUREK ŞARKI: Aşkı fısıldar sesin , bülbül müsün ah nesin
SEGAH ŞARKI: Bir emele bin ah çeksem
SEGAH ŞARKI: Gönlümün baharı birgün açacak mı aceb
SEGAH ŞARKI: Kuş olup uçsam sevgilimin diyarına
HÜZZAM ŞARKI: Gül olsam ya sünbül olsam
SUZİNAK ŞARKI: Pek özledim o demleri, seninle bu yerleri
HİCAZKAR ŞARKI: Gönlümün pembe çiçeği
HİCAZKAR ŞARKI:Ruhumda neşe hayale daldım
KÜRDİLİHİCAZKAR ŞARKI:Bugün biz hep neşeliyiz
KÜRDİLİHİCAZKAR ŞARKI: Canandan uzak kaldı gönlüm
HİCAZ ŞARKI: Gülüyorsun güzelim, gül güle gülmek yaraşır