Dünü Başaramayanlar Bugün Rahatsızlık Vermesinler
Varlığında halk olan Cumhuriyet Halk Partisi, ne zaman ki halkın temel değerlerinden ve onun örgütsel yapısından uzaklaştı o zaman iktidar olması hayal oldu. Kaldı ki iktidar olma becerisi bir yana, baraja takılıp kaldı. Küçük olsun ben olsun mantığıyla birlikte, halkın içinden ve sivil toplum uzantısından uzaklaştı. Lider kadroları, hazırı tüketti ve yazılı program sayfalarda kaldı. Zaman zamanda güzel söylemlerle polemiklere giriştiler. Halk ümitsizlik içinde kendilerine yer aramak zorunda kaldılar. İşte en büyük felakette bu zaman içinde olmaya başladı. Atatürk ve onun kurmuş olduğu cumhuriyetin sahipleri aranır oldu.
Sayın Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardır: ” Sap döner keser döner, bir günde hesap döner” sözü İşte CHP’nin Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçtaroğlu’nunda hesabı olmalıdır diye düşünüyorum. CHP bu seçimde her ne kadar istenilen sonuç alınmadıysa da, geleceğe istikbal var demektir. Yeter ki örgüt göz ardı edilmesin. Emek paslanmaz altındır o unutulmasın. Emeği hiçe saymak hazırcılık olmaktadır. Hep böyle olunduğu içindir ki geçmişimiz pek de parlak değildir. Geçmişte bu partinin başında bulunan yöneticiler, ne hazindir ki kendilerini gündemde tutmak adına, CHP’ nin geleceğini karartma pahasına bugün olduğu gibi, kurultay hesaplar içinde oldular. İşin özüne bakarsak, ele geçen en büyük fırsat ne yazık ki çok hor kullanıldı. Örgüt hiçe sayılarak aşırı istikrarsızlık yapıldığı ortadadır. Ancak böylede olsa, geçmişin tutarsızlığından daha da başarılı olduğu ortadadır.
Eski bir örgüt emekçisi olarak derim ki, eğer örgüt emekçileriyle yeniden samimi ilişkiler kurulur, halkın içinde olunma eylemi uygulanırsa, buna inanıyorum ki dört yıl sonra AKP nin papuçu dama atılır.
Ancak yinede son cümlemde şunu da söylemeden geçmeyeceğim. Bir kişi ne kadar bilge olursa olsun, dayandığı ve dayanacağı örgüttür. Halen uykudan uyanmayan ve eski alışkanlıklarını üzerinden atmasını bilemeyen bir takım örgüt yöneticileri de çok iyi izlemeleridir. Sonuç olarak Cumhuriyet Halk Partisinin İktidara gelmesi için, daha çok aktif çalışma yapmak zorundalar.
Her Şey Rağmen Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu’nu bu seçimde tek başına bırakanları da kınıyorum. Bu hareketin ne denli büyük bir yanlışlık olduğunu da bilmeli ve öz eleştirisini vermeliyiz diye düşünüyorum. O nedenledir ki, geçmişte CHP’yi iki parsele ayıran yöneticiler sınıfta kaldıklarını bilmeliler. Şimdi yeniden kalkıp Kurultay toplamakta işbirliğine gidiyorlar. Buna ne derler biliyor musunuz? “Hadi sende bak işine”. Bu eski yöneticilerin bu hareketleri, CHP’nin örgüt emekçilerine ve CHP ye oy veren bütün insanlara yapılan en büyük haksızlıktır. İşe bak, fırsatçılık kollayarak ikide bir kurultay kartını göstermenin ne gereği var. Bu kurultay delegeleri kör ve aptal mıdır ki sizlerin oyununa gelsinler. Yeter beyler, yaptığınız yöneticilik bu günkü sıfatına uygun düşmüyor. Yeter artık, oturun oturduğunuz yerde. Artık danışmanlık yapın. Bu parti sizden bunu bekler. Eğer yapmayı kendinize zül sayıyorsanız, susmanızda fayda vardır. Şunu da söylerim ki, sizinde emeğinize çok teşekkür ediyorum. Ne olur kendinizi abı olarak yerinizde oturun. Türkiye’nin kaderiyle oynamayın.
Bakın CHP’nin varlığını ve ulusal değerlerini içinde taşıyan bir kardeşinizim. CHP’nin 1999 seçimlerinde baraj da kalındığında, bende 15.05. 2000 tarihinde Ümraniye ilçe yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladım. İlçe Eğitim sekreterliği görevini üç yıl sürdürdüm. O dönem süresinde yapmış olduğum çalışmalar ve 10. Dönemde İl genel Meclisi Üyeliğinde yapmış olduğum çalışmalarım ve faaliyetlerim arşivlerdedir.
Ben şahsım ve sorumluluğum içinde yapmış olduğum çalışmalarımın bir tek örneğini vermem yeterli olur kanaatindeyim. Şiir Kitabım olan “Var Git Kendi Yoluna” da yayınladığım “Nerde Kaldınız” adlı şiirimi kitap olarak, Sayın Eski Genel Başkanım Deniz Baykal, Sayın Önder Sav ve Sayın Oya Aras’la paylaşmıştım. Kendileri de beni teşekkür mektuplarıyla kutlamışlardı.
Şimdi tekrar yeri gelmişken, bu şiirimi şimdiki yönetimimizle de paylaşmak istedim. Nerede kaldıklarını bilmeleri bakımında umarım gereğini yaparlar. Bunu yazarken de, her hangi bir beklenti içinde olmadığımı da bildirmek isterim. Beklentim, laik demokratik cumhuriyetin bayrağı altında yaşamaktır. Mustafa kemal Atatürk’ün Altı oklu bayrağını yere düşürmeden taşımaktır.
Saygılarımla.
NERDE KALDINIZ
Tarih kan ağlıyor gözleri yaşlı
Ankara bekliyor nerde kaldınız
Kürsün bizi bekler Atatürk başlı
Ankara bekliyor nerde kaldınız
Yeter bitirelim bu kavga niye
Hem bize zarardır hem de partime
Ekonomi düştü eller eline
Almak görevimiz nerde kaldınız
Ceddim kemiğini sızlatma asla
Başın altı okun üstüne yasla
Yaşını tarihle özdeş kıyasla
Kurtuluş bizdedir nerde kaldınız
Vuranlar vurdular bakın haline
Birlik olmak gerek Atam yoluna
Kilit vuruluyor tarih diline
Açmak bize düştü nerde kaldınız
Yiğit ataların öz kuşakları
Çatılan kaşların dimdik başları
İçimize akan kanlı yaşları
Silmek bize düştü nerde kaldınız
Mürsel Atatürk’ü unutmaz inan
İnönü yanında büyük kahraman
Kefensiz yatanlar kalkarsa hemen
Yüreği kurşunlu nerde kaldınız
Mürsel Adıgüzel