content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

19 Tem

Duma Duma Dum! Ben Bir Yalan Uydurdum. Bodrum.

Yaz aylarına doğru gazetelerde filan benzer bazı haberler çıkıyor...

 

Üç lahmacun yedi, iki ayran içti, 350 lira ödedi.

Bir gazoz içti... Hesap 120 lira geldi... bayıldı. Bir limon içti ayıldı, 60 lira geldi...gibi.

Bu tür haberlerin maksatlı haberler olabileceği olasılığı mantıklı gelmeye başladı bana. Yani, böyle haberler çıksın ki Bodrum'a tatile gitmeyi düşünen her ekonomik sınıftan insan şapkasını önüne koysun, bir daha düşünsün... hesabı.

Hatta beni bile biraz etkilediğini söyleyebilirim. Şöyle ki: geçen yaz aylarında bizimkiler, değişiklik olsun diye Bodrum'a da gidelim...demişlerdi. Günübirlik bir gezi yani; öyle uzun soluklu tatil filan değil. Milas'a da uğranır, belki başka yerlere de uğranabilirdi. Öyle konuşmuştuk.

Bu gazetelerdeki Bodrum'un yalı-kazık haberlerini okuduktan sonra, ki geçen yıllardaki benzer haberler de destek oldu bu hatırlayışa, dedim şimdi oralar kalabalıktır, otoparktır filandır derken sorun yaşarız, yemekler bile ne kadar pahalıdır...diye aklımdan geçirdimdi.

Yani bu tür haberler ne yapmış oldu?.. Beni etkilemiş oldu.

Gazetelerde ünlülerin çoğunun Bodrum'da olduğu haberleri geçiyor. Ünsüzler de olabilir tabii fakat Didim'in turist ortalama turist profili gibi bir profil Bodrum'un kalitesini de düşürebilir...diye düşünüyor olabilirler.

Bu kabarık hesap haberlerinin bir etkisi daha olabilir. Demin bahsettiğimin tersine; bu tür haberleri duyan az ünlü, ünsüz; fakat parası bol kişileri de oraya çeken bir etki. Der ki adam: param var! Enik cücüğün, barzonun, hanzonun olduğu yere gitmektense Bodrum'a giderim bir lahmacuna 100 lira bile veririm...

...

Tatil kelimesini ilginç şekillerde yorumluyor insanlar... Yani illa ki tonlarca para harcamanın gereği yok... veya şöyle demek daha mantıklı: sevdiğiniz ve sizi gerçekten kafaca rahatlatan şeyler için para harcamalısınız. Bu dediğim şekilde davranan çok az kişi görüyorum etrafta. Yani aslında tam olarak rahatlayamıyorlar.

**

“Dummak” kelimesini hatırladım. Hısımlar filan tatile geldilerdi geçenlerde. Kaldıkları kiralık yazlıkta bir akşam oturmasında sohbet sırasında geçti bu kelime. Suya batmak, suya girmek.. anlamında kullanılan bir kelime. Sonra, duma duma dum, ben bir yalan uydurdum...Hadi dumalım, Dumdun mu?.. Hadi dum! (Hadi, dal!)gibi kullanışlar yapardık bu kelimeyle ilgili. Dumak mı?

***

Okyanusla İlk Karşılaşma

Şu anda bile etkisi sürüyor
Okyanusla karşılaşmamın
Onun yanında bizim Akdeniz
Bir küçük kız gibi kalıyor

İnanılmaz bir genişlikte
Kıyıya yüklenen su kütlesi
Sonsuzca kendi içinde
Ve yaşayan sadece kendini

Kıyısında bu görkemin
Bir gece olsun geçirmek isterdim
İnsanın ve ömrünün
Sınırlarını kavramak için

İlk kez çok uzun süre sonunda
İçimde kıpırdadı şiir
Anladım ki şiirim
Bu vahşi yüceliği özlemektedir

Kapanık sonbahar göğünün altında
Yalnızlığı beni ağlatabilirdi
Ömrümce gördüğüm hiçbir şey
Okyanus kadar kederli değildi

Onu hep anımsayacağım
Orada o sonsuz enginlikte
Okyanusunda yüreğimin
Boğulup gitmeden önce

Ataol Behramoğlu

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank