Dualı Kâse…
Çipuranın kola ile yenildiği…
Çoğu masada bayanın bulunmadığı…
Methiyenin havalarda uçuştuğu…
“ Bir İzmir Akşam'ında” Egeli işadamları yemeğinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ağırlandı.
*
Farklı bir geceydi.
Davetliden çok polis vardı. Koyu elbise şartı olduğundan biraz karıştı ama salona geçilince hepsi kayboldu.
Otursalar, masalar boş kalmazdı.
*
Ev sahibi İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş, heyecanlı, coşkuluydu.
Sevdasını dillendirmek isteyen genç âşık gibiydi.
Kürsüye çıktı, gönlünü açtı.
Cumhurbaşkanı Gül’e, övgü demeti sundu.
*
“ Siz yarı İzmirlisiniz, bizdensiniz” diye başladı, devam etti:
“ Geleceğe güvenle bakmamızda en büyük pay sizin…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde hep size açık destek verdik…
Karşı olanlara da haklı olduğumuzu gösterdik.
Daha sık gelin… Size uygun yerde Cumhurbaşkanlığı köşkü yapalım.
Bizi hiç aklınızdan çıkarmayın…”
*
Bu kadar laf, hediyesiz olur mu?
“Dualı Kâse” sunuldu.
Özel yapım. Altın işlemeli. Padişahların giydiği tılsımlı gömleklerin üzerindeki duaların hepsi içinde yazılı.
Kaza, bela, kötülüklerden korusun.
Ayrıca nasip-kısmet getirsin.
Dualı Kâsenin içi silme Aydın inciri dolu.
Kaza bela tamam da güç kuvvet de gerekli.
İncirden başka var mı süperi?
*
Cumhurbaşkanına efe fesi de giydirdik.
İkramı bitirdik, isteklere geldik.
Güzelce sıraladık, tatlı nasihat aldık.
Başöğretmen gibi dinledik.
“ Büyük düşünün… İçinize kapanmayın… Küçük problemlerde boğulmayın… İzmir’in ismi, tarihi büyüktür herkes buna yakışır davransın. İzmir, Türkiye için önemlidir ama çalışmak gereklidir… Vakit şikâyetle, konuşarak değil, işe bakarak geçirilmeli… Ankara aday olmasaydı, İzmir sinerji yakalamayacaktı”
*
Anlamadık galiba, ayakta alkışladık.
*
Gecenin finalinde…
Davul zurnayla zeybek oynandı.
Operacılardan Ege türküleri dinlendi.
Cumhurbaşkanı uğurlandı.
Dualı kâsesiyle…
*
Durum budur, ahaliye duyurulur!
**********