Dua!..
Sözcük anlamı: Dua, “da’vet” ve “da’va” sözcükleri gibi mastar olup “çağırmak, seslenmek” demektir.
İslâmî terim olarak “dua” ise, “yaratıklardan ilgiyi keserek Allah'a yönelip O'ndan hayır istemek (hayır istemek için O'na yakarmak)” demektir.
Dinlerdeki duaların içerik ve biçimleri değişik olsa da, asıl olan dua yalvarıp yakarmaktır. Çünkü insan, kendisinden daha üstün olan bir varlıkla bağlantı kurma ihtiyacı duyar. Bu nedenle, dua ederek varlığını kabul ettiği o Yüce Güç karşısında duyduğu saygı ve ümit hislerini açıklar. Böylece bu ihtiyacını en üst seviyede karşılayarak gönlü huzura kavuşur.
Dolayısıyla dua, Allah ile O'na inanan ve hâlini arz edip O'ndan niyazda bulunan kul arasındaki yakın ilişkinin nişanesi olan bir konuşmadır. Zaten bu nedenle duaya “münacat” (Allah ile gizliden ve ruhsal konuşma) adı da verilmiştir.
İnsan kişiliğindeki zaafların yol açabileceği kaymaları önlemek için olsa gerek, ilâhî dinlerde, insanda yaratılıştan var olan dinî yöneliş duygusunun mümkün olduğu kadar canlı ve etkili bir hâlde bulunmasını sağlayacak bazı davranışlar görev hâline getirilmiştir.
Bu davranışlar, yapılması zorunlu kılınan ibadetlerdir ve özellikle de ibadetlerin özü olan duadır. Dua ile insanın özellikle refahta ve rahat ortamda iken Allah'ı hatırlaması öngörülmüş, böylece bencil isteklerine kapılmasının engellenmesi hedeflenmiştir.
İbadet ve dua sayesinde Allah'a yönelme isteğini, nedenini canlı tutan insan, Allah'a boyun eğmekten /kulluktan hiç çıkmayacağı gibi, bu şekilde gösterdiği küçülme ve saygı da Allah'ın rahmet ve bereketinin hep kendi üzerinde kalmasını sağlayacaktır.
Böylece ilk bakışta insanın Allah'a doğru bir yönelişi olarak görünen dua, Allah'ın rahmet ve şefkatini celbetmek suretiyle Allah ile kul arasında karşılıklı bir ilişkinin başlangıcı hâline dönüşecek, bir başka boyut kazanacaktır.
Bu sebeple dua, kulluğun en ileri derecesi ve ibadetlerin özü ve en önemlisidir. Rabbimiz kulun ancak duası ile değer kazanacağını bildirerek duanın önemini şöyle vurgulamıştır:
De ki: “Yakarışınız olmasa, Rabbim size değer verir mi ki de siz, kesinkes yakarmadınız, yalanladınız? Artık yakarmama, yalanlama sizin ayrılmazınız olacaktır; kendinizi bu durumdan kurtaramayacaksınız.” Furkân 25/77
Allah ile kul arasındaki böyle bir ilişkide bir vasıtanın olamayacağı ortadayken, aracısız yapılacak duaların Allah tarafından kabul edilip edilmeyeceği hakkında Peygamberimize soru sorulmuş olmalı ki Rabbimiz, bu sorulara, dua edenlere çok yakın olduğunu ve onların dualarına karşılık vereceğini bildiren ayetlerle cevap vermiştir:
Beni anın bende sizi anayım… “El Bakara Suresi”
(Kaynak: Hakkı Yılmaz)
BİR AYET
Rahman olan Allah İnsanı yarattı..
BİR HADİS
Sabredenler zafere ulaşır..
BİR SÖZ
Alim cahili duyar mı, cahil kamile uyar mı?