Dost Nasıl Oluşur
Sevgili okurlarım, bana gelen düşünce yazılarına verdiğim cevapları siz okurlarımla da paylaşmak istedim, Çünkü bu cevabın konusu da ayrı ayrı kişilerden gelmesini dikkate değer buldum. O nedenle köşemde sizlerle paylaşmak istedim.
Sitemde bana yazan sevgili Ayfer Hanımefendi, sevmenin kendisini hüsrana uğrattığından bahsediyordu. Kendisine vermiş olduğum cevabı yazımda, birtakım bilgileri sundum.
Sevgili Ayfer Hanım gelin sevgiye haksızlık etmeyin dedim. Devamında da, sevginin bir insan için ne denli çok önemli olduğunu bilmek gerektiğini söyledim. Devamında da, sevmek ve sevgi yüklü olmak önemli bir olumluluktur, dedim. Sevgi, birinci derecede doğuştan gelen yanlarıyla pozitif ve gelişmesi mutlak olandır. İstemsiz eğitim sonucunda zaman zaman olumsuzluk gösterebilmektedir. Ancak insanın mutlak değerlerindeki sevgisi, yaşamın başlangıcından başlayıp bitimine kadar devam edenidir. Bilinmesi gereken bir husus var ki, o da bazı insanların bir kısmında, doğuştan gelmeyen bir sevgisizlik ruhu mevcuttur. Bu durumun karşılığı olmayınca, sizi hüsrana uğratmaktadır. Benim burada sizin bu çekmiş olduğunuz acıya vereceğim tek bir yanıt vardır, o da sevmenin ve sevilmenin tadını çıkarın demektir. Varsın o türler sevgiyi bilmesinler. İnsan hayatından çıkıp gitsinler. Bence üzülmeye değmez. Siz üzülmeyin ve sevmeye devam edin ve tabi sevgi kıymetini bileni sevin, dedim.
Sevgili okurlarım, bu yorumu bitirmiştim, Sevgili Nur Hanımdan bir mesaj aldım. Hocam bir düşünce konusu sundum. Konunun içeriği dostluk ve sevgidir. Sizde düşüncelerinizi bizimle paylaşmak istemez misin, dedi.
İsteğini memnuniyetle kabul ettim ve konunun içeriğini okuduktan sora, düşüncelerimi aktarmaya şu şekilde aktarmaya çalıştım.
Sevgili Nur Hanım diye yazımı yazdım. Benim bildiğim kadarıyla dostluk ve sevgi insanın kendi değerlerleriyle bütünleşen çok önemli bir değerdir. Dostluk kişinin karşısındaki olanlara ve ya beraberindekilere olumlu bakıştır. Sevgi ise birinci derecede doğuştan gelen yanlarıyla bütünleşerek, olumlu ve ya olumsuzluk gösterebilinmektedir. Ancak dostluk bir bakıma insanın mutlak değerlerindeki sevgisi, yaşamın başlangıcından başlayıp bitimine kadar devam edenidir. Ne var ki insanların bir kısım bu değeri sonsuna kadar götürmeyi beceremezler. Bunda da doğuştan gelmeyen bir sevgisizlik ruhunun mevcut olduğundan olmalıdır. Aksi durumlar dostlukta arkadaşlığı ve sevmeyi güdük kılmaktadır. Benim burada sizin bu düşüncelerinize vereceğim bir tek sözüm var, dostluğun ve dostluk sevgisinin değerini iyi bilelim. Hiçbir şey sözde kalmasın diyorum. Sevgilerimle, dedim.
Sevgili Nur Şanlı Sarıkaş Hanımın vermiş olduğu yanıtı aynen paylaşıyorum. “MÜRSEL BEY YAZDIKLARINIZDAN ÇIKARDIĞIM SEVGİSİ BÜTÜNLEŞMEMİŞ KİŞİ VEYE KİŞİLER ANCA ARKADAŞ OLUR DOST OLAMAZ. ÖYLE KİŞİLER ZATEN SEVGİYİDE BİLEMEZ BİLSE ZATEN DOST OLUR.” Diyor.
Sevgili Nur Hanım, Sizin çıkardığınız sonuç tabi ki gayet doğrudur. Ben diyorum ki dostluk ve sevgi insanın kendi değerlerleriyle bütünleşen çok önemli bir değerdir. Yani kişi bunu bilmiyorsa, o dost olamaz, diyorum.
Bunun akabinde sayın Cahit Karaç diyor ki: “MÜRSEL BEY, DOSTLUĞUN TANIMINI VE OLUŞUMUNU ZATEN BAŞTAN BERİ, RUH ZEMİNİNDE GÜVENE DAYALI OLUŞARAK GELŞEN AKIL, SEVGİ, AŞK, MUHABBET, İLİM, İDRAK, İNANÇ VE YAŞAM İÇİNDE KAZANILAN TÜM KÜLTÜREL DEĞERLERE BAĞLI OLUŞAN UYUM İÇİNDEKİ BİRLİKTELİKTİR.
DOSTLUK İÇİN BU KADAR AÇIKLAMA YAPMAM FAZLASIYLA YETERLİ. ANLAMAYANALAR LÜTFEN BAŞA DÖNÜP BİR DAHA OKUSUNLAR”.
Sevgili okurlarım verdiğim cevabı yazımı aynen sunuyorum.
Sayın Cahit Karaç Bey, bakın size şunu söylerim, eğer düşünen bir toplum yetiştirmek istiyorsanız, onun fertlerini doğmadan önce dünyaya pozitif düşünce ve dönelerle gelmesi sağlanmalıdır. Doğmadan almış olduğu eğitimle birlikte yedi yaşına kadar adam olması için kişilik ve karakter oluşumunu sağlamak gerekir. Bu da %50’ ye isabet eder. Kaldı ki on sekiz yaşına kadarda alması gereken bilgi ve beceri eğitimi %20. dir. Yanı adam olması için %70 e ulaşması gerekir. Ancak o zaman tam bir potansiyel birey olur. Geriye kalan yaşında neler ilave edeceği kendi gayretine bağlıdır Yani .% 100 e ulaşması ihtimalinin neler kazandıracağını düşünmek zorundayız. Şimdi bütün bu bilimsel verileri düşünmeden, bana akıl dersi verecek şekilde, gereksizce bir safsata yazdığını sizlerde okumuş oldunuz.
Sizler neden çağdaş eğitim ve bilimden uzak duruyor ve kandırmaca sözlerle insanların aklına girmeye çalışıyorsunuz, dedim. Bakın pozitif eğitim almayan kişinin, ruhunun da negatif olacağını düşünmemişsinizdir. Gelin bunu düşünelim Saygılarımla.
Sayın Hocam yazınızı okudum ve çok beğendim. Düşünceleriiz harika ve dostluğa seslenen ince bir ses gibi. Sevgiyi ve dostluğu bu devirde bulmak gittikçe zorlaşıyor. Ne yazık ki insanların birbirine olan saygıları ve sevgileri de azalmakta. Böylesi güzel duyguların yansıtılmasından dolayı mutluyum ve size sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Saygılarımla...
Temmuz 10th, 2010 at 11:06