Dost İle Buluşmanın Yolu: Namaz
Namazın dost ile veya dost ile bulaşmanın ne alakası var diyenler olabilir? Fakat yazının tamamını okuduktan sonra sorunun cevabı alınacağı gibi bu anlayış ve yaklaşımla kılındığında nelerin elde edileceğinin de anlaşılacağını düşünüyorum?
“(Ey Muhammed) Kitaptan sana vahy olanı oku. Namazı da dost doğru kıl. Çünkü namaz insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” [29/45]Peygamberimiz de (s.a.s.) bir hadisi şeriflerinde Namazı şöyle tanımlamışlardır: “Namazın dindeki yeri, başın bedendeki yeri gibidir.”
Dost ile buluşmaktan daha hoş ne olabilir ki?
Ya dost ile buluşturan vesile... Sevgiliyle olan randevuya hazırlanmak! Onunla buluşacak zamanın gelmesini beklemek… O heyecan… Onunla “Sen” diyerek konuşma hali. Namazı Allah’a yakınlaşmanın bir vesilesi olarak algılamak gerekir.
Bir mahkûmu düşünün, ziyaret saatini nasıl bekler ve nasıl algılar… O azıcık zamana neleri sığdırmaz ki? Peki, “Dünya Mü’minin hapishanesidir” dememiş mi, Nebi (s.a.s.)? O vakit dünyayı bir hapishane, kendimizi de bir mahkûm olarak görmeliyiz. Her mahkûmun; dost, akraba ve sevgilisiyle buluşması için ziyaret saatleri ve günleri vardır. Bu günler belirli günler olduğu gibi saatler de mahduttur, sınırlıdır…
İşte o günlerde mahkûmları bir sevinç, bir heyecan tutar. Zira dost bildiği kişi veya kişiler gelecek huzura… Madem Mü’minler de şu ‘dünya hapishanesinde’ mahkûmdurlar, onların da ziyaret vakitleri olmalıdır.
Menfaate dayalı dostluklardan söz etmiyoruz. Öyleyse mü’minlerin gerçek dostu kimdir ve o ziyaret vakitleri nelerdir? Bunun cevabını Allah ve Resulü net bir şekilde vermektedir: “Sizin dostunuz ancak Allah’tır...” [5/55]
Dost Allah olunca, O’na en yakın yerin neresi olduğunu da peygamberi (s.a.s.) haber vermektedir. Peygamberimiz (s.a.s.): “Kulun Allah'a en yakın olduğu an secdedeki andır.” diyerekAllah’a en yakın yerin secde olduğunu bize haber vermektedir. İşte bahsedilen bu secde, Namazın özüdür.
Namaz her şeyden önce miraçtır. Miraç nedir bilir misiniz? Kulun, Hak katına yükselip Allah ile buluşmasıdır ve bu buluşmayı gerçekleştiren; “Namaz, miraçtır” demiş Nebi (s.a.s). Aslında bu bağlamda değerlendirildiğinde namaz; parçanın, cüzün tüm’e kavuşmasıdır. Damlanın Deryada mana buluşudur namaz. Başka bir ifade ile namaz, dost ve en sevgiliyle buluşmadır. Çünkü Allah’tır Mü’minlerin dostu, sahibi ve sevgilisi… Öyle olmalı!
Evet, Mü’minler asli yerleri olan cennetten alıkonularak belirli bir disipline tabi tutulmak için dünya mekânında tutuluyorlar. Bu mekân, asli mekânlarına nazaran hapis statüsündedir. Zira cennette Allah’ın cemaliyle şereflenecek olan Mü’minler, dünyada bu nimetten mahrumdurlar. Fakat namaz vakitleri müstesna!
Her bir namazı, dünya hapishanesindeki bir mahkûmun bir teneffüs evresi olarak algılayabilmek! Sevgiliyle, dost ile buluşma olarak algılayabilmek…
Peygamberimiz (s.a.s.) dediler ki; “Gerçek sevgi üç haslettir (üç özellikte belli olur): Dostunun sözünü başkasının sözüne tercih etmek, dostuyla beraberliğini başkasıyla beraber olmaya tercih etmek ve dostunun rızasını başkasının rızasına tercih etmek.”
Şayet bizler de Allah’a olan sevgimizde ve dostluğumuzda sadık isek, huzura çıkmaktan bizi alıkoyan nedir? Oysa sevgiliyle buluşmadan gelir gelmez bir sonraki buluşmayı iple çekmek gerekmez mi? Kimi buluşmalar bir sonrakinin özlemi oluverir…Bizim de en sevgiliyle buluşma olan namazlardan birini kılınca; bir sonraki vakti heyecanla ve özlemle beklemeliyiz.
Namaz; Allah ile konuşmaktır. Namaz; Allah’la beraber olmaktır. Namaz; Allah’ı razı etmektir. O halde namazı bir de böyle algılayarak kılalım. Bakın o zaman; “(Ey Muhammed) Kitaptan sana vahy olanı oku. Namazı da dost doğru kıl. Çünkü namaz insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” ayeti hayatımızda nasıl değişiklikler oluşturarak tecelli edecek ve imanla beraber kurtuluşumuza vesile olacak olan ‘Amel-i Salih’e dönüşecek.
Rabbimize en yakın olduğumuz namazı, en güzel bir şekilde eda etmek her birimizin en önemli görevidir. Bu aslî görevin farkında olarak namazın her anına önem vermemiz gerekir. Namazı; insanı günahlardan alıkoyan özelliğinin yanında, Allah’ın huzuruna çıkıp bir nevi Onunla hasbıhal olduğunu da dikkate aldığımızda değerini daha iyi anlamış olacağız. Allah, bizi namazı bu bilinçle kılanlardan eylesin. ÂMİN