Halk Otobüsü Değil Konserve Kutusu
Toplu taşıma araçlarının sayısı nüfusu artan şehirlerde yetersiz kalmaktadır. İnsanlar tıkış tıkış iş yerlerine, evlerine gitmek zorunda olması daha çok stres yapmalarına neden oluyor. Şehrimizdeki toplu taşıma araçları yetersiz olduğu kesin ve bizlerin toplu taşıma araçlarını mecburen kullanmak zorunda olmamız, sıkıntılı stres dolu yaşam sergilememizde daha fazla etkili olduğunun farkındayız.
Düşünün sabah işe gideceksiniz konserve istifi gibi otobüste ezildiniz birde tartışma oldu ise yolcular arasında veya şoförle moraliniz bozulacak. Sabahın köründe insanların uygunsuz davranışları ve aralarındaki dedikodulu sohbetlere tanık olacaksınız. Birbirinden farklı sohbet konuları ile karşılaşacaksınız canınız sıkılacak. İster istemez bu durum işinize yansıyacak. Akşam eve gelirken yine aynı senaryolar. Yazın sıcaklarda birde ter kokusu tamamen çekilmez bir gün haline getirecek. Bunlar yetmezmiş gibi kışın o soğuk ve ayazlarda el ayak parmaklarınız uyuşmuş nefesinizden kirpikleriniz donmuş halde otobüs bekliyorsunuz. gelen otobüsler tıklım tık dolu ve sizi alacak yer yok. Yapacak bir şey de yok iş yeriniz uzak mecburen diğer otobüsü bekliyorsunuz ama o da aynı şekilde dolmuş. Çünkü insanlar kışın özel araçlarını kullanmıyor. Servisi olmuyor çoğu iş yerlerinin. Ve dershanelere giden öğrenciler, öğretmen ve çalışanlar da var. Herkes sabah 8.00 de işyerlerinde olması gerekiyor. Bu kadar stresin üzerine birde işe geç kalınca baya geriliyorsunuz. Sabah bu şekilde işe geldiniz ama birde dönüşü var. Ve en kötüsü yarın sabah ta aynı sıkıntıları yaşayacaksınız.
Hafta içi bu kadar zor ulaşım yaşarken hafta sonlarının da bir farkı yok hafta içinden. Çok işyerleri açık. Özellikle esnaflar mağazalar sağlık kurumları vs. yetkililer bu durumun farkında ama ne otobüs seferlerini artırıyor nede başka çözümler üretiyor. Biliyoruz ki sabah işe gidiş saatleri yani mesai saatleri belli ve akşam mesai bitiş saatleri de belli. Servisi olmayan okul ve dershanelerin giriş ve çıkış saatleri de belli. Özellikle bu saatlerde otobüslerin sayısını artırarak halkı bu sıkıntılardan birazda olsa kurtarmaları gerektiğini düşünüyorum.
Zaten stres dolu bir yaşam sürüyorlar birde bu durumlarla mücadele edilmesin. O kadar çok sabırsız, tahammülsüz olduk ki. Adeta stres bombası ve dokunsan patlamaya hazır haldeyiz. Bu nedenle birbirimizi kırıp incite biliyoruz.
Artık insanların iyilik yapma, saygı duymak gibi durumlarda o günkü psikolojilerine yani ruhsal durumlarına bağlı. Bazen gençler yaşlılara, kadınlara yer veriyorlar. Bazen de hiç umursamıyor ya pencereden dışarı bakıyor ya da bir şeylerle uğraşarak görmezden geliyorlar. Önemsemiyorlar. Elbette yetiştirme ve kişinin karakteriyle de ilgili ama. Bu durumlar kısacası kişiye göre de değişebiliyor.
Diğer bir konu akvil veya kent kart. Bazen akvilin süresi bitmiş ya da içinde bilet parası kalmamış ama üzerinde tüm para oluyor. Kişi mecburen gitmek yetişmek zorunda olduğu bir olayla karşılaşıyor. Bu durumlar için şoförlerde bozuk para ve akvil olması gerekir. Vatandaşın zor durumda kalmaması için. Hayatımızı zorlaştırmak yerine biraz kolaylaştırmamız gerekir. Herkes geçim derdinde. Birbirimize destek olarak, anlayış göstererek stres yapmasak daha iyi olmaz mı?