Domuzlar Bir Bir Ortaya Çıkıyor
British Medical Journal(BMJ) ve Araştırmacı Gazetecilik Bürosu (BIJ) tarafından yayınlanan bir raporda, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ nün grip politikaları ve tavsiyelerini belirleyen bilim adamlarından bazılarının aşı ve grip ilacı üreten firmalarla çıkar ilişkileri olduğu açıklandı. BMJ ve BIJ’a göre, DSÖ kendi kurallarını ihlal ederek bu ilişkileri kamuoyuna duyurmadığı gibi domuz gribi salgını konusunda tüm dünyayı ilgilendiren kritik kararlar alan danışmanların adlarını da gizledi.
Örgüt Başkanı Chan ’’danışmanların isimlerinin aşı ve ilaç endüstrisinin baskısından korunmaları’’ amacıyla gizlendiğini bildirdi. Şeffaflık politikasına göre bu uzmanların isimlerinin ve bunların endüstri ile olan ilişkilerinin kamuoyuna açıklanmasının zorunlu olması bir tarafa, ilaç endüstrisinin bu danışmanların kimler olduğunu bilmediklerini sanmak da herhalde büyük bir safdillik olur.
AŞI ÜRETİCİLERİNİN OYUNU MU VAR?
Domuz gribi salgınından en ziyade aşı üreticileri çok kârlı çıktı; gereğinden fazla aşıyı üstelik de fahiş fiyatla sattılar. Birçok ülkenin nüfusunun üzerinde aşı ısmarlamasının sebebi başlangıçta ‘iki doz aşının gerekeceği’ bilgisiydi. Oysa daha sonra tek doz hatta yarım doz aşının yeterli olduğu anlaşıldı ama aşı siparişleri iki doza göre çoktan yapılmıştı.
Burada aşı üreticilerinin bir oyunundan ciddi şekilde şüphe ediyorum. DSÖ’ nün kendini hiç değilse bir parça temize çıkarabilmesi için iki doz aşı gerektiğini ortaya koyan araştırmaların ‘özgür ve bağımsız’ bilim adamları tarafından değerlendirilmesini yaptırması şart! Çünkü benzer bir durum grip ilacı Tamiflu’ da yaşandı. Bağımsız araştırmacılar, üretici firmanın sponsorluğunda yapılan araştırmalar hesaba katılmadığında ilacın sağlıklı erişkinlerde gribin zatürree ve diğer komplikasyonlarını önlemediğini gösterdiler. Üretici firma tüm ısrarlara rağmen kendi yaptığı araştırmanın ham dokümanlarını bağımsız araştırma kurumuna vermeyi kabul etmedi.
En büyük ilaç üreticilerinin ‘bilim dünyasını açıkça aldatmak ve bilimsel gerçekleri gizlemek’ gibi taammüden adam öldürmekten farksız suçlamalar ile açılan davalarda cezalandırıldıkları bir dünyada aşı üreticilerinin araştırmaları maniple etmiş olmasından ciddi şekilde şüpheleniyorum.
Gelelim neticeye
DSÖ, daha önceki aylarda da pandemi kararını alırken bulaşıcılık ve ölüm oranları kriterlerini değiştirmekle suçlanmış ve bunun firmalar ve ülkeler arasında yapılan aşı sözleşmelerinin pandemi kararıyla yürürlüğe girecek olması sebebiyle yapıldığı iddia edilmişti.
DSÖ’ nün ilaç endüstrisi tarafından yönlendirilen bir kurum olduğunu, her kararına gözü kapalı uymanın doğru olmadığını savunanlar bir kere daha haklı çıktılar. Korkum o ki önümüzdeki senelerde gerçek bir pandemi olduğunda kimse DSÖ’ nü de uyarı ve tavsiyelerini de takmayacak. Allah sonumuzu hayretsin!