Domuz Gribini Hatırlar Mısınız?
Geçen yıl tam bugünlerdi.
Pür telaş, tam panikteydik.
Gündem; domuz gribiydi.
Sabah akşam onu konuşurduk.
Evde, sokakta, çarşıda, pazarda, kahvede, otobüste…
Bire bin katarak, laf taşırdık:
“ Binlerce insan ölecekmiş?!”
*
İyice kararmıştık.
Hastanelerde yer kalmayacağını…
Önce yaşlılar. sonra çocukların…
Ardından, bağışıklık sistemi zayıfların…
Can vereceği varsayılırdı.
*
İnanırdık, çünkü…
Muhtemel senaryoları Sağlık Bakanı anlatmıştı.
İyisini de, kötüsünü de.
Domuz gribi aşıları getirildi.
Bilmem kaç milyon dolarlar verildi.
İstiflendi, çağrılar yapıldı.
*
Bilim adamları, beyaz önlüklerle…
Her gün TV’ye çıktı.
Gazetelere büyük demeç verdi:
“Aman ihmal etmeyin, ettirmeyin…”
*
O günlerde…
Başbakan ortaya çıktı.
“ Aşı vurulmayacağım” dedi, kafalar karıştı.
Sağlık bakanı üzüldü, belki kızdı.
Yalnız kalmanın burukluğunu yaşadı.
*
Günler haftayı;
Haftalar ayı kovaladı.
Ne domuz görüldü, ne gribi geldi.
Aşıyı yiyen oturdu.
Vurulmayan diğeriyle kafayı buldu.
*
Hayat böyle.
Masal gibi…
Bir varmış, bir yokmuş.
Hele Türkiye’de.
Bir yıl önce felaket krizleri…
Bir yıl sonra lay lay lom.
*
Yenileri, yeni yıllarda
******************
Domuz gribine yine de hazırdık!