Dolar Basmaya Devam
Putin, Amerika'nın denetimsiz dolar basmasını, holiganlığa benzetti. "Bas butona, al parayı" dedi. Rusya Maliye Bakanı ise, ülkelerin borç krizinin egemenlik krizine dönüştüğünü söyledi. Putin, tüm ekonomi ve mali uzmanlarını acilen toplamış, Amerika'nın sürekli dolar basmasına karşı geliştirilebilecek önlemlerin araştırılmasını istemiş.
Bugünkü Amerikan borsalarının verdiği borç miktarları da gerçekten korkutucuydu. Portekiz, İrlanda, Yunanistan'ın toplam dış borcu, bir trilyon
dolardır. Bundan daha korkuncu; İtalya'nın borcudur. Tam 2.16 trilyon dolardır. Dünya genelinde konuşulan borçlar Avrupa ve Amerika'nın borçlarıdır.
Yorumlar hep bu borçların nasıl ve ne şekilde sonuçlanacağıdır. Amerika ve İngiltere'nin toplam borçları 29 trilyon dolardır. Peki, ülkelerin bu kadar büyük borçları var da, alacaklı kim? Asıl araştırılması gereken iş budur. Beş trilyon dolarının, Çin'in elide olduğu biliniyor. Ama asıl konuşulmayan, bu paralara kaşı gelen üretim varlığının nerede olduğudur. Bunu anlamak için müsaadenizle, bir önemli rakam daha vereceğim. O da, Çin'de üretilen çelik miktarıdır. Çin'de, yılda 567 milyon ton çelik üretilir. Amerika ve Avrupa'da üretilen toplam çelik miktarı ise; 150 milyon tondur. Yani Çin'in ürettiğinin dörtte birini Amerika ve Avrupa ancak birlikte üretebilmektedir.
İşte aradığımız paralar buradadır. Yani Çin'deki üretimdedir. Borçlar artıkça, beşinci dünya savaşı da yaklaşmaktadır. Birinci Dünya Savaşı, ikinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş, Küreselleşme Savaşı ve Beşinci Dünya savaşı olarak tanımlayabiliriz. Bu savaşlardan sonra bildiğiniz gibi, hep yeni haritalar oldu. Amerika ve Avrupa'nın temel sorunu üretimdir. Ürettiği ürün pahalı olduğu için satamamaktadır. Fiyatları düşürebilmek için hayat
standardını aşağıya çekmesi gerekmektedir. Bu da imkânsızdır. Yapısal bir sorundur, devrisiz sonuç elde edilemez.
Batı para basarak şimdiye dek yol aldı. Para basmak demek, borç almak demektir. Artık borç alamaz noktaya gelmiştir. Batı için gerçek kriz budur.
Küreselleşmecilerin ama böyle diyorsun da, teknoloji de, Amerika'da dediklerini duyar gibiyim.
Teknolojiye kapitalist patronların sahip çıktığına bakmayın.
Teknolojiyi patronlar üretmez. Teknolojinin sınıfı yoktur. İnsanlar
üretir. Patronlar alır, insanlığa satar. Şimdi para kimdeyse,
teknoloji de ondadır.
Şimdi para da, üretim de Çin'dedir. Teknoloji de artık uzak Asya'dadır.
Putin, Amerika'nın denetimsiz dolar basmasını, holiganlığa benzetti. "Bas butona, al parayı" dedi. Rusya Maliye Bakanı ise, ülkelerin borç krizinin egemenlik krizine dönüştüğünü söyledi. Putin, tüm ekonomi ve mali uzmanlarını acilen toplamış, Amerika'nın sürekli dolar basmasına karşı geliştirilebilecek önlemlerin araştırılmasını istemiş.
Bugünkü Amerikan borsalarının verdiği borç miktarları da gerçekten korkutucuydu. Portekiz, İrlanda, Yunanistan'ın toplam dış borcu, bir trilyon dolardır. Bundan daha korkuncu; İtalya'nın borcudur. Tam 2.16 trilyon dolardır.
Dünya genelinde konuşulan borçlar Avrupa ve Amerika'nın borçlarıdır.
Yorumlar hep bu borçların nasıl ve ne şekilde sonuçlanacağıdır. Amerika ve İngiltere'nin toplam borçları 29 trilyon dolardır.
Peki, ülkelerin bu kadar büyük borçları var da, alacaklı kim? Asıl araştırılması gereken iş budur. Beş trilyon dolarının, Çin'in elide olduğu biliniyor. Ama asıl konuşulmayan, bu paralara kaşı gelen üretim varlığının nerede olduğudur.
Bunu anlamak için müsaadenizle, bir önemli rakam daha vereceğim. O da, Çin'de üretilen çelik miktarıdır. Çin'de, yılda 567 milyon ton çelik üretilir. Amerika ve Avrupa'da üretilen toplam çelik miktarı ise; 150 milyon tondur. Yani Çin'in ürettiğinin dörtte birini Amerika ve Avrupa ancak birlikte üretebilmektedir.
İşte aradığımız paralar buradadır. Yani Çin'deki üretimdedir. Borçlar artıkça, beşinci dünya savaşı da yaklaşmaktadır. Birinci Dünya Savaşı, ikinci Dünya Savaşı, Soğuk Savaş, Küreselleşme Savaşı ve Beşinci Dünya savaşı olarak tanımlayabiliriz. Bu savaşlardan sonra bildiğiniz gibi, hep yeni haritalar oldu. Amerika ve Avrupa'nın temel sorunu üretimdir. Ürettiği ürün pahalı olduğu için satamamaktadır. Fiyatları düşürebilmek için hayat standardını aşağıya çekmesi gerekmektedir. Bu da imkânsızdır. Yapısal bir sorundur, devrisiz sonuç elde edilemez.
Batı para basarak şimdiye dek yol aldı. Para basmak demek, borç almak demektir. Artık borç alamaz noktaya gelmiştir.
Batı için gerçek kriz budur. Küreselleşmecilerin ama böyle diyorsun da, teknoloji de, Amerika'da dediklerini duyar gibiyim. Teknolojiye kapitalist patronların sahip çıktığına bakmayın. Teknolojiyi patronlar üretmez. Teknolojinin sınıfı yoktur. İnsanlar üretir. Patronlar alır, insanlığa satar. Şimdi para kimdeyse, teknoloji de ondadır. Şimdi para da, üretim de Çin'dedir. Teknoloji de artık uzak Asya'dadır.