- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Doktora Gidenlerin Çoğu Gerçek Hasta Değil

Gazetelerdeki “Performansa göre çalışan doktor ağır hastaya bakmakta zorlanıyor” başlıklı haber hem hastaları hem hekimleri yani hepimizi yakından ilgilendiren çok önemli bir hususu gündeme taşıyor.

Haberde özetle şu görüşler yer alıyor:

“Sağlıkta getirilen performans sistemi ile tedavi ettiği hasta sayısına göre ücret alan doktorlar ağır ameliyatlara girmek istemiyor. Buna performansa dayalı sistemde, ağır hastaların tedavi puanlarının düşük olması neden oluyor. "Ağır hasta grubu risk altında." diyen uzmanlar, sağlık kuruluşuna giden bu tip hastaların tedavi edilmeme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısını yapıyor.”

14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bir konuşma yapan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ise şunları söylemişti:

“Bildiğiniz gibi yola çıkarken Türkiye’yi dört ana temel üzerinde büyüteceğimizi ifade ettik. Ve 8 yıl boyunca da eğitim, sağlık, adalet, emniyet noktasında Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarını, en büyük hizmetlerini milletimizle buluşturmanın mücadelesi, çabası içinde olduk. Hastaneye sağlam gidenin, sağlıklı gidenin hasta olduğu bir dönemden bugün artık yurdumuzun dört bir yanında 74 milyon vatandaşımızın kaliteli, hızlı ve güvenilir sağlık hizmeti aldığı bir noktaya ulaştık. Şurası son derece önemli; AK Parti iktidarından önce sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı yüzde 39 seviyesinde idi. Biz bunu şu anda yüzde 73 oranına yükseltmiş durumdayız.”

Başbakanımız az bile söylemiş; çünkü Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılan Hasta Memnuniyet Anketi halkın yüzde 80’ inin birinci basamak sağlık hizmetlerinden memnun olduklarını gösteriyor.

Hasta neden memnun?

Gerçekten de Türkiye’ de 8 sene öncesine göre sağlık alanında inanılmayacak değişiklikler oldu. Vatandaşların çoğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan çok memnun.

Doktora gidenlerin çoğu gerçek hasta değil

“Hastaların yüzde 80’ inin sağlık hizmetlerinden memnun olması” o ülkede ne tıp eğitiminin ne de sağlık sisteminin başarılı olduğunun iyi bir göstergesi değildir.

Çünkü herhangi bir doktora giden kişilerin yüzde 80’ inin memnun olması zaten beklenen bir orandır. Bu oran, aynı zamanda bir sağlık ocağı veya bir genel hastane polikliniğine başvuran ama önemli bir sağlık sorunu olmayan kişilerin de oranıdır.

Bunların bir kısmı ilaç yazdırmak için, bir kısmı önemli olmayan gelip geçici bir takım şikâyetler (soğuk algınlığı, boğaz ağrısı, kabızlık, hazımsızlık, hâlsizlik…) için, bir kısmı tansiyon ölçtürmek için, bir kısmı muayene ücretsiz olduğu için, hatta bir kısmı canı sıkıldığı için sağlık kuruluşuna başvurur.

Bu yüzde 80’ lik kısmın sorunlarını iyi bir eğitim almış veya almamış olsun her birinci basamak hekimi rahatlıkla halleder. Örnek vermeye bile gerek yok; bu kişilere üç aşağı beş yukarı hep aynı reçeteler yazılır.

Hatta aile hekimi ve pratisyen meslektaşlarım bana kızacaklar biliyorum ama bu yüzde 80’ lik kısmı “aklı başında bir sağlık memuru” bile memnun edebilir.

Gerçek hasta oranı yüzde 20 kadardır

Elimde bu konuda yapılmış bir araştırma olmasa da gerçek manada doktor muayenesi ve tıbbi tedaviye ihtiyaçları olanlar birinci basamak hekimlere başvuranların bence ancak yüzde 20 kadarı olabilir.

Asıl hasta memnuniyetini ve dolayısıyla da hekim başarısını da bu yüzde 20’ lik “gerçek hastalar” belirler.

İyi yetişmiş birinci basamak hekimler, bu gerçek hastaların yarısına onları çok iyi dinleyerek, ayrıntılı olarak sorgulayarak; titizlikle muayene ederek ve bazılarında kan sayımı, akciğer röntgeni, idrar tahlili gibi basit tetkikler yaptırarak teşhis koyar ve tedavi de edebilirler.

Yüzde 20’ nin yarısının ise bir uzman (kardiyolog, nörolog, dermatolog vb) tarafından görülüp değerlendirilmesi gerekir. Dolayısıyla gerçek hastanın doğru uzman hekime zamanında yönlendirilmesi de çok önemlidir.

Sağlık hizmetinde gerçek başarı

Sağlık hizmetinde gerçek başarıyı ölçmek için öncelikle “lay-lay-lom hastalarla” gerçekten hasta olan ve tedavileri gerekenlerin kesin olarak ayırt edilmeleri icap eder.

Tedavileri gereken gerçek hastalarda ise tıbbi başarı için aşağıdaki kriterler çok önemlidir:

Gelelim neticeye

Hekimlik asla ve kat’a hata kabul etmeyen bir meslektir. 100 hastanın sadece 1’ inde bir yanlışlık yapmanız bile başarısız sayılmanıza yol açar.

Kimse “Bu hekim 99 kişiyi başarı ile tedavi etmişti, bir hastada da yanlış yapabilir” demez.

Başarılı olmak için gerçek hasta memnuniyetinin yüzde 100 olması gerekir. Yüzde 99’ luk başarı bile başarı değildir.

Unutmayalım ki mimarın hatasını mermer, aşçının hatasını mayonez, doktorun hatasını ise toprak örter.