Doğu-Batı Kardeşlik Platformu
Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformuyla Doğu ve Güneydoğu İlleri STK’larının Boğu-Batı Kardeşlik Bursa Buluşması Sonuç Bildirgesi
Saygıdeğer basın mensupları,
Bursa Gönüllü Kuruluşlar Platformu “DOĞU-BATI KARDEŞLİK BULUŞMASI” adı altında Kürt Sorunu ile ilgili sürdürdüğü çalışmalarının ikincisini Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şanlı Urfa, Şırnak ve Van illerinin katılımıyla 20–22 Ağustos 2010 tarihlerinde Bursa’da gerçekleştirmiştir.
20 Ağustos akşamı yapılan istişare toplantısında DOĞU ve BATI illerinden gelen katılımcı STK temsilcileri; “birinci İstişare toplantısının çok olumlu olduğunu ve birlikteliğin sürdürülmesi gerektiği” konusunda ortak kanaate varmışlardır. Temsilciler; sorunu konuşmanın birlik ve beraberliği daha adil, daha sağlam, daha kalıcı ve hakkaniyete uygun zemine taşıyacağına olan inançlarını dile getirmişlerdir.
Onlarca yıl süren ve 60 bin annenin ağlamasına sebep olan bir sorunun adını Kürt Hakları Sorunu olarak tanımlamaktan imtina eden anlayışların bu sorunu çözemedikleri dile getirilmiştir. Zira Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde yaşayan halkın ekseriyetini oluşturanlar Kürtlerdir. Kürtlerin dillerini, kültürlerini ve benzerlik arz eden örf ve adetlerini Türk kardeşleri gibi yaşamaları suç görülmemelidir. Kürt Hakları sorunu; statükocu, tek tipleştirici zihniyete sahip yöneticilerin algılamak istemedikleri hak ve özgürlük talepleri nedeniyle oluşmuştur. Sorunun çözümünde hiç kimsenin tasvip etmediği şiddet, “hak arama yöntemi” olarak benimsenmiştir.
Yapılan istişarelerde sorunun hak ve adaleti zedelemeyecek boyutta tartışılması gerektiği, 73 milyon insanımızın esenliğini arzulayan ve bunu sağlayacak olan bir anlayışla sonraki aylarda belli aralıklarla ele alınmasının gerekliliği dile getirilmiştir. Zira STK’ların sürecin çözümündeki etkili rolü ve önemi net olarak anlaşılmıştır.
Bu süreçte gerçekleştirilen DOĞU-BATI kardeşlik buluşmasının çözümü kolaylaştıracağına ve hızlandıracağına inanılmaktadır.
Bu nedenle aşağıdaki çözüm önerilerinin dile getirilmesi uygun bulunmuştur:
a) Çatışmasızlık ortamının sürdürülebilmesi için tüm kesimlerin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.
b) Anayasal vatandaşlık temelinde tüm kimlikler tanınmalıdır,
c) Ulusçu devlet anlayışından ve baskıcı uygulamalardan vazgeçilmelidir,
d) İdeolojik eğitimden demokratik ve bilimsel eğitime geçilmelidir.
e) Faili meçhuller aydınlatılmalı ve failleri yargılanmalıdır.
f) Savaştan ve kandan beslenen yapılanmalar deşifre edilmelidir.
g) Anadilin her alanda kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
h) İktidarların keyfi uygulamalarının önüne geçilmesi için Hakların anayasal güvence altına alınarak acilen sivil ve demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır.
i) Koruculuk sistemi kaldırılmalı herhangi bir husumete yol açmamak için rehabilitasyon çalışmaları yapılmalıdır.
j) Bölgeye gönderilecek bürokratlar donanımlı olmalı ve halkın hassasiyetlerini paylaşmalıdır.
k) Güvenlik gerekçeleriyle, ormanların yakılması vb. yöredeki coğrafyayı ve ekolojik dengeyi bozan uygulamalara son verilmelidir.
l) Bölgedeki sorunun kamuoyuna aktarılmasıyla ilgili sorunlu medya dili düzeltilmelidir.
Sözün özü;
Yapılan çalışmalarda geleceğe yönelik ümit var olmamızı gerektiren pek çok sebebin olduğu belirtilmiştir. Dünyada hiçbir sorunun konuşulmadan çözülemeyeceği ve şiddet ortamlarının da konuşma zeminlerini ortadan kaldırdığı gerçeğinden hareketle barışçı çözüm sürecinin sürdürülebilmesi için tüm silahların ebediyen susması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
22 Ağustos 2010-Bursa
DOĞU-BATI KARDEŞLİK BULUŞMASI PLATFORMU
Aldığınız tüm kararların altına imzamı atarım bütün sevgimle!
Umarım bu kararlar dikkate alınır ve zaman içerisinde uygulanır.
Sevgilerimle,
Zülfükar
Not : Orada sizlerle birlikte olmayı çok isterdim Ahmet bey.
Ağustos 24th, 2010 at 22:49Yüreğini temiz, duygulu ve kardeşlikten yana oluşundan dolayı öpüyorum. Eminim ki orda olmayı çok isterdin. Ama şunu bil ki Zülfik'arlar orada ve bizlerle beraberdiler.
Ağustos 25th, 2010 at 00:00