Doğrular Ve Denge
Hayatın bir kelimeyle tanımı yapılacak olsa “denge” derim, hayat gerçekten denge demek, ölçü demek, karar demek, kanaat demek...
Bir denge bozulursa emin olun yeni bir denge oluşur.
Son bir yılda fındık sürekli ilimizin en önemli konusu oldu: “dondu”, “komple yandı”, “200 rakımının altında fena değil”, “yükseklerdeki bahçeler uzun yıllar kendine gelemez” vb. daha bir sürü bilgi, konuşma uzayıp gidiyor. Hatta son iki ayda kışa ve dona dayalı olarak defalarca yüreğimiz ağzımıza geldi.
Buradan tüm samimiyetimle şunu belirtmek istiyorum: “biz üzerimize düşeni yaparsak rabbim fazlasıyla verecektir”. “FINDIKTA SORUN: ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAMAK, SÜREKLİ ALLAHIN İŞİNE KARIŞMAK”
Unutmayalım üst üste iki yıl veya daha fazlası verim itibariyle hiçbir zaman sorun olmadı, ama üst üste birçok defa spekülasyonlarla fındık fiyatları düştü, yükseldi, fındıkçı dolandırıldı, tüccara ve özellikle Fiskobirliğe kötü fındık satıldı...
Konunun uzmanlarından, akademisyenlerinden, alanda çalışanlarından, çiftçilerimizden, kendimde bir fındık çiftçisi olduğumdan ve fındık üzerine çok fazla kafa yormalarımdan elde ettiğim özet şu: fındıkta konuşulacak ve uygulanacak iki konu var; 1. Verimi arttırarak 250 kg’lara çıkarmak, 2. Mevcut ve arttırılacak fındığı katma değerle buluşturmak.
Bu iki konunun dışında ne varsa konuşuyoruz, bu iki konuyu neredeyse hiç konuşmuyoruz, üzerimize düşeni yapmıyoruz.
1 Nisan 2014’te 5.95 TL olan fındık fiyatları bugün itibariyle borsada 19, serbest piyasada ise 20 liranın üzerine çıkmış durumda. Fındık fiyatlarının olması gerekenin üstünde olması fındığın hayrına değildir. Yüksek fiyattan dolayı fındıktan vazgeçerek yerine başka bir kuru yemiş ikame eden alıcıları tekrar döndürmek zordur.
Denge ve adalete aykırı olan hiçbir şey hiç kimsenin, yöneticinin, yönetimin, kurumun işine yaramamıştır, hem insani adalet hemde ilahi adalet bunu gerektirir.
Fındığın veriminin 250 kg’lara yükselmesi için taraflarla bir gece uyumasak yol haritasını çıkarırız (bana göre yol haritası net ve bu konuda ocak ayında 4 ayrı yazı yazdım)
Çıkardığımız yol haritasını 10 yıl üst üste istikrarlı bir şekilde uygular isekte verim hedeflerini tuttururuz. Bunu neden yapmıyoruz? Çünkü bu iş zahmetli, uzun soluklu, ranta değil emeğe dayalı.
Fındığı katma değerle buluşturmak özel sektörün işi ve önünü açarsanız, yatırım parseli üretirseniz sorun çözülür (bu konuda “Çikolata İhtisas OSB Ordu’ya Çok Yakışır” başlıklı yazım gayet açık ve net)
ÇÖZÜM: yukarıda bahsettiğim iki konuyu tüm tarafları bir araya getirerek konuşmak, yol haritasını çalışmak ve 10 yıllık bir periyotla uygulamak. Yoksa ne mi olur? Bugün yanlış şeyler konuşanlar, doğruları yapmayanlar ve halkımızı sürekli yanıltanlar yarın tarih olur.