Doğru Çözümü Bulmak…
İstanbul, büyükşehir tiyatroları ve devlet tiyatroları ile ilgili polemikleri, dikkat ve hayretle izledik.
Ne yazık ki, Türkiye’de -devamlı olarak- ideolojik ve politik saplantılar ağır basmaktadır. Gerçekler göz ardı edilmektedir. Amaç, doğruları bulmak değil, farklı düşünenleri suçlamak, olmaktadır.
Ülkemizin en büyük problemi; çoğu yabancıların elinde, halktan kopuk, kendini halkın üzerinde gören, her şeyi bildiğini sanan, milli ve manevi değerlere düşman, her türlü yalanı/şantajı/iftirayı/baskıyı mubah sayan, olayı politik ve ideolojik boyuta aktarmış, iktidara saldırma vesilesi saymış olan, bu medya kesimidir.
Bunlar yüzünden, gerçek sanatçıların değeri bilinmemekte; meydan, milli ve manevi değerlere saldırmayı marifet sayan/kendini herkesten üstün ve dokunulmaz gören/sanatla ahlaksızlığı bağdaştırmaya çalışan/içki içmeyeni çağdaş kabul etmeyen tiplere kalmaktadır.
Konuşanlara ve söylediklerini bakarsanız; sanatla, kültür düzeyi ile ilgili kırıntılar bulamazsınız. Sadece; boş meydan okumaları, yüksek perdeden atışları, dokunulmazlık safsataları, görürsünüz. Ne ala memleket? Parayı ver, hiçbir şeye karışma. Sahneye istersem çıkarım, istersem çıkmam. Bol bol dizide oynarım, cebimi doldururum. Bu arada, Belediye ve Devlet sahnelerinde, bol bol pornoya yer veririm. Kimse de karışamaz. (Nasıl olsa, kartel medyası, aydın olma etiketini kimseye bırakmayan-kerameti kendinden menkul-tipler ve muhalefet partileri, yanımda yer alır. Gözü kapalı destek verir.)
Yapılması gereken, dürüst davranmaktadır. Demagojiyi bırakıp, olayın maliyet ve performans yönlerini incelemektir;
1-Devlet tiyatrolarında istihdam edilenlerin, sadece yüzde 37,5'u (708 kişi) sahneye çıkmaktadır. Kurumda 65 adet müdür/123 bilgisayarcı/doktor, hemşire, idari personel olmak üzere 633 kişi/143 sahne ışıkçısı/42 sahne marangozu/74 perukçu/20 sahne kunduracısı/147 kostümcü/kartonpiyerci-kolacı-çiçekçi-şapkacı vs. olmak üzere; 112 farklı statüde 1889 kişi çalışmaktadır.
2-Kurumun 2011 yılı gideri 143.684.200.-TL. dır. Geliri ise, sadece 5.200.000.-TL'dır. Yani, harcamaların yüzde 96,5'u kamu tarafından karşılanmaktadır. yüzde 3,5'u da, seyirciler tarafından sağlanmaktadır.
a)2011'de, yıllık seyirci sayısı 1.532.328 dir. Günlük ortalama 4198 dir. Bir görevliye, 2 seyirci düşmektedir. Ve bir seyircinin maliyeti 94.-TL'dir.
b) Kurumun 52 sahnesi vardır. Bir yıl içinde 5.785 -temsil verilmektedir. (Sahne başına, ortalama, 112 temsil.) Demek ki, yılın 2/3'ünde sahneler boştur.
3- Devlet Opera ve Balesi'nde, durum daha da kötüdür. 185 farklı statüde 3 bin 155 kişi istihdam edilmektedir.
a) Kurumun 2011 yılı giderleri 178.182.000 TL'dir. Bilet hasılatı ise sadece 1.520.963 TL'dir. (Giderlerin binde 8,5'u kadardır. Yüzde 1 bile değildir.)
b)Kurumun 2011 yılı, ücretli seyirci sayısı 232.371 dir. (Günlük ortalama 637 dir.) Yani , 5 çalışana 1 seyirci düşmektedir.
c)Kurumun koltuk sayısı 6989 dur. Yüzde onu bile dolmamaktadır.
d)Bir bileti seyircinin kamuya maliyesi 767.-TL.dir.
e)Günlük ortalama oyun sayısı 2,5 dur. Her oyuncu karşılığında 1262 kişi istihdam edilmektedir.
4-İstanbul Şehir Tiyatrolarının rakamları da, aynı üzücü tabloyu sergilemektedir. (Bu rakamlar, değişik gazetelerde manşetten aktarıldı. Bunun için tekrar etmiyorum.)
Görülüyor ki; korkunç bir israf/zarar/aşırı istihdam söz konusudur. Buna mukabil; gerçek anlamda kültür hayatımıza ne tür bir katkı sağlanmıştır? Rakamlar halka ulaşılamadığını, boş koltuklara oynandığını göstermektedir.
Boş saldırılarla, süslü laflarla, bu müthiş gerçeğin üstünün örtülmesi mümkün değildir. Çok acil ve radikal tedbirlerin alınması zarureti vardır. Tam anlamı ile sömürgen bir KİT haline gelmiş bulunan bu kurumların ıslahı gerekmektedir. Hedefi olmayan, heyecanı kaybolmuş, halktan kopmuş kurumların savunulmasında da vazgeçilmelidir. (Özelllikle, meslekdaşım, kardeşim, Sn. Kılıçdaroğlu’nun bu tabloyu savunması gerekir.)
Peki ne yapılmalıdır? Elbette, tiyatro/opera ve baleden vazgeçecek değiliz.
-Devletin, 162 özel tiyatroya sağladığı, tüm destek 3,5 milyon TL. dir.(Devlet opera ve balesi ile tiyatrolara verilen ise, toplam 320.- Milyon TL. dir. Yani, bu desteğin tam 100 katı. Ki, belediyelerin harcamaları, bunun dışındadır.)
-Özel tiyatrolara, çok daha fazla kaynak aktarmak, (bu arada, kültür düzeyimizi arttırmaları ile bazı şartları da koyarak; mesela telif eserlere daha fazla öncelik vermelerini isteyerek,) mantıklı olmaz mı?
Kamu kaynaklarını daha verimli kullanmalı, aşırı istirham ve israf yoluyla heba edilmesine son vermeliyiz…