content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

23 May

Doğanın Rengarenk Kokulu Senfonisi

Doğanın ilk selamı,  yeryüzünün en şehvetli en gösterişli yaratıkları. Hayatımın anlamı. “Görmezsem nasıl  yaşarım?” sorusunu sorduğum  varlıklar.

Kimi zaman elleri kimi zaman da evleri süsleyen, ama en çok dalında güzel olan şey.

Küçük Prens kitabında, ilk açıldığında en güzel olan ve fakat kısa sürede ölüp giden aşkı temsil ediyor. Her insan için özel olan birisi vardır hayatında ve çiçekler sahnededir  WP_20150212_002özel anlarda.  Birçok şaire, şiire, ressama ve yazara ilham kaynağı olmuş teşhirci varlık. Arılar, çiçeklerden bal yaparken, biz sadece çelenk, buket, demet yapmışız, saksıya vazolara tutsak ettiğimiz renk toplarından.

Alınmış ya da verilmiş olması

Dalından koparıldıklarında canlarının acıyıp acımadığı henüz bilmiyoruz.  Canlı olarak duygudaşlık yaptığımda anlayabiliyorum. Canlarının acıyıp acımadığını. Ama o dayanılmaz güzelliği karşısında istiyoruz ki elimizde,  evimizde olsunlar.

Birçok insanın özrü olur bazen bir çiçek. Kalpleri yumuşatmak için uzatılırlar yeni sahibinin ellerine... Çoğu zaman istemeden söylediğimiz bir sözün güvencesi içindir dünyadaki yerleri.

Bazen de koparılıp bir hasta ziyaretine gider çiçekler. Sağlığından uzak bir insanın son saniyelerdeki moralidir kaderleri. Sonra hasta iyileşir ya da ölür ama onlar hep ölürler.  Her başarının kutlanmasıdır, çiçek.  Mutlu günlerin vazgeçilmez el alışkanlığıdır. Sevginin simgesidir. Alınmış ya da verilmiş olması bir şey fark ettirmiyor. Değerine paha biçilmez.  Kocaman bir bahçede, bir tarlada, kırlarda hepsini bir arada görmek var ya kocaman bir gülümsemeye neden olur. Yaşamak için sebeptir.

Ağlayamaz onlar.

Her birisinin değişik bir anlamı olan büyülü bitkiler. Konuşamaz, kime gideceğini bilemez.   

Çiçeklerin diriye, başarıya,  güzelliğe ve ölüye saygı tarafı vardır.

Bir mezar ziyaretinin geride kalan hediyesidir çiçek.  Bazen mezarların süsüdür. Koparılan çiçekler öleceklerini bile bile ölmüş bedenin toprağında geçirirler son zamanlarını.

Her zaman askı, sevgiyi, mutluluğu, gülümsemeyi, yalnızlığı,  kelebeği, baharı, kırları, arıyı akla getirir. "Çiçek arifin elinde, zarifin yakasında, kadınların kafasında olur." derler. Çiçekçilerin önünden geçmek bile mutlu ediyor beni. Çiçekçi deyince aklıma doğal olarak çiçekçiler geliyor. Çiçeklerin arasına bu kadar mı yakışır bu varlıklar.

Evimizdeki bitkiler veya süs çiçekleri solunumlarında gündüzleri havadaki karbondioksit alarak oksijen verirler ama geceleri ise bizim gibi oksijen alarak karbondioksit verirler.

Çiçeklerle aynı odada uyumanın, havadaki oksijen azalacağı için zararlı olabileceği konusunda genel bir söylem vardır. “Evlerimizdeki bitkilerin veya süs çiçeklerinin gündüz çıkardıkları fazla oksijen ve gece verdikleri karbondioksit miktarı, insanın soluduğu havanın içindeki oksijen miktarı yanında o kadar az ki sağlığımızı etkileyebilmesi mümkün değildir. Ancak kapısı, penceresi hava sızdırmaz küçük bir odada, dev bitkilerle birlikte yatma gibi bir alışkanlığınız varsa başka tabii...” diyor uzmanlar.

Sevgiyle kalın, çiçeklerle kalın…

Çiçek Olsun

Çiçek olsun

Güneşin gözleri

Yıldızların saçları

Ayın her evresi

çiçek olsun

Çocukların gözleri

Annelerin elleri

İnsanların yürekleri

Çiçek olsun

Nezahat GÖÇMEN

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank