content

11 Kas

Doğan’ı Vuran, Kendi Silahı

Türk medya tarihi, medya patronları açısından iniş ve çıkışlarla dolu. Çok değil on yıl öncesinin medyası artık yok. Simavi, Bilgin ve Uzan ailesinin akıbetleri herkesin mâlumu.

Elinize geçirdiğiniz bir aleti yahut gücü, amacı dışında kullanırsanız bir gelip sizi vurur. Açtığınız ateşin mermisi bir gün gelip sizi bulur. Yaktığınız her ateş bir gün gelir sizi de sarar. İmdat çığlığı attığınızda yapayalnız olduğunuzu anlarsınız. Artık çığlığınızı duyacak kimse yoktur.

Bugün Aydın Doğan’ı saran ateş, dün Uzanları ve Bilgin ailesini sarmıştı. Geçmişteki ateşleri belki de en çok Doğan Medyası’nı mutlu etmişti. Doğan’ın bugünkü yapayalnızlığı bu yüzden...

Şimdi fatura ödeme sırası, güç sarhoşluğuyla bir gün sıranın kendinse geleceğini fark edemeyen Doğan’da!

Siyasi irade, Doğan’a son iki yılda birkaç kez ‘kendine gel’ anlamında ihtarda bulundu. Ama nafile. Çünkü kafasını 28 Şubat’ta kuma gömen Doğan Medyası, kafasını çıkarmaya niyetli değildi.

Star Tv’nin Doğan’a devri, aslında önemli bir test ve en büyük ihtardı. Fakat birkaç on yılın sarhoşluğu, idraklerini kapatmış olmalı ki mesajı anlamamada direndi.

Yolun sonuna gelindi. Artık her yol duvar!

Bir dönem daha kapandı.

Ve Doğan Medyası’nın da dönemi bitti.

Hürriyet ve Milliyet dâhil DYH’e ait tüm yayın organları yeni patronuna devir için işlemleri bekliyor.

Doğan’la masaya oturulduğunda önüne konulan günah galerisinin dudak uçuklatmaktan öte bir ateş topu olduğunu gördüğünde oldu ne olduysa Aydın Beye.

Günah galerisinde yok yoktu.

Dönülmez bir yolda olduğunu anladı anlamasına ama çok geçti artık.

Birilerini kovarak düzeltilecek iş değildi bu süreç.

Üç seçenek kalmıştı.

Bir: Tıpkı Hürriyet’ini aldığı Simaviler gibi bir gece ansızın toz olup uçmak –ki Aydın bey uçtu bile–

İki: Uzlaşmak ve ne kurtarabilirse onunla yetinmek...

Üç: Ya da savaşmak…

Fakat önündeki dosyada yer alan çoğunu kendisinin bile unuttuğu günahları, savaş için mermisinin tükendiğine işaret ediyordu.

İhtiyaten Cem gibi uzansa da Aydın Bey orta yolu seçti.

İlk iş olarak Milliyet’ini ve Hürriyet’ini devretti

Sonra eski ve yaşlı patronların kulübünden yumuşak bir çekilme yaptı büyük kızı.

Ardından aile fertleri tek tek medya yönetimlerinden çekildiler.

Daha Ocak 2009’da ‘Bende satılacak gazete yok! Varsa satan ben alayım’ diyen patron, ödenmesi çok zor bir ceza için Maliye ile masaya oturup ‘tarhiyat sonrası uzlaşma’ talep ediyordu. Üstelik geçmişte olduğu gibi gürültü patırtı yapmadan… Sessiz sedasız…

Artık ‘hodri meydan’ diyecek ne güç vardı ne de gazete satın alacak uygun bir ortam.

Dahası mektup yazmaya bile vakit kalmamıştı.

Kapıda pijama ile Başbakan karşılama devri çoktan kapanmıştı.

Adeta bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılması gibi Doğan Medyası çağı kapandı ve -isimleri şimdilik bizde mahfuz- yeni patronların çağı başlıyor!

Görünen o ki 2010’da Doğan Medyası olmayacak. Ancak Aydın Doğan, ne Bilgin gibi Uzanacak ne selefi Simaviler gibi toz olup uçak.

O kendi halinde orta halli bir işadamı olarak girecek 2010’a.

2010 sonrası ise Doğan ailesi için ayrı bir muamma.

 

Bütün bunlar bir kehanet mi? Değil. Çünkü Doğan Grubu birkaç gün önce SPK’ya gönderdiği mektubunda Doğan Medya organlarının hepsinin tüm hisselerini satılık olduğu resmen bildirdi.

Bugün itibari ile vergi cezaları için açtığı yürütmeyi durdurma talebi de reddedildi. Başta da belirttiğimiz gibi hiçbir çıkış yolu kalmadı.

Bu durum sadece bir medya devinin hazin sonu olmayacak elbette. Bu durum Türkiye’de yepyeni bir dönemin de habercisi.

Hem Ortadoğu’da hem de dünyada açtığı tüm kartlar aleyhine işleyen Siyonizm içinde kötü bir haber bu.

Fakat Doğan’ın gidişe kimse sevinmesin. Bir çaresine bakar bir Doğan’ı gönderir yenilerini ortaya çıkarırız. Almanya için de kara bir haber.

Bu duruma sevinme hakkı olan herkes sevinebilir lakin medya patronları hiç sevinmemeli. Çünkü Türkiye’nin yakın tarihi ne ulu medya çınarlarını devrilişi ile dolu.

Medya patronları için bugün sevindikleri şey, yarın kendilerini bekleyen akıbet. Bugün hoşunuza giden şey, kendiniz için biçtiğiniz kader.

Akıllı bir medya patronu, medyasını bir silah olarak kullanmaz. Diğer ticari işleri için bir araca dönüştürmez ve dahası silahını kendine doğrulmaz.

Muhtemeldir ki yeni dönemde medya devlerinden biri de KT’ler olacak. Yeni ve eski patronları, ölümlü güç odaklarına tetikçilik yaparak toplumla savaşmak yerine, toplum ve değerleri ile barışık yaşamalı.

Sonsuzluk Allah’a mahsustur ve ‘O’nun değerleri ile savaşan kaybeder.

Her Doğan batar!

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Doğan’ı Vuran, Kendi Silahı”

  1. 1
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Medya dünyada da ülkemizde de yahudilerin tekelindedir çoğunlukla.
    Yahudilerin değişmez bir usulü vardır YENİSİNİ HAZIRLAMADAN ESKİYİ ÇÖPE ATMAZLAR.

    Tüm zenginleri inceleyin hangisinde helal kazanç var ki ?
    Al birini vur ötekine.
    Her holdingin ardında bir devlet, bir oluşum var.
    Hükümetler de aynı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank