content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

11 Şub

Doğa Kinini Kusmaya Başladı

Dünyanın oluştuğu günden bu yana insanlık olarak çok büyük evrim geçirdik ve değişimler yaşadık, yaşıyoruz hatta yaşayacağız da. Bu gelişmelerin olumlu olduğu kadar olumsuz yanları da oldu. Teknoloji, iletişim ve ulaşım konusunda devrimler yaşandı. Cep telefonlarıyla dünyanın bir ucundaki insanla görüntülü olarak yanındaymış gibi sohbet edebiliyorsun. Eskiden yaya olarak ya da atlarla aylarca şehirlerarası yolculuk yapılırdı.

Şimdi en ücra köşelere dahi uçakla birkaç saatte gidip gelebiliyorsunuz. En lüks otomobile isteyen herkes imkânı doğrultusunda sahip olabiliyor.

Yapılan duble yollarla ulaşım kolaylaştı. Bir göz odada 10 kişi yaşarken şimdi 2 kişi dubleks dairelerde yaşayabiliyor.  Kimse dünyada hatta yakın çevresinde ne olup bittiğini bilmiyor, birbirinden habersiz iken günümüzde ise dünyanın her bir köşesinden haberdar olabiliyor.

Oturduğu yerden bir tuşla her şeye ulaşabiliyor. Sanal ortam dostlukları kurabiliyor, alış veriş yapabiliyor, herkesle istediği şekilde iletişim kurabiliyor. Bizler teknoloji, bilişim, iletişim çağındayız ve elimizin altında her imkân var. Yani yok, yok… Kısacası eskilerin hayal bile edemeyeceği, rüyalarında bile göremeyeceği imkânları yaşıyoruz.

İnsanlar bu kadar değişim yaşarken doğanın yapısıyla oynayıp değiştirirken doğada olduğu yerde kalıp bu insanlar bana ne yapıyorlar diyerek izledi mi? Tabi ki hayır. Kişilerin zaman içerisinde en başta öncelikleri değer yargıları değişti. Amaçları, istekleri, arz ve talepleri, yaşam tarzları, hayalleri değişti. Teknolojiyi değiştirirken kendisini de yeniledi. Toplumsallıktan bireyselliğe ani geçiş yaptı. Kentlerde göç oranları artıkça sorunlar çoğaldı suç oranları arttı.

Kişiler arası çıkar sorunları öyle duruma geldi ki toplumsal, ülke hatta dünyada çıkar çatışmaları soğuk savaşların sebebi oldu. Çıkar çatışmalarını hayatlarında taçlandırarak bütün değerlerin, hedeflerin başında yerini aldı.

Kısacası insan sadece ihtiyaç duyduğu kendine kolaylık olsun diye ya da sorun olan üretim, tüketim, ulaşım, iletişim, sağlık, eğitim vb. alanlarda yenilikler yapmakla kalmadı tabiat üzerinde, kendi beden ve kişiliğinde hatta aile yapısında da değişim geçirdi. Geçirmektedir. İnsanoğlu aklına gelen, hayal edebildiği her şey üzerinde çalıştı ve hayata geçirdi. Yeni yeni bilim dalları oluştu. Buluşlar icatlar gerçekleştirdi.

Biz dünyayla ve birbirimizle böyle uğraşıp, doğayla oynarken, tabiat anada bütün kinini biriktirip insanlığın yüzüne kusmaya başladı. Ozon tabakasının delinmesi, Tusunami, buzulların erimesi, dünyanın çölleşmeye başlaması, depremler, sel felaketleri, yanardağların faaliyete geçmesi gibi…

Hayatta her şeyin bir bedeli var ve o bedeller bir şekilde insandan tahsil ediliyor. Sen asla ben bu bedeli ödemem diyemiyorsun. Karşına yaptıklarının ve yaşamın faturası konuyor. Biz doğayı böyle kirletip yok ederken geleceğimizi de yok ettiğimizin ne zaman farkına varacağız merak ediyorum. Bizden sonraki nesillere nasıl bir dünya bırakıyoruz.

Herkes geçmişe özlem yaşarken neden geleceği yok eder anlamış değilim. Sözde herkes iyi, dürüst, merhametli, sevecense o zaman dünyaya ve insanlığa bunca kötülüğü kim yapıyor. Bence bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek te olsa bütün insanların parmağı var. Sizce?

 

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank