content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

18 Ağu

Dizi Film: İzleme Haksızlık

Dizi filmin izleyicilere haksızlık olduğunu düşünüyorum. Bir hafta boyunca beklemek, tam zamanında başlamamak, devam ederken uzun uzun reklama girmek ve en heyecanlı noktasında izleyenlerin beklentisi ne acaba demeden pat diye kesmek…

Dizi film bir yönüyle kafeine benziyor, çünkü bağımlılık yapıyor. İnsanın en değerli ve telafisi mümkün olmayan varlığı olan zamanını değerlendirememesine yönelik bağımlılık oluşturuyor.

Beklenti birçok insan için yıpratıcı etki yapar. Bekletilmek insanların genelde sevmediği bir durum. Buradaki beklentiden kastım bazen birkaç dakika, bazen birkaç saat ve bazen de birkaç gün olabilir. Düşünebiliyor musunuz, bir dizi sevenlerini her hafta 7 gün boyunca bekletiyor ve bunu sürekli yapıyor. Sizce de bu bir haksızlık değil mi?

Diyelim bir hafta beklediniz ve dizi film için bekliyorsunuz. O dakikada zaten başlamaz ve siz birkaç dakikada olsa hala beklersiniz. Dizi devam ederken uzun reklamlar da bu işin cabası… Her şeyden vazgeçtik diyelim, değer verdik, zaman kaybını önemsemedik ve kendimizi diziyi izlemeye odakladık. Bakınız değer verip beklediğiniz insanların size reva gördüğü muameleye: Hiç de alakamız olmayan bir sürü reklam, bir hafta beklemenizin ödülü hiç alakasız bir çok reklamı izlemek der gibi adeta.

Tam filme kendinizi kaptırıyorsunuz ki birden dizinin en heyecanlı yerinde bitiveriyor. Tam bir haksızlık.

Diyelim siz çalışıyorsunuz ve eşiniz çalışmıyor (bay veya bayan fark etmez) akşam eve geldiğinizde gününü TV başında dizi bağımlısı olarak geçirmiş, farkında olması gereken bir çok noktayı kaçırmış, sosyalleşmeyi unutmuş, “bugünümde boş geçti” diye hayıflanmanın mutsuzluğunda sizi bekleyen (ki böyle hayıflanarak beklemiyorsa oda ayrı bir yazı konusu) bir tablo ile karşılaşmanız kaçınılmaz. Dizilerde durum büyük oranda böyle.

Aslında bu yazıyı birazda “birileri çıkar ve aksini yazar, bu konu üzerinde tartışılır ve bir miktarda olsa iyileşme olabilir” ümidiyle yazıyorum. Çünkü bu konu toplumumuzun kanayan yarası haline dönüşmüş durumda.

Konu sadece zaman kaybı değil elbette. Düşünün gün bir bütün, yani her gün benzer şeyleri yapıyoruz, gece ve gündüzü yaşıyoruz. Yani elimizde 24 saatimiz var, bunun ortalama 8 saati uyku ile geçiyor. Diğer yarısı da yemek, temizlik vb. rutin işlerle geçiyor. Düşünün tüm servetiniz geriye kalan 8 saat. Bir dizi yaklaşık 1,5, öncesi ve sonrası ile birlikte ise 2 saat sürüyor. Günde bir dizi izlerseniz en değerli varlığınız olan elinizdeki 8 saatin yaklaşık % 20’sini, iki dizi izlerseniz yaklaşık % 40’ını harcamış oluyorsunuz. Ortalama bir kişinin iki dizi film izlediğini düşünürsek bu zamanımızın ortalama olarak % 40’ını dizi film izleyerek geçiriyoruz anlamına geliyor.

Yazdıklarım bir takım bilimsel verilere ve sosyolojik araştırmalara ihtiyaç duysa da toplumsal yaşamımızdaki fiili duruma bakarak yapmış olduğum yorumlar malesef doğru.

Konuyla ilgili üniversitemiz ne düşünüyor, neler yapmayı planlıyor acaba?

Özellikle çalışmayan insanlarımıza dizi filmin dışında en az bunun kadar cazip neler sunuyoruz acaba?

Yoksa gereksiz bir konu, kapatalım gitsin mi?

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank