Dizel Okul Servisleri Kanser Yapıyor
Okul servisleri sosyal hayatın, ekonominin ayrılmaz bir parçası oldu son yıllarda. Büyük şehirlerimizde okula servisle gitmeyen çocuk neredeyse kalmadı gibi.
Herkesin de kendince haklı bir sebebi var.
Kimi çocuğun okulu uzaktır, bu yüzden servis gerçekten de kaçınılmazdır. Her sabah Fatih Köprüsü’ nden karşıya geçen onlarca okul servisi görüyorum. Ama, hayrettir aynı zamanda başka servisler de karşıdan bu tarafa doğru geliyorlar akın akın.
Kimi öğrencinin okulu yakındır, ama okula varmak için çocuğun yoğun trafiğin olduğu caddelerden geçmesi gerekir. Servis bu durumda da gene olmazsa olmazdır.
Kiminin de hem annesi hem babası, her ikisi de çalışıyordur, çocuğu ne okula bırakmaları ne de almaları mümkündür. Veririsiniz servise getirir, götürür; gözünüz arkada kalmaz. Bu da anlaşılabilir.
Ama ya ‘Okul yakınımızda, ama çocuğumuzu çok özendiği, ben de servise binmek istiyorum diye günlerce ağladığı için servise vermek zorunda kaldık’ diyen anne babalara ne demeli?
İşte böyle; kimi anlaşılabilir kimi anlaşılmaz nedenlerle neredeyse tüm çocuklarımız okula servisler ile taşınıyorlar artık.
Bu girizgahtan sonra, sözü Amerika’ da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına bağlamak istiyorum.
Kaliforniya’ da yapılan bu araştırmada dizel okul otobüslerinde seyahat eden çocukların, bu aracın önünde seyreden bir araçta bulunan kişilere göre 4 misli fazla toksik dizel egzozuna maruz kaldığı belirlenmiş.
Otobüslerdeki egzoz düzeyi şehir havasındaki düzeyden 8 misli fazla bulunmuş. Üstelik, otobüsün arkasında oturulması ve otobüs camlarının kapalı olması durumunda solunan egzoz çok daha fazla oluyormuş.
Otobüs, pencereleri açık iken boşta çalışırken, pencereleri kapalı olarak giderken, yokuş yukarı giderken, yoğun trafikte beklerken ve durup kalkarken otobüsteki çocukların soludukları egzoz miktarı daha da yüksek oluyormuş.
İşin ilginç tarafı, test edilen otobüslerin çoğunda dizel araçlarda görmeye alışık olduğumuz ‘egzozdan siyah duman’ çıkmasına da rastlanmamış. Yani, görünüşte egzozu temiz olan araçlardan bile tehlikeli düzeylerde egzoz gazları çıkmaktaymış.
Bu verilerden çıkarılan sonuç ise tüyler ürpertici: 10 yıl süreyle, yılın 180 günü, günde 1-2 saat dizel otobüste seyahat edilmesi, 1 milyon çocukta fazladan 23-46 kanser ölümüne neden oluyormuş.
İstanbul’ da bir yakadan diğerine taşınan binlerce çocuğun bu kadar kirli havayı soluması için 10 yıl değil, birkaç yıl bile yeterli.
Dizel egzozunun zararları
Dizel egzozunun sağlığımıza zararlı etkileri yıllardan beri biliniyor. Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi, 1989’ da dizel egzoz emisyonlarının insanlar için muhtemel kanserojenlerden olduğuna karar vermiştir. Amerika’ da hava kirliliğine bağlı kanser riskinin %70’ inden fazlasından tek başına dizel egzozunun sorumlu olduğu ve yılda 125 bin insanın bu nedenle kansere yakalandıkları hesaplanmaktadır.
Meslekleri gereği dizel egzozuna maruz kalanlarda akciğer kanseri riskinin arttığı birçok araştırma ile gösterilmiştir.
Dizel egzozunun kansere neden olan özelliklerinden başka, astım krizlerine yol açan küçük partiküller de içerir. Azot oksitleri çocuklarda akciğer gelişiminde gecikmelere ve akciğer fonksiyonlarının kötüleşmelere yol açar. Bronşit, zatürree gibi solunum yolları enfeksiyonlarının oluşumunu kolaylaştırır. Egzoz kalp ve damar sistemi için de zararlı bir maddedir.
Dizel araçlar ekonomik oldukları için daha çok tercih ediliyor, ama egzozunun sağlığımıza verdiği zararların hiç farkında değiliz.