Diyanet’den Önemli Bir Çağrı “ Şimdi Yarları Sarma Zamanı”
“İyilik ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan sakının!” (Maide, 2)
“Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe (gerçek) iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne sarf ederseniz, artık şüphesiz ki Allah onu hakkıyla bilendir.” (Âl-i İmran, 92)
“Allah yolunda sarf edin! (Kendinizi) ellerinizle tehlikeye atmayın ve iyilik edin. Şüphe yok ki Allah iyilik edenleri sever.” (Bakara, 195)
YARDIMLAŞMA İSLAMIN EMRİDİR
Yardımlaşma, toplum hâlinde yaşamanın doğal bir sonucudur. Bunun için İslâmiyet yardımlaşmayı, bütün maddî ve mânevî hayatımızı kapsayacak şekilde en geniş sınırları ile ele almış ve dinî-ahlâkî bir görev olarak ortaya koymuştur. Kur'an-ı Kerîm'in pek çok ayetinde bu konuya temas edilerek, Müslümanlar yardımlaşmaya teşvik edilmiştir. Hz. Peygamber (asm) de sayısız hadislerinde maddî ve mânevî yardımın insan hayatındaki önemini dile getirmiştir. Nitekim zekât vermekten, tatlı söz ve güler yüzle davranmaya kadar her şeyin iyilik kapsamına alındığını düşünürsek, dinimizin yardımlaşma sınırını ne kadar geniş tuttuğunu daha iyi kavrarız.
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İyilik ve Allah’a karşı gelmekten sakınma hususunda yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.”] Bir hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kişi, kardeşine yardım ettiği sürece Allah da ona yardım eder...”
Dünya üzerinde birbirini alevlendiren nice çatışma ve savaşın yaşandığı ağır bir dönemden geçmekteyiz. İslam coğrafyasının farklı köşelerinde insanlığın utancı niteliğinde kara günler yaşanıyor. Masum Müslümanlar dayanılmaz acılar yaşıyor. Akan kan bir türlü dinmiyor. Çevremiz bir ateş çemberi ile sarılmışken, Türkmen, Arap ve Kürt binlerce kardeşimiz, barış umuduyla ülkemize sığınıyor.
ÜLKEMİZDE KARDEŞLİK HAKİM OLMALI
Diğer taraftan ülkemiz de zor zamanlardan geçiyor. Birliğimizi sınayan, bütünlüğümüzü hedef alan hain eller, vatanımızın bir köşesinde şiddeti tırmandırıyor. Onlarca kahraman evladımız şehit düştü. Ciğerler dağlanıyor, ailelerin boynu bükülüyor.
Bugün varlığımızı seferber ederek yıkılanları yeniden inşa etmek, yorulana can, boğulana nefes, kimsesize kimse olmak, kardeşliğimizi bir daha hatırlamak durumundayız. Şimdi gözlerin feri, dillerin duası, yüreklerin cesareti olma zamanıdır. Şimdi yaraları sarma zamanıdır.
Öncelikle vatanımızın güvenliğini canları pahasına sağlayan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, onları en derin minnet ve şükranla yâd ediyoruz. Yüce Rabbimiz onları rahmet ve mağfireti ile huzuruna kabul buyursun. Mekanları cennet olsun. Şehitlerimizin ailelerine bir defa daha başsağlığı diliyoruz. Şehitlerini en yüce makamlarda ağırlayan Rabbimiz, onlara sabır ve metanet ihsan etsin. Yüreklerindeki yangını söndürsün, gözyaşlarını dindirsin inşallah.
Şimdi milletçe şehitlerimize olan vefa borcumuzu ödeme zamanıdır. Şimdi şehit ailelerinin yaralarını sarma zamanıdır. Onların evlatları biz olalım, ellerini biz öpelim, hallerini biz soralım, dualarımızı onların dualarına katalım. Şehit eşlerinin maddi ve manevi ihtiyaçlarında yanlarında olalım. Şehitlerimizin bize emaneti olan çocuklarını bağrımıza basalım. Şehit, Rabbine kavuşmuştur, nimetlerle ikrama ermiş, ebedi mutluluğa erişmiştir. Bize düşen, onun ardında bıraktığı emanetlere bu hayatı kolaylaştırmak, hayata tutunma ve ayakta kalma gücü aşılamaktır.
ŞEHİT VE GAZİLERİMİZE SAHİP ÇIKMALI
Terörün mağdur ettiği kardeşlerimizin yaralarını sarma zamanıdır. Evleri yakılıp yıkılan, şehirlerini terk etmek zorunda kalan, çocuklarını okula gönderemeyen, iş yerlerinin kepenklerini kapatan binlerce insanımız hayata dönmeyi bekliyor. Bugün bizim vazifemiz onlara ensar olmak, dertlerine derman olmak, halleriyle hemhal olmaktır. Bugün bizlere düşen, hayatın eski tadı ve ahengi ile akması ve hatta eskisinden daha büyük umutlar taşıması için kardeşlerimizin yanında olmaktır. Evsize ev, yuvasıza yuva, kimsesize kimse olmayı bilen milletimiz, bugün terör mağduru olan kardeşlerimizi yalnız bırakmayacaktır. Terörle örselenen ruhları tedavi edelim, toprağından koptuğu için garipleşen yüreklere dokunalım. Bu vatanın geleceği olan yavruların gözlerinin önündeki yıkıntı sahnelerini silelim, kulaklarındaki silah seslerini unutturalım.
TÜM İSLAM COĞRAFYASI İÇİN DUA ETMELİYİZ
Bayır Bucak Türkmenlerinin yaralarını sarma zamanıdır. Türkmen kardeşlerimiz, son ana kadar topraklarını zalimlere karşı savunmak ve yurtlarını terk etmemek için uğraşmış, canlarını dişlerine takarak hayatta kalma mücadelesi vermiştir. Son büyük saldırı ve bombalamaların ardından ülkemize sığınan binlerce soydaşımızın ağır yaralarını sarmak için seferber olma zamanıdır. Onlara hicretin zorluklarını unutturacak, kendilerini dost ellerde hissettirecek, yitirdikleri güven ve huzur iklimine kavuşmalarını sağlayacak her türlü yardım ve desteğimiz için gün bugündür. Gün, yaraları sarma günüdür.
Ey Allah’ım! Fakirlerin, mazlumların ve afetzedelerin yanında ol. Dünyanın her bir köşesindeki mazlum kardeşlerimize yardım eyle. İslam Coğrafyasında birlik ve beraberliği daim eyle. Zalimlerin zulmüne son ver. Islahları mümkünse ıslah eyle, ıslahları mümkün değilse kahhar isminle kahreyle. Allah’ım! Fakirlerin, mazlumların ve afetzedelerin yanında ol. Allah’ım! Kullarından isteyenlere bol bol helal rızık ver. Zillete ve muhtaçlığa maruz kalmada yardımsever olarak Sen onlara yetersin. Sen, Yüceler yücesi, ikram ve merhamet sahibisin.