Dış Politika’da Duygusal Kriz!
Sayın Başbakan, Davos’taki öfkesinde Gazze’liler için gösterdiği tepki de yerden göğe kadar haklıydı bu sebeple başbakan’ın ilk bakıştaki tepkisini hepimiz çoğunlukla haklı buluyor ve destekliyoruz.
Ancak her olayda olduğu gibi bu olaya da tek bir yönden değil her yönden bakmak zorundayız. Ve de en önemlisi bu talihsiz olayın Arap ülkelerine değil Türkiye’ye dolayısıyla da Türk halkına ne gibi getirilerinin ve götürülerinin olabileceğini düşünerek bakmamız gerekir.
Hepimiz İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıların insanlık dışı olduğunu ve bu iki devlet arasındaki savaşın bir an önce bitmesini, Türkiye’nin de bu konuda barışı sağlaması için elinden geleni yapması gerektiğine inanıyoruz.
Ancak bir devlet Başkanına ‘’siz öldürmeyi iyi bilirsiniz’’ demenin ve bir panel moderatörüne kızıp pire için yorgan yakmanın, barışçı çözüme hiçbir katkısı olmayacağı gibi uluslararası arenada ve dış politika da Türkiye’nin ciddi anlamda sıkıntıya girmesine ve ikili ilişkilerinin yıpratılmasına neden olacaktır.
Sayın Başbakan, İsrail cumhurbaşkanı Peres’e ve bir panel moderatörüne kızmakta sonuna kadar haklıdır ama böylesi bir durumda bile duygularına hakim olarak sakin ve diplomatik bir uslup la cevap vermesi Büyük Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olarak salonu terk etmekten çok daha iyi bir davranış biçimi olurdu.
Sevgili dostlar, bütün bu diplomaside ki terslikler Türkiye’nin bölge meselelerinde ki arabulucu rolüne de büyük oranda zarar vermiştir. Oysaki diplomatik girişimlerde var olan bir ateşi daha da yükseltecek duygusal tepkiler vermek yerine soğukkanlıca hareket edilmesi ve kullanılacak diplomatik bir dille barışçıl bir çözüm aranması daha yerinde olurdu.
Sonuçta Davos’a Gazze’deki katliama yüksek dozda tepki göstermeye ya da Türkiye için diplomatik bir krize yol açmaya gidilmemişti. Gazze’de ki saldırıların durdurulması ve barışı sağlamak için gidilmişti. Fakat ortada ne barış’ı sağlayacak bir diplomatik konuşma ne de çözüm oluşturulabilecek bir ortam yaratılabilmişti. Başbakan’ın diplomasi dilini iyi kullanmaması ve ifadelerinde ki şiddetli tepki İsrail Cumhurbaşkanı Peres’le ters düşmesine neden olmuştu. Bunların sonucunda Türkiye’nin diplomatik ilişkileri daha da gerginleşerek Gazze’de aranacak çözüm yolları iyice zora sokulmuştur.