Din Tüccarlarının Kurban Coşkusu
Yıllardır olduğu gibi, bu yıl da, aziz mübarek Kurban Bayramı'na haftalar kala
mutat ilânlar köşe, bucak, meydan ve bilboardları doldurdu. Üstelik bu yıl
radyo, televizyon, yazılı, sesli ve görsel reklâmlarda cabası. Olmadı, cep
telefonlarınıza mesajlar yağıyor. “Bu bayram Kurbanınızı biz keselim.
Vekâletinizi bize verin. Yurtiçi bedel bu kadar, yurtdışı şu
kadar!..”
1990'dan 2013'e Çeçenistan, Bosna Hersek, Karabağ, Somali, Doğu
Türkistan, İran, Irak, Nyanmar, Sudan, Fas, Tunus, Libya, Mısır ve nihayet
Suriye olmak üzere., Türk-İslâm coğrafyasında bir milyondan fazla Müslüman'ın;
Alçakça / kalleşçe katledilip, yüz binlerce masum, müsemma kadının ırzına
geçilerek rezil ve rencide edilen sözde İslâm âleminin hayır, hizmet (!) ve
himmet kurumları, “vekâleten kurban” için para devşirme coşkusu
yaşıyor...
Mısır da, şurda-burda kâfirin icazetiyle darbe yapan, hükümet
olmak için domuz ini, ahır ve şeytan tapınaklarında yoldaş tutanları bir kenara
atalım; Ama adına “İslâm Konferansı Örgütü” denilen Dâr-ül Aceze'nin; Bütün bu
insanlık dışı vahşet, dalâlet, kalleş, alçak saldırı ve soykırımlar karşısındaki
sessizlik, etkisizlik, güçsüzlük, acizlik ve zavallılığa ne
demeli?..
Bunlar mı İslâm Âleminin önderleri, Rab adına emanetçi ve
koruyucuları!..
Kahrolası korkaklar, yalancı, haramcı, mason ve misyoner
talancılar.
Elbette, usul ve fıkıh dairesinde, vekâlet verenin
huzurunda kesim yaparak ibadete iyi niyetle katkıda bulunanları tenzih ederim.
Amma lâkin aralarında Kızılay, Lösev, Türk Hava Kurumu ve dünya çapında
vakıfların bulunduğu nice ‘hayır ve yarar' kurumlarının vekâleten kurban
yolsuzluklarını unutmamak gerek!.. Halâ mahkemesi devam eden ve mahkumiyetleri
süren genel başkanlar, yardımcıları, üyeleri, iştirakleri ve suç ortakları var.
Unutmayın!..
Aslında, geçmişte vaki bu araştırma, soruşturma, takip ve
baskınların sürmesi gerek.
Düşünün bir kere, hiç Müslüman hırsızlık,
yolsuzluk ve dolandırıcılık yapar mı?
Elbette yapmaz. Yapanları kimse
Müslüman sanmasın ve lütfen aldanmasın...
Müslüman akıllı, âlim, uyanık,
şuurlu-dikkatli olmak ve doğru yapmak zorundadır.
PEKİ NEDİR
DOĞRUSU?..
Istılah (Yüce Rab'in, kullarının gerçeğe ulaşmaları
için peygamberler aracılığıyla akıl sahibi insanlara tebliğ ettiği; Onları dünya
ve âhiret mutluluğuna kavuşturan sistem, Allah'ın koyduğu hükümler.,)'da,
Kurban Bayramı'nda sadece Harem-i Şerif, yani Kâbe-i Muazzama da” Hac farizasını
yerine getirenler kurban kesebilirler.
Akika, adak ve kefaret gibi haller
dışında; Özellikle de, “Kurban Bayramına özgü bir ibadet” biçiminde algılamak
suretiyle kurban kesmemek gerekir. Zira Kurban kesmek ancak Hac'da farzdır veya
aynı manada vaciptir. Peygamberimiz yalnız hacda kurban
kesmiştir.
Kur-an'ı Kerim, sadece hac yaparken kurban kesmeyi emreder.
Buna göre:
“Kurban kesmek ancak, Hac (Kâbe/Mekke-i Mükerreme/ Mescid-i
Haram) da farz veya aynı manâda vaciptir. Bu iki terim aslında aynı şeyi ifade
eder. Bunun dışında, kurban kesmek müstehab (Sevilmiş şey, yapılması sevaplı
olan. Peygamber Efendimizin bazen yapıp bazen terk eylediği, farz ve vacibin
dışındaki sevaplı işler. Sevaplı iş, nafile, mendup, fazilet, edeb, tatavvu)
sünnetlerden olup; Hac'da kurban kesemeyenin 3 gün orada 7 gün döndükten sonra
oruç tutması farzdır. (Fazıl Agiş, Emekli Öğretim Görevlisi, Müçtehid ve
Fakih)
“Kurban kesmek, hac ibadetini yerine getirenler için bir
vecibedir. Türkiye'de sadece zenginlerin yerine getirmesi gereken bir ibadet
olarak algılanmaktadır. Ancak, kurban etinin bir kısmının fakirlere dağıtılması
kaydı şartıyla bu uygulamanın hayırlı bir “gelenek” olduğu söylenebilir. (Prof.
Dr. Ömer Özsoy, Prof. Dr. İlhami Güler, Sistematik Kur'an Fihristi;
364)
“Kurban, hac'ı yaşayanların bayramıdır. İhramlanıp Arafat'ta
gündüzleyen, Meş'ar'e doğru akan, Müzdelife'de geceleyen hacılar, ertesi sabah
şeytan taşlar, tıraş olur ve ihramdan çıkarlar. Artık hac tamam olmuş sayılır.
İhramda tek bir kıl bile koparamaz, bir yeşil yaprağı koparması yasakken, bayram
sabahı bir canı, bir hayvanı boğazlamak üzerine vacip olmuştur.
İşte
“Kurban Kesmek” budur. Önce HACI olunur, sonra ibadet kurban ile tamamlanır.