Din Elden Gitti…
“Helalin adı kaldı gören yok, haram kapışıldı hala doyan yok.”(Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacip)
Muhafazakar olduğunu söyleyen tüm partiler; oy avcılığı adına, güzel Dinimizi istismar etmişlerdir. “Din elden gidiyor” edebiyatını yapmışlardır. Bunu, en yaygın ve başarılı biçimde yapan da, AKP olmuştur. İlk günden itibaren, devamlı olarak, din faktörünü kullanmıştır.
1- Şüphesiz; her dönemde, samimi dindarlara haksızlıklar ve baskılar yapılmıştır. Kendi uydurdukları, Kemalizmi ve laikliği istismar eden; ideolojik saplantılarla malûl; kendini ülkenin gerçek sahibi zanneden bir grup; devamlı olarak baskı ortamı kurmuştur. İnançlı kesimi, potansiyel suçlu olarak ilan etmiş; başörtüsü/İmam Hatip/Kur’a Kursu karşıtlığı yapmıştır. İkinci sınıf saymıştır.
Ne yazıktır ki; Silahlı Kuvvetlerimizde de, bazı komutanlar, aynı havaya uymuş, halkı ile ordumuzun arasını açmıştır. Soğukluk üretmişlerdir.
Bu tablo; din istismarına uygun bir zemini doğurmuştur. Okumayan/araştırmayan/tefekkür ve tezekkürü unutmuş/aklını kullanmayan/kulaktan dolma bilgilerle idare eden/gerçek dini bilgileri öğrenme zahmetine katlanmayan/ihlasını kaybetmiş/Dünya çıkarlarına esir düşmüş, Türk toplumunun, kolayca aldatılmasına imkan sağlamıştır.
2- Peki, Din faktörünü devamlı olarak kullanan AKP iktidara geldi de ne oldu? Gerçek anlamda inanç düzeyimiz arttı mı? Daha ihlaslı, daha dürüst, daha kaliteli hale mi geldik? Aksine;
- a) Fuhuş, zina, tecavüzler, hırsızlıklar ve yolsuzluklar, homoseksüellik, oğlancılık, kumar, alkoliklik, uyuşturucu, rüşvet, kamu malı yağması, torpil, kayırma, kul hakkına tecavüzler, yalan, iftira, hakaret, dışlama, lüks, israf, görgüsüzlük, gıybet, küfür, şirk, kula kul olmak, emaneti ehline değil yandaş ve dalkavuklara vermek (Yandaş sendika üyesi diye, iki kazı güdemeyen tipleri Milli Eğitim veya okul müdürü yapmak vb.), her türlü haksızlık ve zulüm, gurur, kibir, enaniyet, kendini beğenmişlik, fitne, haset, kin, düşmanlık, her türlü kaçakçılık vb. zirve yaptı. Haram/helal korkusu, sevgi, hoşgörü, tevazu, şükür ve kanaat/dayanışma ve yardımlaşma vb. hasletler kayboldu. Ülke, düşman kamplara bölündü. Terör azdı. İktidara biat etmeyenler ezildi, dışlandı, zulüm gördü. Hak, hukuk hiçe sayıldı. Mal ve can güvenliği yok oldu.
- b) İnsanlarda Allah (cc) korkusu kalmadı. Dünya hırsının esiri olundu. İhlas yok oldu, sadece şekilcilik kaldı. Ortalık kötü örneklerle (Ensar Vakfı rezaletleri: Sapıklıklar, tecavüzler vs vs) doldu. Kimsenin kimseye güveni kalmadı (başta politikacılar olmak üzere). Seks manyağı bir toplum olduk. Günahkarlıkta Lût Kavmi’ni geçtik.
- c) Diyanet Teşkilatı, politikanın emrine girdi. Günahlardan bahsedilmez oldu. Şia ve Vahhabilik ülkeye hakim oldu. Her taraf, yalan yanlış fetvalar ile doldu. Hiçbir günaha, yolsuzluğa, hırsızlığa karşı çıkılmadı. İnsanlarımız dinden soğudu. Ortalığı, ne idüğü belirsiz (asıl amaçları siyaset ve ticaret olan; halkın inancını çalan; çıkar karşılığı Cenneti satan) cemaatler, kapladı. Muta nikahları aldı başını, gitti. Sapıklığı, çıkarcılığı savunan vaizler türedi. Para karşılığı kızını, çişini tutamayan moruklara satan babalar çoğaldı. Ensest ilişkiler arttı.
- d) Tarih şuuru kalmadı. Küfür düzeyimiz dip yaptı. Tüm dini ve ahlaki değerlerimiz, dejenere oldu. Entelektüel birikimimiz, yok oldu; yozlaşma her tarafa hakim oldu. Topluma yol gösterecek güvenilir, dürüst, birikimli lider kalmadı. Şiirden, edebiyattan, tüm güzel sanatlardan ve bilimden koptuk. Eğitim, tam anlamı ile çöktü. Kültür emperyalizmine, misyonerlere esir düştük. Ne Dinimiz kaldı, ne de Dilimiz.
- e) Zina, sapıklık, fuhuş, kumar, kaçakçılık, dolandırıcılık, uyuşturucu kullanımı, rüşvet, yolsuzluk, suç olmaktan çıktı. Şimdi de; tecavüz suçlularını affetme gayreti içine girildi.
- f) Devamlı olarak “dindar gençlik” edebiyatı yapıldı; ancak gençlerimiz dinden uzaklaştı. Ateizm, uyuşturucu, alkol, fuhuş vb. azdı.
Tüm okulları İmam Hatip yapma; mevcut kalitesiz eğitim sebebiyle, ters tepti. Bu okullarda okuyanlara bile, namaz şuuru verilemedi.
- h) Her taraf kötü örneklerle doldu; hiçbir ahlaki değer tanımayan aktroller; devamlı yalan, iftira, hakaret, kışkırtma, bölücülük, dalkavukluk peşinde koşan “yandaş medya”; her gün, her saat ekranları işgal eden gururlu, kibirli, çokbilmişlik abidesi, herkesi küçük gören, saygısız, küstah, kışkırtıcı ve rahatça yalan söyleyen; yandaş tipler...
Ve, İŞTE İslamiyet’le alakası kesilmiş, TÜRKİYE??? Din elden gidiyor diye geldiler, Dinimizi yok ettiler...