Dilaltı Hapları eX Olmuş da Ağlayanı Yok!
Her koroner kalp hastasının mutlaka yanında bulundurması gereken dilaltı haplarının hastaların yarısından daha azına yazıldığı ortaya çıktı. İlaç endüstrisinin artık para kazanamayacağı ilaçları “kirli bir mendil gibi” çöpe atması anlaşılabilir bir şeydir ama bu çok değerli ilacı unutan kardiyologlara ne demeli, bilemiyorum.
Dr. Murat Kınıkoğlu’ nun “Misafir Yazar” bölümünde yayınladığım “5 kuruşa hayat kurtulur mu?” başlıklı yazısı hem hastalara hem biz doktorlara giderek unuttuğumuz “hayat kurtarıcı” bir tedaviyi hatırlatıyor (1).
Tıpta “nitratlar” olarak bilinen ve dilaltında eritilerek kullanılan bu grup ilaçlar kan damarlarını gevşeterek kalbe daha fazla oksijen gitmesini, kalbin iş yükünün azalmasını sağlıyor ve böylece kalp ağrısını gideriyor.
Koroner kalp hastalığı olan her hastanın mutlaka elinin altında hatta cebinde bulunması gereken bir ilaç bu!
Eskiden her kalp ağrısı çeken hastanın yazın gömlek, kışın ceket cebinde eksik etmediği “dilaltı” hapları olurdu.
Dedemin de kalbi ağrıdığında, göğsü sıkıştığında hemen bunlardan bir tane alıp dilinin altına koyması ve birkaç dakika sonra da “Oh, rahatladım” demesi sanki dün gibi gözümün önünde.
Ucuz ilaçlar unutturuluyor
Hayat kurtarıcı bir tedavinin hastalar tarafından bilinmemesi veya unutulması belki anlaşılabilir bir şey ama bunun doktor cephesinde de aynı akıbete maruz kalması gerçekten “ibret verici bir durum!”
Üstelik nitratların maliyeti çok düşük (bir tableti beş kuruş!) ve belki de unutulmasındaki en büyük etken de bizatihi maliyetinin düşüklüğü.
Bu ilaçlar patent süresi dolmamış “pahalı ilaçlar” olsaydı unutulmaları asla mümkün olmazdı.
İlaç firmaları bırakın bu ilaçların unutulmasını, her an her dakika aklımızda olması için “gerekli tüm tedbirleri” alırlardı.
En azından üzerinde bu ilaçlardan birinin adının yazılı olduğu kalem, kahve kupası, bloknot gözümüzün önünde olurdu ama bugün dünyada hiçbir doktorun masasında İsordil veya Cardioket yazan “plastik bir zarf açacağı” bile bulamazsınız.
Dilaltı hapları ex olmuş da ağlayanı yok!
Tüm hastalarıma hangi ilaçları kullandıklarını mutlaka “tek tek” sorar ve dosyalarına da kaydederim.
Şöyle bir yaşları itibariyle yanında dilaltı bulundurması gereken hastalarımı düşündüm de hayretle “neredeyse hiçbirinin dilaltı hapı kullanmadığını” fark ettim.
Ne masamın üzerine sıra sıra dizilen ilaçlar içinde, ne sağlık raporlarında, ne bir kâğıda yazılmış kullanılan ilaçlar listesinde İsordil de Cardioket de Nitrofix de gözümün önüne gelmedi.
Acı bir gerçeği ortaya koyan çarpıcı araştırma
Sitemde “Tabiban-ı cihan” köşesinde Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi’nde yayınlanmış olan bir araştırma acı gerçeği gözler önüne seriyor (2):
“Hastaların sadece %46’sına dilaltı nitrogliserin reçete edilmişti. Dilaltı tablet reçetelenen hastaların %91.8’i, sprey reçetelenenlerin %84.4’ü ilacın kullanım ömrünü doğru olarak bilmiyordu. Yanlarında devamlı dilaltı nitrogliserin bulunduran hastaların %35.6’sı zamanı geçmiş ilaç taşıyordu. Dilaltı nitrogliserin reçetelenmiş olan hastaların sadece %65.9’u ilaç kullanımı hakkında hekim tarafından bilgilendirilmişti.
Bulgularımız, kılavuzların önerilerine rağmen, angina yakınması olan KAH hastalarına dilaltı nitrogliserinin yeteri kadar reçete edilmediğini, ilaç reçetelenen hastaların yanlarında süresi geçmiş ilaç bulundurduğunu ve hekimlerin ilaç kullanımı konusunda hastaları yeterince bilgilendirmediklerini göstermektedir. Bu durum KAH’ nin uygun tedavisini ve etkinliğini önemli ölçüde etkileyecektir.”
Araştırmanın yayın tarihi 2011.
Bu araştırma bugün tekrarlansa dilaltı hapı yazılan, bu tedaviden haberdar olan hastaların oranının yüzde 20’ yi bulacağını bile sanmıyorum.
Gelelim neticeye
BİR: İlaç endüstrisinin artık para kazanamayacağı ilaçları “kirli bir mendil gibi” çöpe atması anlaşılabilir bir şeydir ama bu çok değerli ilacı unutan kardiyologlara ne demeli, bilemiyorum.
İKİ: Bu araştırmayı Dr. Rifat Eralp Ulusoy’ dan başka mühimseyen kardiyolog oldu mu merak ediyorum (3).
ÜÇ: Türk Kardiyoloji Derneği, bu araştırmadan bir endişe duydu mu; hastalara, öğrencilere, asistanlara bu ilacı “hatırlatmak” için herhangi bir girişimde bulundu mu, cevap bekliyorum.
DÖRT: Endüstrinin çıkarları icabı ex olması icap eden dilaltı hapları ne yazık ki hekimler nezdinde de ex olmuştur ama esas ex olan endüstriye teslim olan “gerçek tıbbın ta kendisidir.”
KAYNAKLAR
1. http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/03/24/misafir-yazar/5-kurusa-hayat-kurtulur-mu/
3. http://ahmetrasimkucukusta.com/2014/03/24/etibba-diyor-ki/kardiyologlarin-unuttuklari-ilac/