content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Ağu

Dil ve Hayat

Çinli talebeler Konfiçyüs’e sormuşlar. “Hocam, ülkenin başına geçseydiniz ilk iş olarak ne yapardınız?” O da cevaben“Dili düzeltmekle başlardım” demiş.

Böylesine bilge bir insanın neden dile bu kadar önem verdiğini dilin günlük işlevini düşündüğümüzde anlarız. Düşünelim bir kere dil olmasaydı insanlar kendi aralarında nasıl anlaşırlardı? Yurt dışına giden bir insan diğer insanlarla ne kadar anlaşabilir? Ya da ana dilini iyi kullanmayan kullanamayan bir insan kendini ne kadar iyi ifade edebilir ve karşıdakini ne kadar anlayabili.

Günümüzde birçok yanlış anlamaların ya da iletişim yetersizliğinin altında dili iyi kullanmamamız yatmaktadır. Birçok toplumsal sorunun altında insanın kendini iyi ifade edemeyişi yatıyor. Çünkü bir cümle söylüyoruz ama kullandığımız ifade ile bizim söylemek istediğimiz anlam arasında çok fark var. Yani birinci anlam bizim söylemek istediğimiz ikincisi kullandığımız sözcüğün anlamı. Doğal olarak karşıdaki insan da her ne kadar ana dilimizi iyi kullanan bir insan olsa bile bizim anlatmak istediğimiz “anlam”ı değil, yanlış kullandığımız sözcüklerin “anlam”ını anlıyor. Eğer karşımızdaki muhatabımız da bizim gibi dili yetersiz kullanan birisi ise ortalık körlerin araba kullandığı bir otobana dönecektir.

Günlük hayatta kullandığımız dilin çok büyük bir bölümü geleneksel yollarla öğrenilmiştir. Yani, günlük kaç tane kelime kullanıyor isek bu kullandığımız sözcüklerin çoğunu okuldan ya da kitaplardan değil ailemizden ya da çevremizden almışızdır. Doğal olarak bu sözcüklerin anlamlarını da aynı yerden almışızdır. Ben şahsen okulda öğretilen dil ile ailemden öğrendiğim arasın da çok bocalamış birisiyim. Sözcüklerin telaffuzu da işin cabası.

Ana dilimizi yanlış ve yetersiz kullanmamızın temelinde kitap okuma özürlü toplum olmamız yatmaktadır. Okullarda verilen eğitimi de toplum olarak “meslek edindirme etkinlikleri” olarak gördüğümüz için gençler de orada eğitim almak yerine diploma almayı tercih ediyorlar. Bir şekilde diplomayı alan insan kendini eğitilmiş sayıyor. Kitap okuyan bir insan kendini geliştirmiş olur. Bir önceki kişiliğinden daha eğitimli hale getirmiş olur. Tabii ki bu fark bir iki kitap ile ortaya çıkmaz ama okunan kitap sayısı 100 olunca fark gözle görülür hale gelir. Okullarımızda “kitap okuma ve okutma” oranı düşük.. Bu seviyenin düşük olması tamamen toplumun eğilimlerinden kaynaklanıyor. Bugün birçok veli gider çocuğunun ders durumunu sorar. Eğer bol not veren bir hocaysa çocuğu geçmiştir. Veli de rahat ve huzurlu bir şekilde evine döner. Fakat hiçbir veli bizim çocuk bu sene kaç kitap okudu. Hiçbir veli “Hocam, benim çocuğum sınıfta kalsa bile sene sonuna kadar şu kadar kitap okumasını istiyorum ve yardımınızı talep ediyorum.”demez. Birçok veli çocuğunun yüksek not alması eğilimindedir. Bu da “diploması olan” ama “eğitimi olmayan” bireylerin yaşadığı toplum olmamıza sebep oldu. Bugün devletimizin yaşadığı çeşitli ekonomik zorluklardan dolayı öğrencilerin sınıfta kalmasına hiçbir hükümet sıcak bakmıyor. Tabii ki eğitimcileri de zor durumda bırakıyor. Eğitimin kalitesi düşmesi de kaçınılmaz oluyor.

Günümüz insanına dil, eğitim ve rehberlik konularında çok büyük işler düşüyor. Özellikle anne ve babaların bu konuda okullarla koordineli çalışması gerekir. Çocuklarının geleceği ve günlük nafakası için akşama kadar saçımızı süpürge eden bizler. Onların ileriki hayatlarında kendilerini taşımalarını sağlayacak “eğitim”lerine fazla bir vakit ayırmıyoruz.

Sonra da çok klişe sözler çıkıyor ağzımızdan : “Bizim çocuk okumadı” Hâlbuki o çocuk yeni doğduğu zamanlar her hareketinde zekâ işlevleri arayan bizler değil miydik? Ya da çocuğumuz ne kadar yetenekli olduğunu gözlemleyip ahbaplarımızla paylaşan bizler değil miydik?

İki senede kolayca konuşmayı öğrenen bizler dilimizi en güzel ve yerinde kullanmayı da ancak eğitimle sağlayabiliriz Güzel kullanılan bir dil güzel bir eğitimin anahtarıdır; güzel bir eğitim de güzel bir hayatın anahtarıdır..
Mesut KAYMAKÇI
Eğitimci - Yazar

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

2 Kere Cevaplanmış to “Dil ve Hayat”

  1. 1
    Çapar Kanat Says:

    Yazınızı okudum.
    Saygılarımla
    Çapar Kanat
    Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi

  2. 2
    Mesut KAYMAKÇI Says:

    Çok teşekkür ederim . Saygılar...



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank