Dikiş Tutmayan Yara!
Derler ki;
‘Nerede yoksulluk varsa, orada yolsuzluk vardır’
Ama bu sektörde farklı.
Yoksulluk fark edilmiyor, yolsuzluk diz boyu.
Güzel yurdumun her gün bir köşesinden patlak veriyor.
* * *
Son örneği;
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi.
Türkiye’nin en donanımlı, kadrosu geniş eğitim kurumlarından.
Ancak sınıflar depoya oluyor, dersler yapılamıyor.
Nedeni; her gün kamyonlarla ilaç geliyor.
Hastanenin yeni başhekimi şaşırıyor.
Merakla emrediyor:
“ Sayın kolileri…”
* * *
Çıkan sonuç;
Kalp ameliyatında kullanılan anestezi ilacı 4 bin yıl yetecek kadar!
Koridorlarda 850 bin şişe serum.
152 yıl yetecek tansiyon ilacı.
3 milyon 400 bin çift eldiven.
Süresi geçmiş on binlerce ilaç.
Alınmış, yığılmış, trilyonlarca lira ödenmiş.
Dün soruşturma açıldı, suçlusu hangi yarın çıkacak meçhul.
* * *
Tarayın interneti.
İlaç yolsuzluğu çıkmayan il yok.
Mersin, İzmir, Hatay, Siirt, Trabzon,Eskişehir…
Her birinde bir çeşit yolsuzluk.
Zanlılar arasında doktor, eczacı, politikacı hatta belediye başkan karısı bile var.
Piyasa serbest, pazar bereketli olursa…
* * *
Kamu sağlık harcamalarının yarısı ilaca gidiyor.
100 TL’lik ilaca yüzde 9 depocu, yüzde 25 eczacı kazancı, yüzde 8 KDV ekleniyor.
Sosyal Güvenlik Kurumları yılda yaklaşık 4 milyar dolar ödeme yapıyor.
Hele Emekli Sandığı.
SSK’nın 15’de biri kadar ama…
İlaç harcaması neredeyse eşit.
* * *
Bu kanama nasıl durdurulur, bu yara nasıl kapanır?
Hapı-merhemi-sargı bezi- dikişi var mıdır?
Olsa da fark etmez.
Alan memnun, satan memnun, çalan zaten memnun…