content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Ara

Diğeri Tümden Kötü Öteki İse Tümden Doğru. Arası Bile Yok!

Ölümün ne zaman geleceği belli değil.        Ancak ölümün de normali var.            Normal olmayan her ölüm acıyı daha da büyütüyor.
İster hain bir terör saldırısında ister bir trafik teröründe hayatınızın sonlanması…
Hayatın tüm anlamını çalıyor.
Giden gidiyor.
Ya kalanlar…
Onlar yaşadıkları sürece acıyı hissedecekler…
Eşler, anneler, babalar, sevgililer, çocuklar, dostlar, arkadaşlar, hısım akraba…
Yaşadıkları sürece yüreklerinin en derin yerleri sızlayacak.
Yaşarken cehennemi görmek böyle bir şey işte.
****
İstanbul’da ki terör saldırısında şehit olanların hayat hikayelerini dinlerken insanın boğazı düğümleniyor.
Tüylerim diken diken oluyor.
Nefretim büyüyor.
Bir anne babanın tek çocuğu.
Ne demek bu?
Bu anlaşılabilir mi?
Terörü yapanlar bunu anlayabilir mi?
Destek verenler anlayabilir mi?
Teröre haklı neden bulabilmek için kıvırtanlar.
Tek çocuğun anne babasına sorun, terörün anlamını… Gözlerine bakın… Yüzündeki acıya bakın… Bakabiliyorsanız tabi…
****
Düşünün ikizleriniz var.
Eşiniz hamile…
Bir bombalı saldırı ile hayatınız sonlanıyor.
İkiz çocukları öksüz…
Anne karnındaki bebe daha doğmadan öksüzlükle tanışıyor.
Annenin acısını, yüreğinin dağlanmasını anne karnında hissediyor.
Anne karnındayken acıların en büyüğü ile tanışıyor.
Bilinç altına işliyor.
****
Allah belanızı versin desem ne yazar ki?
İnanın toplumdaki nefreti görseler bile, canlı bomba bulmakta zorluk çekmeyecekler, terör örgütleri.
Çünkü bunun toplumsal zemini var…
Kimsenin de derdi o zemini kaldırmak değil. Aksine yeni zeminler yaratmak için elbirliği ile uğraş veriliyor.
Düşünün, önce canlı bombanın biri kendini patlatıyor.
Dikkatler dağılıyor, insanlar bir yere doğru koşacaklar.
Ardından hazırlanan ikinci canlı bomba devreye girecek yüzlerce insan ölecek.
Ne kadar çok insan ölecek, terörün hedefi o kadar daha çok gerçekleşecek.
Hedef sadece içerisi değil.
İstiyorlar ki, Türkiye can güvenliği açısından sakıncalı bir ülke durumuna gelsin.
Ekonomik saldırının başka bir boyutu devreye giriyor.
Terörle insanları sindirmek isterken aynı zamanda ekonomik olarak ülkeyi sıkıştırmanın adımı atılıyor.
Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul’un kalbinde saldırıyorlar.
****
Ölenler yoksullar…
Öldürenler de yoksullar…
Elmanın kurdu kendi içinden olurmuş.
Ölen çocukların kimilerinin evlerinde ağıtlar iki dilde yükseliyor.
Kürtçe ve Türkçe…
Anlaşalabilir mi, bu?
Ne oluyormuş, terör faaliyetleri ile Kürtleri koruyorlarmış!
Allah belanızı versin…
Şiddetle, hangi Kürt’ü koruyabilirsiniz, aksine düşmanlığı büyütüyorsunuz.
Aslında Kürtlerin can güvenliğini, huzurlarını tehlikeye atıyorsunuz.
Kürtlerin de Türklerin de can güvenlikleri, yaşam kalitelerinin artırılması ancak demokrasi ile şiddetsiz bir toplumla mümkün.
Şiddet bu topraklarda yaşayan herkesini hayatını zorlaştırır.
Nefreti yükseltiyor.
Derinden derine cehenneme giden yolun taşlarını döşüyoruz.
Ve nihayette öyle oluyor.
Yazık.
****
Bize lazım olan ayrımsız hukuk…
Ayrımsız demokrasi…
Ayrımsız ekonomik refah düzeyinin     yüksekliği…
Ayrımsız kardeşlik…
Ayrımsız insan hakları…
Ayrımsız bir arada yaşama tutkusu…
Bize lazım olan şiddetin toplumsal yaşamdan dışlanması…
Kim kime hangi nedenle olursa olsun şiddet uygularsa, toplum olarak şiddetin karşısında ayrımsız bir duruşla durmak gerekir.
****
İhtiyacımız olan, nefreti büyüten hukuksuzluğun yerine hukuku inşa etmek.
İhtiyacımız olan barışı, kardeşliği sağlamak.
İnsana yönelen her şeye karşı ayrımsız ortak bir ahlaki duruş sergileyecek asil davranışlara ihtiyacımız var.
En kolay şey, nefreti büyütmek.
En kolay şey, birbirimize düşman olmak.
En kolay şey, birbirimizi bağlayan değerleri koparmak.
En zor olan ise mahallelerimizdeki ilişkisizliği yeniden bir ilişkiye çevirmek.
Galiba terör amacına hızlı bir şekilde ulaşıyor. Çünkü herkes mahallesinden öteki mahallede bulunanlara nefret kusuyor.
Öteki tamamen kötü…
Kendisi ise tamamen doğru…
Kötü olan da doğru olan da ülkenin cehenneme çevrilmesinde odun taşıdıklarının farkında değil.
Yazık ki, çok yazık.
Hamaset kolay bir şey…
Ahkam kesmek çok kolay…
Hamaset acıyı azaltmaz ki.
Akıl başa gelince hamasetin yeni düşmanlıklar ürettiğini, teröre bir anlamda destek olduğunu anlamak için daha kaç can vermemiz gerekiyor?
Zor olan cesaretli adımlar atabilmek, şiddeti gömerek, ret ederek…
İmkanı var mı?
Galiba biraz daha acı çekeceğiz. Sonrası mı?
Belkide ben olmayacağım ve sonrasının ne olduğunu asla bilemeyeceğim.

Son söz: Sevgili meslektaşım, arkadaşım Veysi Polat şöyle demiş, terör saldırısı sonrasında: “Bir insan ölmüyor! O’nun tüm sevdikleri; o’nu sevenler; doğacak çocuklar; olacağı aşklar; herkes; biz; Umut ölüyor; Umudu öldürüyorsunuz.”  Evet terör umudu öldürüyor. Umut ölüyor ve biz seyrediyoruz.

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank