Didim’de Deprem Çalışması Mutlaka Yapılmalı…
Deprem Dede öyle diyor:
"Deprem öldürmez yapı öldürür" diye!
Deprem bölgelerinde yaşananlara bakarsak bunu görmek mümkün.
Gerçekten de bilinçli hareket edip korunmasını bilen, zamanı iyi ayarlayan, depremle yaşamayı kafasına koyan ancak, olası bir depremde gereklerini de yerine getirenlerin büyük bir kısmı kurtuluyor, kurtarılıyor...
Tabii istisnalar hariç.
Hele bir de bazı önlemler alınırsa...
Ne gibi?
Örneğin; ev veya işyerlerinde deprem anında içerisine girip bu sürenin en azından uzanabileceği varsayımıyla, aç-susuz kalmamak, yaşama sarılmak için bir alan oluşturmak, sadece o anda ve kurtarılacak sürede neler yapılması gerektiğini öğrenmek, onun için sığınılan yerde gerekli malzemelerin bulundurulması gerektiğini öğrenmek ve hazır hale getirmek bilgisine sahipsek, en az zayiatla atlatmak mümkün.
İşte bunların biri de, hatta en önemlisi de evin bir bölümünde çelik kafes bulundurmak...
Yapıların kontrol edilmesini sağlamak...
Malum Didim YAP-SATÇI bir yer!
Özellikle eski binalar... Ne kadar sağlıklı? Mutlaka uzmanlarına gösterilmeli...
Fiyatlara aldanmamak gerek..
Ucuz etin tiridi olmazmış.
Bu konuda da uyanmak gerek.
Can güvenliği çok çok önemli. Belki 15-20 bin lira fazla ödeme yapılacaktır amma en azından korku yaşamadan oturup kalkılacaktır içerisinde...
Didim yapılarından herkes rahatsız...
Özellikle eski yapılar. Gerek konut gerekse işyerlerinin tamamı birinci derecede gözden geçirilmesi, UZMANLAR getirtilerek kontrollerinin yapılması, sağlıksız olanların da bir an önce yıkılması, yıktırılması gerekiyor.
Bakınız bu konuda Başbakanın kesin talimatı var. Neye mal olursa olsun denetiminin yapılacağını, çürükse yıkılacağını, yıktırılacağını söylüyor. Hem de oy kaybı yaşansa bile...
Tabii Başbakanın bu sözü öncelikle İstanbul, Ankara vs. gibi büyük şehirler... Didim'i ne görür ne de duyar ki, sözünü yerine getirebilsin. Onun için bizim de Didim'de gerekli çalışmaları bir an önce başlatıp, yarınlarda, MECBUR KALINDIĞI için çalışılıyor olmasın. Zira çok geç kalınmış olabilir...
Sözün Özü!
Didim deniz kıyısında... Kumu tuzlu... Havası fazla nemli olmasa da zaman zaman nem olabiliyor ve çiğ düşebiliyor! Su kıtlığından inşaatlar normal sulanmıyor bile. Didim'de ekonomi, turizmle eşit giden 2.konutlarla ayakta! Gelir kaynakları bunlar. Didim'de TURİZM nasıl EĞRETİ YAPILIYORSA, maalesef İNŞAATLAR ondan da EĞRETİ yapılıyor. Dediğim gibi YAP-SAT olduğu için gözden kaçırılan çok şeyler oluyor. Sağlam yapanlara, malzemeden çalmayanlara sözümüz yok tabii. İşte bunu arayıp bulmak ve 10-15 bin liranın fazlalığına da bakmamak gerek diyorum.