Didim Sezona Hazırlanıyor…
Turizm...,
Yerel Yönetim...
Mülki İdare..
Öğrenci, ev hanımı, emekli, esnaf, taksici, garson, işçi, pazarcı, şoför, bürokrat, eczacı, polis, çiftçi, öğretmen ile nüfusu 50 bin olan ilçe halkımızın içerisinde yer alıp, geçim sağlamaya çalıştığı; kışın ise yaklaşık 500 bin konuğu adabına (!!) göre konuk etmeye çalışan güzel beldemiz Didim...
Sezon hazırlıkları başladı...
Altınkum çehre değiştiriyor.
Gerçekten bir şeyler yapmak, Didim'e yakışır bir çalışma sergilemek, güzellikleri ortaya döküp daha fazla turist çekerek halkın refah düzeyini yükseltmek niyetinde olan bir yerel yönetimimiz var. Bundan kuşkumuz yok.
Ancak bunu sabote etmeye, engellemeye, güya muhalefet yapmak adına şov yapmaya yönelik girişimler de elbette ki olacaktır. Bu da normaldir! Hatta bunu velinimet bilmek gerek...
Geçen akşam Altınkum'a indim.
Saat 21.00 sıralarında çalışmalar devam ediyordu.
Yalı Caddesi, Aytepe'den itibaren tamamen betonu dökülmüş, AYDEM ve TELEKOM çalışmaları yer yer bitirilmiş, betonun üzerine döşenecek granit taşlar yol boyunca indirilmiş halde bekliyordu.
Öğrendiğim kadarıyla AYDEM tamamen işini bitirerek çıkmış! Ancak TELEKOM çalışmaları devam ediyordu. Belediye Başkanı Mümin KAMACI da onları beklediklerini söyledi. "Kimse merak etmesin Mayıs ayı sonuna kadar bitirilecek" dedi.
Ancak Altınkum esnafına da büyük iş düşüyor! Yol boyu tüm işletmelerin (istisnalar hariç) perguleleri hâlâ duruyor! Çekme mesafeleri için kimsede bir çalışma yok! Ve çoğu da zaten kapalı!
Yani Nisan ayında bakım, onarım, tamirat yapması gereken işletmeler kapalı!
Oysa Ticaret Odası yaptığı basın açıklamasında işletmelerin, kiralarını ve masraflarını bu iki ayda çıkardıklarını söylemişti!
Biz her ne kadar belediye çalışmalarının hızlandırılmasını istiyor isek de, asıl turizme hitap edecek olan işletmelerimiz yerinde sayıyor! Açık olan bir kaç işletme sahibine sorduk; "siz çalışıyorsunuz ancak bitişiğinizde ki işletmelerde bir çalışma yok!" diye! Aldığımız bir kaç cevap:
"-Onlar henüz gelmediler!"
"-Henüz açmadılar!"
"-El değiştirmiş olabilir!"
"-Belediye geceli gündüzlü çalışıyor. Onlar yapıp bitirecek amma işletmelerimizin hali perişan!"
"-Döşenecek granit taşlar, seneye işyeri tamiratlarında kırık dökük olacak göreceksiniz!"
v.s.
Belediyeye sorduğumda; herkese tebligat çıkarıldığını, herkese kavuşulduğunu söylediler.
Sözün Özü!
Hepimizin bir ucundan tutması gerekiyor. Turizmcilik; sadece belediyenin çalışmasıyla, mülki idarenin önlemler almasıyla, 5 yıldızlı otellerin hazırlanmasıyla olmuyor. Topyekün hepimizin ilgi, alaka, girişim, en önemlisi de İŞTİRAKİ ile yapılıyor.
Kaçımız evini, işyerini boyadı?
Bahçesinin otunu, dikenini toparlayan kaç kişi var?
Evinin önünü süpüren, temizleyen, görünümü bozan arsasını en azından tahta perde ile kapatan kaç kişi var?
Mayıs, Haziran ayında gelip, hiç masraf etmeden, kapı, pencere, cam silip; yerleri paspas ederek, vasıfsız - ucuz çalışacak, turistlerin kolundan - bacağından çekiştirecek bir iki eleman, ya da badigard, ya da kadın-erkek çengi-rakkase, bularak, "ben turizm yapıyorum" demekle olmuyor bu işler!
Hizmet için belediyeyi, asayiş için kaymakamlığı taşa tutuyor ve acımasız bir şekilde eleştirmeyi biliyorsak, elektrik - su faturalarında oynamayı hüner sayıyorsak, Didim'in yerleşik esnafına borç takıp sezon sonu kaçıp gidiyorsak, KENDİMİZE DE çeki düzen vermesini bileceğiz. Sesimizi ona göre çıkaracağız. Eleştirilerimizi insaflı yapacağız... Mülki İdareyi ve belediyeyi yerden yere vuralım, kabûl, ancak kendimize de iğneyi batıralım lütfen!