Didim AKP Karışacak Gibi…
Didim AKP karışacak gibi...
Geçmişte olduğu gibi iki başlı bir siyaset güdülüyor! Bu da güç kaybetmekten başka bir şey değildir.
HİLMİLERİN BAHARI erken tomurcuklandı... Sezonu beklemeden çiek açınca, malum DOLU vurdu!
Ben başından beri bu birlikteliğe inanmamıştımve daha ilk günü yazmıştım. "Birbirlerinin ipini pazara çıkaran, mahkemelerde ifade veren, ayrı ayrı seçimlere giren bu ikili, hiç bir şey olmamış gibi yan yana gel-meleriyle her şey bitmiş mi olu-yor!?" diye yazmış ve yapılacak kongrenin sessiz sedasız geçmeyeceğine dikkat çekmiş, "kavga gürültüden bahsetmiyorum, barışı sağlamanın çok zor olacağını söylüyorum. Keşke yanılsam amma mümkün görmüyorum" diye konuyu kapatmıştım.
Delege seçimlerinden 2/3 gibi bir farkla, mevcut ilçe başkanına şans tanımayan bir delege elde etmesi, ERBAŞ'ı çabuk değiştirdi.
Bayram, seyran kutlamaları...
Esnaf ziyaretleri...
Basın ve delege davetleri...
Milletvekili karşılamaları.. vs.
Yani seçim kaybettiğinden bu yana kendisini göremediğimiz Hilmi ERBAŞ, birden bire yine en önlere çıkmış ve 5-6 yıldır (kendi söylemi) uğramadığı büromuza 3 sefer uğramış ve basın desteği istemiştir. Ancak kendisine bizi ilk büromuzdan çıkartanın bizzat kendisi olduğunu da hatırlatarak, "hakkınızda hayırlısı" diyerek uğurlarken de birlikteliği sağlayamayacağını söylemiştim.
Daha sonra bir vatandaştan gelen kendisiyle ilgili yazıdan dolayı aramış, yazılanları nasıl karşıladığını sorduk! Yazının kendisine de geldiğini, çok yere gönderildiğini, ancak iş yapmak isteyenlerin önünü bu şekilde tıkamaktan başka bir şey olarak görmediğini söylemiş ve söylediklerini aynen yayınlamayı düşündüğümüzü söylediğimizde bize; "bu yazıyı yayınlarsanız imzalı yazı olsun elinizde. Aksi halde suç işlersiniz ve mahkemeye vermek zorunda kalırım" diyerek tehditvari konuşmuş da olsa biz, bunun suç teşkil etmeyeceğini, ağırlıklı olarak kendisinin sözlerine yer vereceğimizi söylediğimiz halde, yine de bizden "elinizde imzalı bir kağıt olsun ki yarın suçlu duruma düşmeyesiniz" tavsiyelerinde bulunma-sına rağmen yayınladık!
Hilmi YILDIRIM'a da sormuş-tuk "nedir bu anlaşma?" diye! Ancak YILDIRIM; "oyun bozan ben olmak istemiyorum. Didim'in AKP'ye ihtiyacı var ve ERBAŞ'ın getirdiği teklife sıcak baktım. İleride ne, nasıl olur bilemiyorum. Yazılı bir anlaşmamız yok! Önce Didim. Geçmişte çok şey kaybettik. Bir yerlerden başlamak gerekirdi. Teklifi olumlu karşıladım." demişti. Yani her şeyi kabullenmişlerdi görüntüsü verdiler...
İşte geldiğimiz nokta!
Hem de 2 aylık bir sürede.. "Pamuk ipliğinden tutturulmuş bir beraberlik" olacak ki KOPUVERDİ birden...
E hani barış çubuğu yakılmıştı?
YILDIRIM şartsız desteklemişti ERBAŞI... Ve ERBAŞ "hiç bir maddi çıkar söz konusu değil, hiç bir şart koşmuş değiliz. Maksadımız birlikteliği sağlamak. Didim'in AKP'ye ihtiyacı var. Yarın partimiz kimi tercih ederse, kimle yola çıkarsa hepimiz onun arkasında olacağız. Siyasi rakiplerimizi geçmişte olduğu gibi sadece eleştirmeyip doğru yapılan şeyleri de alkışlayacağız. Vatandaşın huzuruna çıktığımızda da yaptıkları-mızı anlatacağız. Mutlaka takdir edeceklerdir." demişti!
Geçmişi hiç aratmadılar Maşallah... Özellikle Hilmi ERBAŞ oyunu bozan taraf olarak gözüküyor! YILDIRIM'ın tam desteğine rağmen Genel Merkez Hilmi YILDIRIM deyince ERBAŞ da adaylıktan çekilmeyeceğini, mücadele edeceğini açıkladı!
Oysa, AKP'nin despot bir taktiği olduğunu biliyoruz. Hilmi YILDIRIM geçmişte İlçe Başkanlığından istifa etmedi diye aday gösterilmedi! Hilmi ERBAŞ aday gösterilmişti! Ve 300 civarında bir oy kaybıyla Belediye Baş-kanlığını kaybederken YILDIRIM da bağımsız aday olmuş ve 1600 oy alarak KAMACI'nın seçilmesine adeta katkı koymuştu!
Şimdi Genel Merkez işi tersine döndürdü ve bu defa İlçe Başkanlığı için Hilmi YILDIRIM'ı gösterdi.
Bu defa da ERBAŞ ben adayım diyerek Genel Merkezin iradesine karşı çıkıyor! Demokrasi açısından olumlu bir iş olsa da AKP yönetimine maalesef ters gelmekte...
Bakalım şimdi neler olacak?
Sözün Özü!
Siyasette "dün dündür bugün ise bugün..." Siyasette 1 saat çok uzun süredir.... Siyasette yok yoktur... Ve siyasette POLİTİLK ayak oyunları çoktur! En yakındaki kişinin ayakları altına sabun gramla değil KALIPLA koyulur... Ve ben söylüyorum siyasette DOĞRU çok az... MENFAAT çok çok...
Bu tatsız siyaset YILDIRIM'ı da bir kez daha kaydırır mı? Bekleyip göreceğiz.