Devlet,Şirket, İhale
Devleti şirket sananlar Suriye’yi mal, Türk Devletini de ihaleye girecek şirket gibi gördüklerinden, Büyük Ortadoğu Projesi gereğince “ihale zaten bizde” diyorlar.
İhale bizde kaldı mı, yoksa ihaleye biz mi talip olduk? Bunları aşağıda, dünyanın genel durumundan giderek analiz edip, tartışmaya çalışacağım.
Önce Amerika’dan başlayalım.
Amerika’da orta sınıf ayağa kalkmış, ekonomik durum 1929’dan bu yana en kötü durumunu yaşamaktadır. Halk, yönetime Afganistan ve Irak’tan bir an önce çekilmesini söylüyor.
Savaşa değil, halka harca diyen sloganlar yeri göğü deliyor.
Amerikan yönetimi bir savaşı daha bu şartlarda göze alamaz duruma gelmiş.
Avrupa’ya bakarsak; Avrupa demek Almanya demektir. Gerisi teferruattır.
Almanya Libya müdahalesine katılmadı. Suriye’ye yapılacak bir dış müdahaleye sıcak bakmıyor.
NATO’ya üye ülkeler arasında Suriye’ye müdahale konusunda kararsızlık hâkim. Avrupa karar alıcıları arasında uyum yok. Ekonomik krizde, tamamen Almanya’ya bağımlılar. Almanya’nın hepsini doyuracak yeterli gücü yok.
Fransa ve İngiltere bu işe teşne ama İngiltere Avrupa’nın en hasta adamı. Fransa henüz Libya’da bir başarı elde etmiş değil. Başarı olsa bile paylaşımda zaten bölünecekler.
Bu durumda, hem Amerika hem de Avrupa Erdoğan’a hadi aslanım diyor.
Ancak bir sorun var.
Rusya.
Hadi Çin’i göz ardı ettiler diyelim. Rusya’yı nasıl göz ardı edeceğiz.
Demek ki işe başka mahfiller karışacak.
Batı gizli servisleri Türkiye’yi Suriye’nin üzerine salmak için provokasyonlarını artıracaklar.
Önümüzdeki dönem hem Türk Halkını hazırlamak, hem de Suriye’yi ve İran’ı kışkırtmak için provokasyonlar dönemi olacaktır.
Aslında provokasyonlar(Kışkırtma) başladı bile.
Suriye’de Kamışlı bölgesinde Kürt liderlerden birisinin öldürülmesi, provokasyonlar için iyi bir örnektir.
Evet, Suriye ile bizi kapıştırmak için MOSAD ve CIA ajanları ellerinden gelen tüm provokasyonları deneyeceklerdir.
Şimdiden şunu söyleyebilirim.
Türk halkını Suriye’ye düşman etmek için yapılacak kışkırtmalar da yetmeyecek.
Televizyonlardan yapılan savaş çığlıkları da bir işe yaramayacak.
Bir oldubitti yaratılması yoluna gitseler bile, buda sonuç vermeyecek.
Bu anlatmaya çalıştığım ortama ve şartlara rağmen, siyasi iktidar böyle bir karar alırsa, biz Suriye’ye girersek, Türkiye’de iktidar değişir.
Aklı başında birisi, Erdoğan ve Devitoğlu’nun bu savaş heveslerini çok güzel ifade etmişti.
“Erdoğan Savaşını Arıyor”
Erdoğan savaşını mı arıyor, yoksa başka bir şeyi mi arıyor orasını bilemem.
Bunların bilmedikleri başka bir şey daha var. Savaşı şirketler değil ordular ve halklar yapar.
10.10.2011, bulentesinoglu@gmail.com