Devletin İtibarı Korunmalıdır…
burhanozfatura.org Uludere’de, hepimizi üzen bir olay yaşandı.35 kişi – terörist zannı ile öldürüldü. Şüphesiz üzülmemek mümkün değildir. Rabbim; hiçbir ana – babaya evlat acısı vermesin. Evlatlarını yakınlarını kaybedenlerin başı sağolsun.
Ancak , olayın – özellikle ülke düşmanları , BDP , KCK ve PKK tarafından – çok istismar edildiğine de şahit olmaktayız.Konu saptırılmakta , Devlet itibarına saldırı konusu yapılmakta , bundan sonraki operasyonları engelleme aracı olarak kullanılmaktadır. Ne yazık ki iktidarımız da , bu konuda duyarlı davranmamaktadır. Azgınlıklara göz yummaktadır. 1- Daha detaylar belli olmadan hemen bir özür dileme yarışı başlatılmıştır.Başta Hüseyin Çelik ve Sn. Bülent Arınç olmak üzere , mikrofonların karşısına geçilmiştir.Sıra ile ilgili ilgisiz herkes konuşur olmuştur. ( Acaba , ölenler Türk kökenli olsa , bu kadar abartılır mıydı ?) 2- Ana ve babaların acısını yüreğimde hissediyorum. Ancak ;12-16 yaşı arasındaki çocukların / öğrencilerin / korucuların /aynı aileden 28 kişinin kaçakçılık yapması, normal midir? Bu Ülke’de kaçakçılık suç değil midir? Niçin kaçakçılığa engel olunmamaktadır? Hatta göz yumulmaktadır.
Ve bunun hesabı sorulmayacak mıdır? Sn Gümrük ve Tekel Bakanı ne iş yapmaktadır? Hudutta görevli binlerce asker / polis / bürokrat ( valisi , kaymakamı,emniyet müdürleri dahil) ne işe yaramaktadırlar? Huduttan izinsiz geçenler için,daima öldürülme riski vardır.( Hele teröristlerin geçit yeri olan bir bölge ve örgütün ana kampının bulunduğu mevkii ise). - Ben ,1968 Ekim – 1970 Mart döneminde , Mardin / Cizre / Nusaybin / Kızıltepe bölgesinde , Seyyar Jandarma olarak görev yaptım. ( 22. Seyyar j. Tugayında) Kaçakçılığın yapılış tarzlarını az / çok öğrendim. 59 kişilik, kalabalık bir ekiple , kaçakçılık yapılmaz. Yapılıyor ise , sigara / akaryakıt / şeker/vb. mallar değil; uyuşturucu / silah vb. mallar giriyor demektir. Kaldı ki , daha önce ; çok sayıda şehit verdiğimiz , yüreğimizi yakan , karakol baskınlarında , silahlar katırlarla getirilmemiş miydi? Yada teröristler çoban sanılarak tedbirde kusur edilmemiş miydi? Bu derslerden sonra Silahlı Kuvvetlerimizin çok daha titiz davranması , gayet normaldir.
Devleti suçlamak yerine suçu kendimizde aramalı ; “çocuklarımızı niçin yolladık “diye pişmanlık duyulmalıdır. 3- Şu “işsizlik var , onun için kaçakçı veya terörist oluyoruz” saçmalığı , istismarı da sona ermelidir. Hiçbir gerekçe hain veya suçlu olma hakkını vermez. ( Türkiye’de milyonlarca fakir mevcuttur. İşsiz sayısı da büyüktür. Ama bunlar hiçbir zaman suçu ve ihaneti düşünmez . Vatanına zarar vermez. Türkiye düşmanlarına uşaklık etmez.) 4- Bir kesim medyanın , ülkesini sevmeyen , fırsatçı çok bilmiş; ekran ve köşe baronları da , hemen ahkam kesmeye başladılar. Devlet itibarına karşı her türlü saldırıyı yaptılar. Hukuk düzeni bu tahrikçi ve tahripçi, tiplerin cezasını vermelidir. Aman elalem ne der basın mensupları hapse atılıyor yaygaralarına kulak vermemelidir .
Kimseye imtiyaz tanımamalıdır. 5- Bir taraftan fakirlik , işsizlik şikayetleri öne sürülürken , diğer taraftan da çok sayıda lüks araçlar / jeep’ler , ekranları doldurmaktadır. Bu ne biçim bir tenakuzdur? Kaçakçılık yapanlar , 50 ile 80 TL ‘ye talim ediyorlar ise , vurgunu kim vurmaktadır? Ağalar mı , politikacılar mı , bürokratlar ve diğer görevliler mi? Ankara , bunu araştırmayı ne zaman düşünecek; ne zaman kararlı davranışlar sergileyecektir?( Bu menfaat şebekesinin içinde bazı millet vekilleri de var mıdır? Geçmiş dönemlerden bu yana çok örmeğini gördük.) 6- Türk yargısı , BDP ‘ye haddini ne zaman bildirecektir? Her konuyu istismar etmelerinin , sokakları savaş alanına çevirmelerinin, yağmaların,yakıp yıkmaların,polise saldırmaların,kepenk indirtmelerin, tabutlara terör renklerini bağlayan çaput bağlamaların,ihanet dolu sloganların , hesabı ne zaman sorulacaktır? Hele hele ; Devlete baş kaldırmak anlamına gelen ; Kaymakama yapılan saldırı ve linç harekatının mutlaka hesabı sorulmalı , provakatörlük yapan BDP li millet vekillerinin burnundan getirilmedir. Bu arada şımarık tavırlarla , polise karşı duran “bırakın vatandaş biraz Molotof atsın “ diyen Altan Tan gibi tiplere hadleri bildirilmelidir. 7- Sayın Kılıçdaroğlu’na da , bazı davranışları hiç yakıştıramıyorum.”devlet özür dilesin” miş. Niçin ? Hudut emniyetini sağladığı için mi? Hiç olmazsa siz “ fakirlik edebiyatı “ yapmayın . Daha ne yapılsın? İnanılmaz tutarlarda korucu maaşı ödenmektedir. Herkesin yeşil kartı vardır.Ne vergi , ne su parası, ne elektrik parası ödenmez.
Sosyal yardımların haddi hesabı yoktur. Batıdan toplana vergilerin , minimum yarısı , bu bölgeye aktarılır. Yine yaranılmaz. Yine şikayetler bitmez. Sayın Cumhurbaşkanım. Sayın Başbakanım.AKP’nin taviz konusunda yarışan vekilleri . Sayın Kılıçdaroğlu; -Lütfen Devletin itibarını koruyunuz. Bu kadar tavizkar olmayınız. Kaçakçılık dahil , hiçbir suçu hoş görmeyiniz. Oy uğruna, gerçekleri görmezlikten gelmeyiniz. - Lütfen , bu olayı bahane edip 8 düğün , bayram yapan) teröristlere karşı yürütülen ( ve özellikle son dönemde , çok da başarılı olan 9 hava ve kara operasyonlarını durdurmayınız. Taviz vermeyiniz. - Kaymakama saldıranları , yaptıklarına pişman ediniz.