Devlet, Millet Soyan ve Yorandan Kurtarılmalı.!
T.C. Devletinin Kurucusu Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, devlet yönetiminde bulunmuş ve bulunması gerekenlerin mal,mülk, şan şöhret,paragöz değil akıl zengini idareciler olması gerektiğinin altını çizen Atatürk’ün İdareciler ile İlgili söylediği sözlerini doğrulamaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk“İdareciler, bana içten sevgilerini haykıranlar, yarım asırdan beri büyük Türk Ulusunun tam anlamıyla millet olmasına çalışan, onunla en modern bir Türk Devleti kurmak için insanlık fadakârlıklarının hiç birini esirgemeyen kültür, idare, intizam ve devlet anlamlarını en son ilmi telakkilere göre tebellür ettirmeye çalışmış ve çalışan yüksek değerde arkadaşlarımdır.” “Hakikati konuşmaktan korkmayınız.” “Tatbik eden icra eden, karar verenden daima daha kuvvetlidir.” “Lüzumuna kani olduğumuz bir işi derhal yapmalıyız.” “Meseleleri hadiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lazımdır.”sözleriyle idareciliğin önemine vurgu yapmıştır.
T.C.Anayasasının 657 yalı kanundaki amir hükmü, Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli ve sorumludurlar.
Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. İdareciler maiyetindekilere kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz ve aksi bir muamelede bulunamaz der.
Gelin görün ki, ülkede, Ordu ve Ünye’de dünde, bu günde görevde olan idarecilerin Kahraman Maraş Vali yardımcısı Dr. Erkan Bulgan’ın tespitlerinin aksine bir uygulama içinde olmaları sebebiyle devlete ve idarecisine olan güven zaafa uğramış ve uğratılmıştır.
Bu durumun canlı tanıklığını yapan Kahramanmaraş Vali Yardımcısı Dr. Erkan Bulgan “Başarılı Bir İdarecinin 10 Altın Kuralı başlığı altında yayınladığı makalesinde 1. Adaletli Olmak, 2. Hoşgörülü Olmak, 3. Sabırlı Olmak, 4. Cesaretli Olmak, 5. Tedbirli Olmak, 6. İşi Ehline Vermek, 7. Sorumluluk Sahibi Olmak, 8. Eleştiriye Açık Olmak,9. Hedef Odaklı Çalışmaktan yana olmak, 10. Zaman Yönetimi başlığı ile özetlediği idarecilerin ortak hedefi, ister siyasi, ister ekonomi, ister bürokrasi isterse de spor vs. gibi alanlarda olsun tüm başarılı olmak ve hayırla yâd edilmektir.
Başarı özünde soyut bir kavram olmakla birlikte günümüzde belirlenen birtakım somut kriterler (zaman-mekân-maliyet-fayda) sayesinde ölçülebilir bir kavram haline gelmiş bulunmaktadır. Bir idarecinin başarılı olabilmesi şartlara göre ayrıntıları değişmekle birlikte yukarıda teorik olarak özetlenen niteliklerin pratiğe aktarılmasından geçmektedir.
Çağımız uzmanlaşma çağıdır ve bu nedenledir ki idareciden beklenen en önemli şey alanında (eğitim, sağlık, ulaştırma, tarım vs. gibi) başarılı olmasıdır. Ancak genel idareci (Başbakan, Vali, Belediye Başkanı vs. gibi) pozisyonunda olan kişilerden beklenen ise sorumlu olduğu tüm alanlarda ortalama bir başarı seviyesini yakalamasıdır.
Ne var ki genel idarecinin sorumlu olduğu her alanda aynı düzeyde bilgi sahibi olabilmesi mümkün olamayacağından; nitelikli danışmanlar edinmek ve de eleştiriye açık olmak suretiyle söz konusu eksikliklerini tamamlayabileceği düşüncesindeyiz.
Sonuç olarak en güzel dersler tarihten alınan derslerdir düsturundan hareketle başarılı olmak isteyen idarecilerin, tarihte başarılı/başarısız olmuş idarecilerin müspet/menfi örneklemlerinden istifade etmesinin çok önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir.
Her türlü yenilik ve değişimin çok hızlı cereyan ettiği, klasik iletişim araçları yanında sosyal medyanın öneminin her geçen gün arttığı, her ülkenin kaderinin birbirine bir şekilde eklemlendiği, ekonomik/sosyal/siyasal/medyasal manipülasyonlarla kitlelerin kolaylıkla harekete geçirilebildiği günümüz dünyasındaki idarecilerin yukarıda bahsedilen nitelikler yanında ileri derecede bir ferasete, basirete, nezakete ve feragate sahip olmaları o toplum için ekstra bir ilahi lütuf olmaktadır.
Son olarak yelpazenin iki ucu olan efendilik ve hizmetkârlık arasında rol biçilmeye çalışılan günümüz kamu idareciliği; yeniden tanımlanmaya ve tanınmaya ihtiyaç göstermektedir. Bu bağlamda kamu idarecilerinin siyaset kurumu ve adliye organlarıyla olan görev/yetki ve işbölümü esaslarının da sağlam bir blokaja oturtulması elzemdir.
Böylelikle hem sorunlu alanların oluşması engellenmiş olunacak hem de sorumlu olandan hesap sorulması da kolaylaşacaktır. İdare sisteminin saydamlığı, bürokratik işlemlerin sadeliği ve vatandaşların sahiplenmesi gibi unsurlar da idarecinin başarısını arttıran diğer faktörlerdir. Son söz “başarı, başaracağım” diyebilenlerindir.
Yelpazenin iki ucu olan efendilik ve hizmetkârlık arasında rol biçilmeye çalışılan günümüz kamu idareciliği; yeniden tanımlanmaya ve tanınmaya ihtiyaç göstermektedir. Bu bağlamda kamu idarecilerinin siyaset kurumu ve adliye organlarıyla olan görev/yetki ve işbölümü esaslarının da sağlam bir zemine oturtulması elzemdir diyerek makalesini sonlandıran değerli idarecimize özel ve önemli katkılarında dolayı teşekkür eder başarılar dileriz.
Ülke genelinde olduğu gibi, Ordu ve Ünye’ de dün, bugün ve halen T.C.devletimizin kurucusu dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün idarecilerde devletin ve milletin bekası için olması ve bulunması gereken vasıfları kamuoyu ile paylaşarak halkın uyanmasına vesile olan Kahraman Maraş Vali Yardımcısı Dr. Erkan Bulgan’ın şahsında ülkeye, Ünye ye ve insana, hizmet sevdasıyla Allah rızası için çalışan akıl zengini idarecilerimizi kutlar, doğruluk ve dürüstlük adına mangalda kül bırakmayıp, gerek devlete, gerekse özel sektöre iş başvurusu yapanları, yapmak mecburiyetinde olanlar ile zorunlu ya da keyfi tayin isteyenleri,
kurumlara verdikleri şifai talimatlarla mutlaka bize yönlendireceksiniz deme cüretini göstererek devleti, milleti soyan, yoran Paragözlerden Allah cennet vatan ülkeyi, Ordu’yu, Ünye’yi ve insanları, özelliklede derdini anlatmakta Allah’tan başka kimsesi olmayanları bir an önce kurtarsın diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Devlet, Millet Soyan ve Yorandan Kurtarılmalı.!