content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

09 Ağu

Devlet’in Dikkatine!. 24 Temmuz Kalkışması

Önce, DTK neymiş ona bakalım. Açılımı: Demokratik toplum kongresi..

Bileşiğinde, demokrasi ve özgürlük bloğu’nu oluşturan BDP (barış ve demokrasi partisi), HAK-PAR (hak ve özgürlükler partisi) ile KADEP (katılımcı demokrasi partisi) ve KCK (koma ciwaken kurdistan-kürdistan topluluklar birliği” (KCK/TM) unsurları (güdümlü fraksiyonları) barındırır. Bunların öznesi terör-tedhiş örgütü, ideolojileri gerici goşist sol, yani ateizm, Marksizm ve komünizm olup; Aradaki kukla, piyon ve payandalar hariç olmak üzere, emirleri AB, ABD ve İsrail’den aldıkları söylenir.        

Şimdiye kadar, “her konuda” olduğu gibi; Seçim sonrası yaşanan yemin krizini aşmak için de DTK cephesinin; 40 bine yakın Kürt’ün katili Ermeni asıllı Artin Agopyan’dan icazet alması, kendilerini ifade için kullandıkları isim ve söylemler adına utanç verici. Malum melun eşkıya başı ile görüşmeye tenezzül eden “AKP” unsurları içinde bir o kadar ayıp, aşağılık ve nefreti calip bir durum bu! Devlet umuru, insanlık ve adaletten bihaber bazı vahşi batı güruhu yapmış diye; Anarşi, terör ve tedhişle oturup konuşmak, proje ve anlaşma yapmak, çok büyük bir acizlik, korkaklık, zayıflık veya sempati-tarafgirlik ifadesi gibi algılanmaktadır.  

Kaldı ki, bu nifak Türkiye'yi, 24 Temmuz’da yeni bir gerilim, bunalım, buhran, kalleş tuzak ve şantaj ortamına sürükledi. DTK devlet içinde devlet gibi hareket ederek, kendi öz yönetimlerini kurmak için seçim yaptı. Alınan haberler ve bazı televizyon görüntüleri uyarı; 24 Temmuz'da, 12 Haziran'da alınan oylara göre belirlenen 43 il, bunların ilçe, belde, mahalle ve köylerinde sandıklar kurularak ve 850 delege seçimi uygulandı. Bunların yüzde 40'ı doğal delege olarak BDP milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclisi başkan ve üyelerinden oluştu. % 60'ı ise halk arasından seçildi. 

SONRA VAN’DA GENEL KURUL YAPTILAR

Oynanan oyun alçakça ve küstahça.

TC yok sayılıyor.

Hükümetle müttefik gibiler!.. 

Kamuoyuna duyurulan eylem plânına göre 30-31 Temmuz tarihlerinde bu 850 delege ile DTK'nın 5. Genel Kurulu gerçekleştirildi. Bu şekilde “halkı öz yönetimlerini oluşturma ve karar sürecine dâhil etmiş oldular” Böylece DTK, Türkiye Cumhuriyetinin resmi hükümetine rağmen gündemde tuttuğu özerkliğin inşası noktasında önemli bir adım atmış oldu.

ŞOK SÖZLER

Seçimlerden önce Delege seçimine ilişkin bilgi veren 5. Genel Kurul Hazırlık Komisyonu Üyesi Zülküf Atay, genel kurulun "Demokratik Özerklik" modelinin inşasının hızlandırılması sürecine denk geldiğine, bu nedenle temsilin önemli olduğuna dikkat çekti.

Bütün kürdistani yapılar ve halk delegeleri ile genel kurula gideceklerini söyleyen Atay, Kürdistani özelliğe sahip parti kurum, kuruluş, dernek, cemaat-tarikat, akademisyen, siyasetçi, kanaat önderi, inanç grupları; Farklı etnikler tüm bunların temsiliyetlerini kapsayacak şekilde çok ciddi bir çalışma içindeyiz dedi.

Atay, seçimlerle halk iradesini açığa çıkararak, sürece katmak istediklerini belirterek, şöyle konuştu: “24 Temmuz Pazar günü Kürtlerin seçim tarihidir. Kürtler bugün, sandıklara gidecek, kendi iradelerini, temsiliyetlerini seçecek, genel kurulda temsiliyetini bulacak. Halk delegelerinin genel kurulda verecekleri karar Kürtler açısından belirleyici olacak."

“ÖZ YÖNETİMLERİMİZİ BELİRLEYECEĞİZ”

Atay, "Delegeler, köy komünleri, mahalle-ilçe ve kent meclisleri üzerinden 12 Haziran seçiminde alınan oy yüzdelerine göre belirlenecek. Hedef, Kürt alternatifini oluşturmak, halk kendi öz yönetimi için seçime gidiyor. Eylem halk içinde büyük bir coşku ve moral yaratacak. 43 ilde yapılacak seçimde delege adayı olmak için ilgili meclise başvuru yapılacak, daha fazla oy alan genel kurula katılacak. Açıkça, tüm mahallelere sandık kurmak istiyoruz. Nasıl genel seçimde oy kullanılıyorsa DTK genel kurulu'na % 60 halk delegesi seçerken de bu yapılacak. Halkımızı seçme ve seçilme hakkını kullanmaya davet ediyoruz" dedi. (Habervaktim.com)

İKİNCİ HABUR AÇILIMI (*)

Birinci Habur Açılımı için İmralı ile konuştular, ondan izin aldılar. Yetmedi, Artin Agopyan’ın emrini Karayılan’a götürdüler, onun da olurunu aldılar. Türk Hukuk tarihine bir ucube örneği olarak geçecek “Seyyar Mahkeme” kurdular. T.C Devletinin Müsteşarını-Genel Müdürlerini-Hakimlerini-Savcılarını, bu ülkenin evlatlarını katleden  teröristlerin ayaklarına gönderdiler. Gelen teröristleri, adamların kabul etmemesine rağmen “Hayır, hayır siz pişman oldunuz” diyerek adam başına 4 dakikada serbest bırakıp, şeref tribünlerinde oturttular…

Bunları, Başbakan Erdoğan’ın haberi olmadan(!) onun deyişiyle, “devlet görevlileri” yaptı. ABD+Öcalan+AKP tarafından temel prensiplerinde anlaşılan yeni Anayasa’yı Türk Milletine “hap gibi” yutturmadan evvel, insanları oyalayacak yeni bir açılım senaryosunu uygulamaya karar verdiler. İkinci Habur Açılımı için, aynı devlet görevlileri, yine “Başbakan Erdoğan’ın haberi ve bilgisi dışında (!)” İsveç’e gittiler. Sosyalist Kürdistan Partisi (PSK) eski genel başkanı Kemal Burkay’la görüştüler ve Türkiye’ye gelmeye ikna ettiler. Vuslat’tan (Kavuşma) önce yandaş basın-cemaat basınında Kemal Burkay adlı Kürtçü-Federasyoncuyu göklere çıkardılar. Adam  Türkiye’yi federasyonlara ayırıp bölmek için çalışan kart bir militan değil de, sanki Barış Gücü Temsilcisi veya bir arabulucu gibiydi!...

Kemal Burkay’ın evinden yola çıkışı, havaalanına gidişi, uçağa binişi ve Türkiye’ye inişi dakika, dakika anlatıldı. İstanbul Havaalanına inen Kemal Burkay’ı, makamı “İstanbul Vali Yardımcısı” olan biri, “Kürtçe” konuşarak karşıladı!.. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 4 koruma tahsis etti!... Kemal Burkay, Türk Hava Sahasına girer, girmez Başbakan Yardımcısı, Twitter’den “Hoş geldin” mesajı attı!... Başmüzakereci Egemen Bağış, Kürtçü-Federasyoncu Başmüzakereci Burkay’ı kabul etti ve ona hediyeler verdi !...

Eski CHP Genel Sekreteri, yeni AKP’li Bakan hiç aşağı kalır mı? Bekleyemedi ve koşa,koşa Burkay’ın oteline gitti. Odasına kapanıp, “baş başa” görüşmeler yaptılar. Sonra otelin toplantı salonunda basın toplantısı düzenlediler. Yalnız bir pürüz vardı. Duvarda T.C Devletinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün, ay-yıldızlı bayrakla birlikte bir resmi asılıydı. Burkay’ın ve yanındakilerin Atatürk’e tahammülleri olabilir miydi?.. Resmi kaldırmaktan şimdilik korktular, fakat Atatürk’ün resmini  Türk Bayrağı ile tamamen örttüler!... Bunlar bire bir, tüm Türkiye’nin gözü önünde yaşandı… Cumhurbaşkanı ve Başbakan, olanları kabul ederek seyrettiler ki, hiç sesleri çıkmadı. Yakında onlar da Kürtçü-Federasyoncu kart militanla görüşürlerse hiç şaşırmam… (*) (Rifat SERDAROĞLU ,

 rifatserdaroglu@superonline.com, 04 Ağustos 2011 Perşembe9  

DEVLETİN DİKKATİNE:

Bahse konu, malum ve mezkür ihanet amaçlı delege seçimi; hem de belediye ve il genel meclisleri istismar edilerek yapıldı. Acil önlem alınmadığı takdirde bu menfur fitnenin acı sonuçları ‘Türkiye’nin asla katlanamayacağı kadar’ vahim, riskli ve ağır olur.

Sorumlularca biline!... 

***

VATANA İHANET Mİ? YOKSA PEŞKEŞ Mİ? YALAN MI?..

YUNAN İŞGALİ ALTINDAKİ TÜRK ADALARI

Ayrıca, Aydın il sınırları, Ege Denizi yakın kıyı şeridinde yer alan Eşek ve Bulamaç adlı Türk adalarının 2004’den itibaren Yunan işgaline terk edildiği iddia olunmakta; Konu başta DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek olmak üzere 05 Mayıs 2011 tarihinden beri yoğun bir şekilde kamuoyunda tartışılmaktadır. Üç aydır pek çok kişi, kurum, STK ve medya tarafından halka açıklanan ısrarla cevap beklenen konuya; “NEDEN?” ve “NİÇİN?” hâlâ, onurlu ve sorumlu bir bakan veya Recep Usta tarafından cevap verilmemektedir?..

Kamu vicdanı gerçeği bilmek istiyor. Gerçek nedir?

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank