content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 Şub

Bağ-Kur’luya Destek Primi Affı

Okurumuz M. Aslan, SSK’dan emekli olduktan sonra küçük bir işyeri açtığını ve 2001 yılından bu yana da bu işyerini işlettiğini belirterek diyor ki, “acaba Bağ-Kur destek primi yatırmam gerekir miydi? Bugüne kadar hiç Bağ-Kur destek primi ödemedim. Borcum çıkar mı? Torba kanundan yararlanırsam borcum düşer mi?, Emekli olarak ödediğimiz destek primi maaşımızda artış sağlar mı?”

Gerçekten de, o dönemde Bağ-Kur sosyal güvenlik destek primi uygulamasını vatandaşa doğru bir şekilde anlatamadığı ve bilgilendirme yapmadığı için yüzbinlerce vatandaşımız Bağ-Kur sosyal güvenlik destek primi kapsamında olmasına rağmen herhangi bir destek primi ödemiyordu. Halen de tespit edilemeyen çok sayıda vatandaşımız bu şekilde sanal borçlu durumunda. Konu önemli olunca bize de ayrıntılı açıklama yapmak düşüyor.

***

Destek primi hesaplanması

30.09.2008 tarihinden önceki uygulamada Bağ-Kur’dan emekli aylığı alanlarla, Bağ-Kur dışındaki SSK, T.C. Emekli Sandığı ve Banka-Sigorta Şirketi-Oda ve Borsa sandıklarından emekli aylığı alanların tabi olduğu hükümler farklıydı.

01.01.2000-30.09.2008 döneminde, Bağ-Kur’dan emeklilik (yaşlılık) aylığı bağlananların Bağ-Kur Kanunu kapsamında ticari veya serbest meslek faaliyetlerine devam etmeleri veya daha sonra yeniden işe başlamaları durumunda sosyal yardım zammı dahil olmak üzere her bir ay için (çalışmalarına son verdikleri ay dahil) yüzde 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmekteydi.

30.09.2008 tarihinden önceki uygulamada Bağ-Kur dışındaki diğer sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, T.C. Emekli Sandığı ve Banka-Sigorta Şirketi-Oda ve Borsa sandıklarından) emekli aylığı alan ve Bağ-Kur Kanunu kapsamında ticari veya serbest meslek faaliyetlerini devam etmeleri veya daha sonra yeniden işe başlamaları durumunda, çalışmaya başladıkları ayı takip eden aybaşından itibaren çalışmalarının sona erdiği ay dahil, Bağ-Kur Kanununa göre belirlenen 12 nci gelir basamağının yüzde 10’u oranında destek primi ödemeleri gerekiyordu.

Yani, eğer Bağ-Kur emeklisiyse emekli maaşından kesiliyordu, SSK veya Emekli Sandığı emeklisi ise kendisinin Bağ-Kur Kanununa göre belirlenen 12 nci gelir basamağının yüzde 10’u oranında destek primi ödemesi gerekiyordu.

***

Bağ-Kur destek primi maaştan kesilmeye başladı

Sosyal güvenlik reformunun yürürlüğe girmesiyle birlikte 01.10.2008 tarihinden itibaren Bağ-Kur’dan emekli aylığı alanlarla, Bağ-Kur dışındaki SSK, T.C. Emekli Sandığı ve Banka-Sigorta Şirketi-Oda ve Borsa sandıklarından emekli aylığı alanların SGK’dan almakta oldukları emekli aylıklarından 2011 yılından itibaren yüzde 15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmektedir.

Ancak kesilecek olan bu tutar, 4/b sigortalılarıyla ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacak. Sosyal güvenlik destek primine tâbi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecek.

***

Bağ-Kur destek priminde yeniden yapılandırma

Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışmasına rağmen, sosyal güvenlik destek primi ödemesi yapmayanlar torba kanunla af geliyor.

Torba kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar tescil ettirmeleri halinde 2010/Kasım ve önceki aylara ilişkin olup ödenmemiş olan sosyal güvenlik destek primi asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

***

Destek primi maaşı artırmaz

Emekli çalışanların ödediği sosyal güvenlik destek primi, emeklilik aylığına herhangi bir artış getirmemekte sadece bu sigortalılara, iş kazası veya meslek hastalığına uğraması halinde gerekli sigorta yardımları yapılmaktadır.

***

Vefat eden sigortalının destek primi borcu

Aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmakta iken ölen sigortalıların birikmiş sosyal güvenlik destek primi borçları gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle hak sahiplerinin aylıklarından 1/4 oranında kesilmektedir. Reddi miras halinde, söz konusu borçlar ölüm aylıklarından kesilmemektedir.

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Bağ-Kur’luya Destek Primi Affı”

  1. 1
    Çapar Kanat Says:

    Sayın Fidan,
    Bilgi Agı Gazetesinin arşivine bakarken 2007-Kasım ayında tek bir yazı görünce acaba kim ve ne üzerine yazmış merakımla tıklayıp ‘’ Dersanelerin Sonu’’ başlıklı yazınızı okudum.
    O yılda ‘’ OKS Kaldırılıyor’’ haberleri üzerine bu yazıyı yazmış olmalısınız. O vakitte kamuoyuna bu şekilde yansımış olsa da Çocuklarımın OKS’ yi atlatmış olmalarının verdiği rahatlıkla ama ilgi ile takip ettiğimden OKS’ nin ismi değiştirilip SBS şekline değiştirilmekte olduğunu da gözlemlemişti. O zamanki MEB Bakanı Sayın Hüseyin Çelik OKS (yani ilköğretim son sınıfta yapılan Nitelikli liselere geçiş) sınavının son sınıfta yapılmasından dolayı alt sınıflarda ölçümleme yapılmaksızın yapılan OKS nin ölçüt olamayacağı düşüncesiyla SBS yi getirirken Dersane gruplarının medyatik takdimlerinde alkışlansa da bunun dersane yığılmalarının alt sınıflara da sirayet edeceği göz önüne alınmamıştı. Nitekim böyle oluşu Eğitimci olmayan şimdiki MEB Bakanı Nimet çubukçu tarafından SBS kademeli olarak kaldırıldı ve son sınıfta (İlköğretim) devamına karar verildi. Yani son sınıf için nitelikli liselere geçiş sınavının adı ne olursa olsun devam edecek. Sayın Çubukçunun kararı doğrudur.
    Şimdi bir yanlış daha yapılmaktadır. Tüm Liselerin Anadolu Liselerine çevrilmesi: Ne var bunda eğitimin kalitesi artırılıyor denilebilinir.
    Ama şu sonucu da doğuruyor. Eğitimin ulaşabilir olmaktan uzaklaştırılması! Mevcut durumda anadolu liselerini kazanamayanlar evlerine en yakın düz liselere gitmekteydiler. Tüm liselerin anadolu lisesi haline getirlmesi ile buralara giriş sıralaması yine imtihanla ( SBS) gireceğinden ve çok muhtemel evine yakın bir anadolu lisesini kazanamayacağından, imtihan sıralamsında kazandığı okul evine uzak olacağından OKUL SERVİSLERİ paralı olduğundan eğitime erişimleri güçleşecektir.
    TED Kolejleri genel müdürü Sayın Pehlivanlı geçenlerde habertürk tv de Nimet çubukçuya dersanelerin azaltılması için proje sunduklarını söyledi, projeleri de Üniversite giriş imtihanlarındaki soruların mevcut müfredata uygun hale getirilmesi. Doğru bir proje olmakla birlikte asla dersaneleri azaltmayacak olup sadece doğru bir ölçme sistemini getirecektir.
    Ülkemizde Dershanelerin ortadan kalkması Üniversite önlerinde yığılmaların ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Üniversitelerdeki yığılmalar ortadan kaldırılamayacağına göre dersaneler de ne azaltılabilinir ne de ortadan kaldırılabilinir.
    Eğitim yöneticilerinin bir eksikliği, üniversitelerdeki yığılmaların, dersanelerin çoğalmalarının sosyal-psikolojinin iktisadi sebeplere dayandığını görememeleridir. Gerçi görseler bile şimdi aşağıda belirteceğim hususları ortadan kaldıramayacaklarını anlayıp Dersaneleri örgün eğitimin içine alırlar ama gülüneceklerinden endişe edecekleri zannına kapılacaklarından bunu yapmaya cesaret edemezler.
    Yığılmaların gerçek sebebi: Lise mezunları, meslek lisesi mezunları mezun olduktan sonra üniversiteye gitmeden açlık sınırının üzerinde ( şu an açlık sınırı rakamı:800 küsür lira) bir rakamı çalıştıklarında alamayacakları, asgari ücreti alabilecekleri düşüncesidir. 3,5 milyon saysısını bulan işsizler ordusunu tüketmedikçe lise mezunlarına yoksulluk sınırı tek kişi için 1400 TL, Dört kişilik aile için 2900 tl seviyesine getirilemedikçe, lise mezunlarının ve ailelerinin mutlak üniversiteye giriş hayali,arzusu,kararından vazgeçirelemeyeceği için üniversite önünde yığılmalar, dersanelerin varlığı azaltılamaaaz. Problemin temeli budur. Gerisi detaylardır. Üniversite önünde yığılmaları azaltmak için mantar biter gibi hocasız,binasız fakülteler, üniveristeler açmak popilist tedbirlerdir. Eğitime erişim hakkının verilmesi açısından coğrafi bölgelere göre üniversite açmak Anayasal görevdir yönetimler için. Ama çalışma ehliyetine sahip her vatandaşına iş arzını yaratmak da yönetimlerin anayasal görevidir.
    Mevcut kamu kaynakları işsizliği yok edemediğinden dershaneler de bir vakıa olarak eğitimdeki yarışta velilerin olmaz ise olmazları ise bunun çaresi de vardır. Çare dershaneleri kapatmak değil, eğitim sisteminin tam tamına içine almaktır. Nasıl mı ? Teklifimi sunmadan önce dersanelerdeki müfradata bir göz atalım.
    İlköğretim son sınıfında OKS (SBS) veya Lise ara sınıflarda Üniversiteye hazırlanan öğrenciler önce MEB’ in okullarda gösterdiği ders proğramını (Müfredatı) Dershaneler eş zamanlı olarak eğitimini verirlerken aynı zamanda test tekniği proğramlarını uygulamaktadırlar. Yani Dershaneye giden öğrencilerin aynı zamanda okula gitmeleri de zaman ve para israfıdır. Eğitimin siyasi yöneticileri yukarıdaki gerekçelerim ve gerçekleri artık görerek dershaneleri liseleştirmeli,ilköğretimleştirilmelidirler. Öğrenci sabah okuluna öğleden sonra dersaneye, ikili öğretimlerde ise okul saati haricinde dershaneye gitmekteler,hem okula servis parası ile okuldan dershaneye ise otobüsle ( para ile gitmektedir.) Ondan sonra da Bankacılarımız Hidistanda insanlar bizden daha fakir tasarruf yüksek diyebilmektedirler.
    Dershaneler, ilköğretimleştirilmeli, liseleştirilmelidir.Arasınıflaştırılmalıdır. Öğrencinin diplomasını ister dersane ister okulu versin bunlar ve gerisi teferruattır.
    Bu yazım aslında A4 sayfasını da geçerek kendi sayfama bir yazı olabilirdi. Köşem gıda platformu olduğundan okuyucularıma değişik gelebilirdi.
    Ülkemizin gelecekteki yöneticilerini eğitmekte olduğunuzdan fikirlerim tarafınızca değerlendirilebilinir bulunmuş ise ne ala, yoksa okuyup geçiniz.
    Çapar Kanat



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank