Ders Almalıyız
Adalet, hak, hukuk kavramları hepimizin gönlünü okşayan kavramlar olup dilimize doladığımız sözcüklerdir. Adalet, hak, hukuk, hürriyet, insanlık, eşitlik kavramları hepimizin ihtiyaç duyduğu kavramlar olur. Bu kavramları maalesef işimize geldiği gibi kullanıyoruz.Adil bir düzen temennilerine rağmen o adaleti, eşitliği sağladığımız söylenemez.
Birinci sınıf vatandaş, ikinci sınıf vatandaş, üçüncü sınıf vatandaş kavramlarına hepimiz karşı çıkıyoruz ama ne yazık ki, yaşadığımız hayatta açık açık sınıf zumre farklılıkları ile karşılaşıyoruz. Keyfiyet, adam kayırma, siyasi ayrımcılık, inatla çalışılan kurumu çiftlik gibi kullanma anlayışımız hak ve adalet sözcüklerini unutturuveriyor.
Hani o türkü gibi “Angara’da dayın, yoksa işlerin yürüyor mu yürüyor. Siyasi bir ağırlığın yoksa oğlun, kızın işe girebiliyor mu, girmiyor. Siyasi bir kimliğin yoksa bir kuruma baş olabiliyor musun? Hayır olamazsın! O zaman hak, hukuk, adalet neresinde bu işin?
BAŞTA MAAŞ ADALETSİZLİĞİ
Çalışan ya da emekli, başda maaş adaletsizliği hakim. Aynı seviyede, aynı şartlarda olmanıza rağmen arada yüzde yüz, yüzde iki yüz maaş farklılıkları devam ediyor. İşe girmede yaşadığınız adaletsizlik maaş döneminde de devam ediyor. Dünü tenkit ediyoruz da bu gün işler tıkırında m? Hayır!
Bu farkı emeklilikte aha fazla hissediyorsunuz. Aynı şartlarda, aynı dereceden emekli olmanıza rağmen aldığınız emekli maaşlarında yüzde yüzlük iki yüzlük farkıllık var. Hatta biliyorsunuz emekli olunca maaşı hiç değişmeyen birinci sınıf vatandaşlarımız var? Bunun adı nasıl hak, hukuk, adalet oluyor?
Garipliğe bakın, asgari ücrete talim eden gariplerin yanı sıra onun aldığı maaşın 5-10 katı farklılıkla maaş alan adamlarla nasıl eşit vatandaş sayılacaksınız? Ama bu farklılığı biz alkışlamıyoruz, hakkımızı da helal etmiyoruz! Kimse kusura bakmasın!
Devletin birinci sınıf vatandaşı olmaz diyenler bu farklılığa nasıl yanıt verecekler acaba? Adam torpille işe girmişse, iyi bir makama kapağı atmışsa işi de tıkırında gidiyor, maaşı da emekliliği de… Alın size birinci sınıf vatandaşlık hakkı… Çoğunuz bana sitem edeceksiniz. Anayasanın temel haklarına bunlar aykırı diyeceksiniz! Ne cevap verebilirim ki?
Devlette bende 30 yıl hizmet etmişim siz de ama ikimizin aldığı maaş da (emekli maaşı ve ikramiye de) dağlar kadar fark var. Buna büyüklerimiz nasıl cevap veriyorlar acaba?
Adaletin hakim kılınmadığı yerde adaletsizlik hakim olur. Bunu toplumun her alanında düşünmek gerekir. Kimselere sen adil değilsin deme hakkımız yok. Ama toplumun temeli adaletle sağlamlaşır. Bu gün itibarıyla tüm dünyada yaşadığımız kargaşa ortamı maalesef adaletsizlik yüzünden çıkıyor.
HÜKÜMDAR ADİL OLMAK ZORUNDADIR
Hani derler ya, hükümdarlık ateşten bir gömlektir. O gömleği giymişseniz adil olmak zorundasınız çalışmak çabalamak zorundasınız. Hani kolay da değil o gömleği giymek.
Yaşadığımız toplum işsizlikle, bunalımlarla, ekonomik sıkıntılarla, gerginlikler ve tepkilerle her geçen gün geriliyor, huzursuz hale geliyor. Bunun en önemli nedeni işte bu adaletsiz davranışlar. Diyeceksiniz ki adaletsiz tutum bu gün için mi geçerli? Sanmıyorum tarihin her döneminde bunu insanoğlu yaşamış ve olaylara karşı tepkisini koymuştur.
Buradan son yaşanılan olaylara bakmak istiyoruz. Ahlaki bunalımlar söz konusu, maddi ve manevi doyumsuzluk söz konusu. Yaşanılan gerginlik insanlığın ayağa kalkmasını gerektiriyor. Her toplumun, her idarenin yaşanılan bu gerginlikten ders alması gerekiyor.
Allah göstermesin asla ve asla ülkemiz böyle bir gerginliği yaşamasını istemeyiz. Allah bu millete zeval vermesin, birlik ve beraberliğimiz bozdurmasın deriz, demesine de yöneticilerimizin bu konularda duyarlı olmalarını da isteriz. Gerginliğin kaynağında var olan yanlışlıkların, eksikliklerin, kopuklukların giderilmesini istemek sanırım bu tür duyarlılığın gereğidir.
Evet toplumları adaletle ayakta tutabilir misiniz insanların hakkına, hukukuna sahip çıkarak yücelirsiniz. İnsanlar kendi hakkını aramada daha duyarlı hale gelmeye başladılar denilebilir. Bu duyarlılık asla toplumumuzu kargaşaya getirmemeli. Hak, hukuk arama yine hak ve hukuk çerçevesinde yaşanmalı. Sanırım tanık olduğum bu olaylardan hepimizin ders alması gerekiyor, öyle değil mi?