Derin Din!
(Kur’an Dışı Dini Yobazlık)
Değerli okurlarım,“Kur’an-ı Kerim” insanı “mahlukatın en şerefli” yaratığı olarak betimler. Bunun bizi götüreceği sonuç, yaratılışın bir cilvesi olarak “ırk”,”renk”,”din”, “dil” demeden insanın “kadir ve kıymetini” bilmektir.
Kur’an sureleri biliyorsunuz,“mekki” ve “medeni” olarak ikiye ayrılır.
Bence, özellikle “Mekki Sureler” üniversitelerimizde ders kitabı olarak oku(tul)-n- malıdır.
Beni bu düşünceye götüren husus “Mustafa Kemal ATATÜRK” ümüzün “Türkiye Büyük Millet Meclisi”inde başlattığı projenin tamamlanmasıdır.
Çünkü “Kur’an-ı Kerimi’n TÜRKÇE’ye Tercümesi”, diğer kutsal kitapların aksine, yüzyıllar sonra “Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal’in ve Meclisin” kararıyla gerçekleşmiştir.
Çünkü Gazi;
“Bu millet Allah’ını seviyor.Peygamberini seviyor, Ancak peşinden gittiği dinin dilini bilmediği için bir takım yobazlar, mollalar ve zayıf karakterli din adamları tarafından sömürülüyor. Bu tehlikelerden bu milletin kurtulması için bu kitabı ana dilinden mutlaka okumalıdır..” diyerek kendi kesesinden verdiği parayla Türkçe’ye çevirttirmiştir.
Ancak projelerinin çoğu genç yaştaki ölümüyle birlikte kendi sağlığında gerçekleşememiştir.
Sonraki iktidarlarda bazı “pragmatik siyasi oy hesaplarıyla” bu olayı rafa kaldırmışlardır.
Dolayısıyla, Gazinin neşter vurmak istediği “Kur’an Dışı Dini Yobazlık” bu gün tüm dünyada çok yoğun bir şekilde bütün acımasızlığıyla devam etmektedir.
Tek çaremiz “Atatürk’e ve Kur’an”a dönmektir.
Çünkü ikisi de insanın kendisine, başkalarına, çevreye, devlete ve vatana zarar vermesini istemez.
Işte yakında inşallah İstanbul kitap Fuarında okuyucuyla buluşacak olan bu eserimiz “TOGAN YAYINLARI” tarafından Dünya İnsanlık Ailesinin Bilgi havuzuna armağan edilecektir…
Bekleyin!..