Derin Devletin Başkenti ve Muhafızları
Gladio yapılanması ile haçlı seferi Türkiye üzerinde zafere ulaşmıştır. Fakat bu zafer asıl amaçlanan hedefe ulaşmak için atılan adımın zaferidir. Derin devletin başkenti "Türk Silahlı Kuvvetleri"dir. Öyleyse başkente girmeden derin devletin fethi mümkün değildir." Eşref Zeki PARLAK
Bir önceki yazımda sizlere dünyadaki haçlı seferi ile ilgili genel bir değerlendirmede bulunmuştum. Şimdi bu oyunun Türkiye üzerindeki etkisine biraz daha detaylı bir şekilde değinmek istiyorum.
Türkiye'nin kuruluş yıllarından günümüze tüm yaşanan karanlık olayları yazılarımda sırasıyla teker teker ele alarak, birçok şeyi daha net görme imkanına sahip olduk.
Türkiye'deki derin yapılanmanın başkenti olarak TSK'yı seçmesinin ardından, derin yapılanmanın arkasındakiler dilediği zaman darbeyi gerçekleştirebiliyorlardı.
Fakat bu oyunu, karanlık gücün varlığına karşı her daim uykusuz nöbet tutan bu ülkenin müdafaa-i heyeti korumuştur.
Amaç AKP'yi iktidara getirmek olmadı. Tayyip Erdoğan'ı başa getirtmek vardı. Nitekim de amaca ulaşıldı...
Artık amaçlar bir konu üzerine yoğunlaşıyor; o da Türkiye'deki derin yapılanmayı, yani Türkiye içerisindeki haçlı sefercilerini yok etmek!..
***
En son darbe planlarının plan olarak kalması, YAŞ kararındaki sıkıntılar, askeriyeye balans ayarları ve nice olayların ardından sürekli derin devletin muhafızları piyasaya çıkarak yaşanan bu durumları kınadılar.
Bu muhafızlar, derin devletin başkenti laikliğe tapıp, sahte tevratın üzerine yemin ediyorlar. Dertleri ise yok edemedikleri Müslümanın gönlündeki imanı yok etmek...
Türkiye'deki haçlı seferi müslümanın fiziğine değil, maneviyatınadır.
Bu yüzden de cemaatlerin hedef alınması gayet normal.
Kırmızı Kitaptaki "İrtica" sayfasının koparılması, derin devletin yazarlarını çok kızdırmıştı. Bu karanlık yapılanma hedeflerine tam ulaşmak üzereyken Allah üzerlerine amaçlarını geri tepecek kişileri yolladı...
Bu haçlı seferi burada bitmeyecek. Maneviyat üzerine olan bu haçlı seferi günü geldiğinde fiziki olarak açığa çıkacak.
Bir bakmışsınız ki bir Türk subayı Güneydoğuda bir Amerikan conisini öldürmüş, ve batı gerçekleştirmek istediği haçlı seferini bunu bahane ederek savaş çıkarmış...
Şaşılmaması gerek... Elbet bu savaş çıkacak...
***
<!--[if !supportLineBreakNewLine]-->
<!--[endif]-->
BAŞKENT TSK
Öncelikle şunu söylemekte fayda var; hedef TSK değil, TSK'nın içinde yer alan, derin odakların maşası haline gelmiş ve bu büyük teşkilatın temiz kanında gezen pis, kirli uşaklardır.
Görünürdeki adı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin başörtülülere, dincilere, Allah diyenlere bu kadar tepkili olmasını şimdi daha iyi anlamış olsanız gerek.
DERİN TSK'da derin devlet etkisini görmek için, Kuzey Irak'daki PKK'yı bırakıp Allah diyeni dert etmesini, Allah'ın dinini anımsatanlarla harp etmesini, işi vatan evladını korumak iken saldırılara göz yumması bu etkiyi görmek için en açık delillerdir.
Hani diyorduk ya birçok DERNEK VE VAKIFLAR derin devlet yapılanmasının kan akışını sağlayan kurumlarıdır diye, işte o yüzden birçok komuta kademesindeki insanlar BAZI DERNEK VE VAKIFLARA üye çıkıyor.
Haa bir de demiştik ya; nedense bu dernek ve vakıflar legal yollardan hep illegal işler çeviriyor...
İşte tüm bunlar ve amaçlar yavaş yavaş ifşa ediliyor.
Tahmin ediyorum yakın gelecekte, (tahmini önümüzdeki seçimlerden sonra) AKP'nin iktidara gelmesi ile birlikte dernek ve vakıflar olayı da gündeme gelecektir.
Derin yapılanma ile en son raund bu raunddur...
Bu raundda galip gelmemiz demek maçı kazanıp artık yükselişe geçeceğimiz manasını taşır... (İnşaAllah)
***
Ergenekon operasyonu sürecini iyi takip edenler, zaman geçtikçe kritik noktalara girilmeye başlandığını görüyorlardır.
Öncelikle mafya işi bitirildi, sonrasında ise istihbarat yolları temizlendi. Daha sonrasında TSK'ya balans ayarı çekildi. En özet şekilde şablon bu şekilde gözüküp devam ediyor.
Son raundda olması beklenen en büyük maç hükümet ile yargı arasında yaşanacak. Hukuksal alanı da istila etmiş ve arka bahçe haline gelmiş olan yargı da derin yapılanmadan kurtulduktan sonra nakavt yumruğu TSK'daki isimlerin içeri alınması ile gelecektir... Derin devletin maşaları ve yargı kanatlarının kırılması, siyasi partilerde muhafızlık yapanların deşifre edilip bir bir ortaya çıkartılması ile inşaAllah ergenekon operasyonu başarıyla tamamlanmış olacaktır.
Bu süreçte bazı isimlerin deşifre edilmesi, bazı dernek ve vakıflar ile derin bağlantılarının açığa çıkışıyla ortaya olacaktır.
Her ne kadar süreç durgun gözükse de süreç izleme süreci...
İzlemek için ise sakinlik, durgunluk gerek...
Avın yuvasından çıkması için ortamın sakin olması gerekir...
***
NEYMİŞ BU CEMAAT BE KARDEŞİM!
Bir cemaat derdi var ki sormayın dostlar... Gözümün üstünde kaşım var acep sorumlusu cemaat midir?
Derdim İSLAM DİNİ demiyorlar da dolaylı yoldan CEMAAT diyerek dini provake edecekler... Avuçlarını yalasınlar.
Diyoruz ya; eskiden kafirler var en azından ne olduğu belliydi. E kardeşim zaman zor zaman şimdi münafıklarla muhatabız. Adam bir oraya oynuyor bu buyana... Halbuki ne olduğu ortada...
İnsanlığa yararı olmayanların, insanlığa, hristiyana, yahudiye, imansıza, kısacası yere kim düşmüş ise yardım eden cemaatle ne alıp veremediği var?
Bu işin arkasında olanlar ile ergenekon taşının altından çıkacakların hiçbir kişi ve amaç farkı yok...
Bunu inşaAllah en kısa zamanda anlayacaksınız...
***
Bu arada siyonist harekat, haçlı sefercileri ile iş başında...
Gündem Arabistan ve yine yeniden Gazze...
Bakalım sırada kim var?
güzel bir yazı olmus elinize saglık...
Nisan 11th, 2011 at 15:57