Deprem Yavaş Yavaş, Uyararak Geliyor!
Derprem...
Doğal afet...
Uyarı...
Ve vurdumduymaz olan biz Didimliler.
Yine de çok şanslıyız!
Deprem gibi bir afet Didim'e, uyararak geliyor! Şiddetini hafif tutup, ikaz ederek geliyor... Tabii gelirken de şöyle sesleniyor bize:
"Geliyorum ey duyarsız Didimliler !
Benim adımı, sanımı unutmuş gibisiniz. Bari ben sorayım, nasılsınız iyi misiniz? Önlemlerinizi aldınız mı? Filizleri yani kolonları kesilmiş, apartmanları tespit edip önlem aldınız mı?
Halkınızı, öğrencilerinizi, çocuklarınızı panellerle, seminerlerle tatbikatlarla, ben geldiğimde neler yapmaları gerektiği konularında uyardınız mı? Deprem bilincini işlediniz mi?
Peki yöneticileriniz ne yapıyor?
İşyeri ve evlerde vatandaşların 1 metre yer kazanması için ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARAN binaların kesilen kolonlarını tespit çalışmaları yaptılar mı?
Yapmadılar!
Peki ben o binaları yerle bir ederken, sağında, solunda, önünde ve arkasında olan binaların da risk taşıdığını biliyor musunuz? Zira ben gelince, çocukken oynanan saklambaçta olduğu gibi, "sağım - solum - önüm -arkam sobe" diyerek kendinizi emniyete alamazsınız! Buna zaten zamanınız ve imkanınız olmayacak! İyisi mi şimdiden önlemlerinizi alın diye bu aralar sık sık yokluyorum Didim'i! Şiddetimi de, felaketimi de henüz artırmadım! 4 noktalarda geziniyorum... Anlatmaya çalışıyorum.. Uyarmaya çalışıyorum! Amma hala anlayamıyorsanız ben ne yapabilirim ki? Değil mi amma?" diyor.
Sözün Özü!'
Evet 6-7 lik bir depremde Didim'deki binaların yüzde 70-80'i yerle bir olacak! Tuz buz olacak. Çünkü 2000 yılı öncesi yapılan yapıların büyük çoğunluğu perişan bir halde. Hatta kolonları kesik olanlar var! Hiç bir güçlendirme, yıkma, yani önlem yok.
Müstehakımızı bulacağız yani...
Ruhuna el fatiha...