content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

31 May

Denizleri Seviyorsan, Dalgaları da Seveceksin

Hayatımız kendi çelişkilerimizin içinde eriyip gidiyor. İstediğimiz ve istemediğimiz birbirine o denli karışmış ki sonunda ne istediğimizi biz bile bilemiyoruz! Peki, karşımızdaki nasıl anlasın?

Birisi tarafından sevilmek istiyoruz. Ama sonra karşımızdakinin sevgisinden boğuluyoruz. Bu sefer de bizi sevmesin diye elimizden geleni ardımıza koymadan hoşlanmadığı her şeyi yapmaya çalışıyoruz.

Yalnız olmayı istemiyoruz ama birisine bağlanmayı da…

Para kazanmak istiyoruz, fakat saatlerce çalışmak istemiyoruz…

Çocuklarımız olsun istiyoruz, ama hiç ağlamadan büyüsünler, hiç hastalanmasınlar…

Sevdiğimiz erkeğin annesi olmasın istiyoruz mesela. Doğurmuş, büyütmüş ve hemen ölmüş olsa daha iyi…

Sevdiğimiz kadın, ailesine sırtını dönsün, ama bize hep yüzü dönük olsun istiyoruz, biz de bir aile olsak da…

Zayıf kalmak istiyoruz ama durmadan yiyerek... Sağlıklı yaşamak istiyoruz bütün tehlikeli şeyleri düşünmeden midemize göndererek …

Sevdiğimiz kadın/adam sadece bizim olsun istiyoruz. Bizi sevsin, bizimle ilgilensin, bizden başka hiçbir şeyi gözü görmesin, beyni hiçbir şeyi düşünmesin istiyoruz. Hem de biz başka pek çok şeyin peşinden gitmeye devam ederek... Yanlınızca ihtiyacımız olduğunda arayarak…Öyle sıkı sık aramasın istiyoruz yalnızca biz isteyince arasın…

Çok şey bilmek istiyoruz ama hiç araştırmadan... Okumadan, emek harcamadan, odaklanmadan, dinlemeden…

Kısmetimiz ayağımıza gelsin, armut ağzımıza düşsün, insanlar bizi “pışpış”lasın, hep övsünler, onaylasınlar, hep bizim eksenimizde dönüp dursunlar istiyoruz…

İstediğimiz hiçbir şeyi diğerinin de isteyebileceğini aklımıza getirmeden yaşamak, yaşamak ve yaşamak istiyoruz.

Tabi olmuyor! Acılarımızın nedeni de bu isteklerimizin karşılanamayışı zaten. Kendi dünyamızın patronu olmak istiyoruz. Sadece kendi dünyamızın mı, hayır! Bütün dünyanın yöneticisi ve kurtarıcısı olmak istiyoruz…

Her şeyi kılıfına uyduruyoruz. Bazen dinin doğrularını, bazen geleneksel düşünceyi, bazen de toplumsal eğilimleri ön plana çıkarıyoruz, isteklerimizin meşruiyetini kanıtlamak için. İsteklerimiz olmayınca da üzülüyoruz…

Hiç durup da “İstediklerim gerçekçi mi?” diye kendimize sormuyoruz. Gerçekçi olan isteklerimizin de bir bedelinin olabileceğini, bir emekle elde edilebileceğini hesap etmiyoruz.

Bütün hesaplarımız yanlış! O nedenle sonuç çıkmıyor! Çıkan bir sonuç olsa da doğru olmadığı için kalbimizi tatmin etmiyor…

Hayatlarımız hep aynı sokaklara çıkıyor sonra. Ya da aynı çıkmazlarda saplanıp kalıyoruz!.Kâbus yaşar gibi değişmeyen sonuçlar alıyoruz tekrar tekrar… En sonunda pes ediyoruz. Dünyaya küsüyoruz…

Oysa gerçek olan bir şey var ki o da yağmurda yürümeyi seçersek, yağmurda ıslanmaktan da payımızı alacağımız... Yağmurda ıslanmayı göze almadan, yağmurda yürümenin keyfine de ulaşılamayacağı gerçeği…

Her şey doğası gereği bir başka şeyle bağlanmış durumda. Bir şeyi istediğinizde onunla ilgili faturayı da gönüllü olarak ödemeyi göze almanız gerekiyor.

Faturayı ödemeden lezzet almak mümkün değil!

İstediğimiz şeyle istemediğimiz birbirine bağlanmış durumda ve biz şımarıklığımızdan yalnızca istediğimizin peşi sıra koşarken, ayağımıza dolanan istemediğimiz şeye veryansın edip duruyoruz.

Hiç memnun olamıyoruz. Hep eksik olanda, yada fazla olanda gözümüz ve istediğimize bir türlü ulaşamadığımızdan dolayı her şeye kahrediyoruz…

Güzel bir seyirci olarak geçeceğimiz dünyadan söylenerek, şikâyet ederek, hayata küserek gidiyoruz.

Oysa dünya her şeyiyle, varlık her haliyle haykırıyor: “İstediğin ben değilim, benden öte bir şeyi istiyorsun sen!” diyerek…

Oysa bütün sıkıntılarımız bu haykırışı duymakla çözülecek! Kalbimizin istediğini, bu dünyada bizim belirlediğimiz şekilde istediğimiz gibi almak nasip olmayacak. Bu dünya bu kadar... Asla bize yetmez! Ne kadar erken kabullenirsek, kalbimiz o kadar erken gerçek olana bağlanabilir…

Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileksin, dünyanın gerçeğini verildiği gibi kabul edeceksin…

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank