Demokratikleşme Paketi (III)
'Demokratikleşme Paketi' konusundaki değerlendirmelerimize devam ediyoruz: 7. Nefret Suçuna Ceza: Burada kastedilen, ayrımcılık yaparak suç işlemektir. Nefret de sevgi gibi duyguları ifade eder. Bir duygunun suç olarak kabul edilmesi ve cezalandırılması mümkün değildir. Ancak, ırk, dil, din ve cinsiyet gibi hususlarda ayrımcılık suçlarının cezalarının arttırılması mümkün olabilir. Aksi takdirde bu uygulama, kişi hak ve hürriyetlerinde çok büyük sınırlamalara ve farklı yorumlara yol açacaktır.
8. Ayrımcılığa Son: 'Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu'nun teşkili olumlu bir gelişmedir.
9. İbadete Engele Ceza: İbadeti engelleyen, inanç ve düşünceden kaynaklanan her türlü hayat tarzına müdahale eden cezalandırılacaktır.
10. Kamu'da Başörtüsü:
Kamu kurumlarında çalışanlara -hâkim, savcı, asker ve polis haricinde- başörtüsü yasağının kaldırılması olumlu bir gelişmedir.
11. Yardım Toplama: Başta kurban derisi rezaleti olmak üzere, halktan yardım toplamada her türlü yasak kaldırılmaktadır. Bu basit gibi görülen konuda bile, 28 Şubat Dönemi'nde ne büyük zulümlerin yapıldığı unutulmamalıdır.
12. Kişisel Veriler: Özel bilgilerin ilgisiz kişiler tarafından kullanılması ve arşivlenmesi önlenecek ve böylece demokratikleşme konusunda çok önemli bir adım atılmış olacaktır.
13. Gösteri Yürüyüşü: Paket, gösteri yürüyüşleri için süre ve yer konusunda serbestleşme yönünde önemli değişiklikler getirmektedir. Bu konuda nihaî kararın vali ve kaymakamlar tarafından verilmesi de hukuk düzeninin sağlanması bakımından doğru bir karardır.
14. Köy İsimleri: Köyler, değiştirilen tarihî isimlerini yeniden alabilecekler. Lâkin, ideolojik kaynaklı isimlendirme istismarına dikkat etmek ve değiştirilen isimlerin Türkçe alfabeye göre yazılmasını sağlamak gerekir.
15. Klavye Hürriyeti: X, Q ve W harflerinin kullanılması yasak kapsamından çıkarılacaktır. Esasen bilgisayar teknolojisinin süratle yayılması bu harflerin fiilen kullanılmasına yol açmıştır. Ancak, bazılarının yanlış anladığı gibi, Türkçe alfabe değiştirilmemektedir. Türkçe'de gene 29 harflik mevcut alfabe kullanılacaktır. 16. Andımız'ın Kaldırılması: Bu konuda ayrı bir kimlik peşinde olan ırkçıbölücülerin yıllardır yaptığı propagandalarda Türkiye'de ayrı milletlerin ve halkların yaşadığı görüşü işlenmiş; ne yazık ki bu tahrik, tabanı da etkilemiştir. Bunun neticesinde, önce orta öğretimden kaldırılan 'Andımız', şimdi de ilköğretimden kaldırılmaktadır. Açıkça ifade etmem gerekirse, ben bu değişiklikten pek hoşnut değilim.
Çünkü 'tek millet'in yaşadığı bir vatanda, bütün alt etnik grupları ihtiva eden bir Türklük ve Millet vurgusunun yapılması yanlış değildir. Ancak, devletçi dikta döneminin bu uygulamasına devam edilmesinin artık günümüz şartlarında demokratik geçerliliğinin bulunmadığı ileri sürülebilir. Ara bir teklifte bulunacak olursak, Andımız'ın tamamen kaldırılması yerine değiştirilmesi ve bu şekilde vatana ve millete mensubiyet ve aidiyet duygusunun eğitim yoluyla verilmesine devam edilebilmesidir. Buna göre Andımız şu şekilde değiştirilebilir:
'Doğruyum, çalışkanım ve bu büyük milletin bir parçasıyım. Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek ve ileri gitmektir. Varlığım, vatanıma ve milletime armağan olsun.' 17. Ana Dilde Özel Eğitim: Bu konudaki uygulamayı dikkatle değerlendirerek devlet okullarına yayılmasına ve ayrışma sebebi olmasına engel olmak lâzımdır. 18. Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi: Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi doğru ve olumlu bir uygulamadır. 19. Roman Enstitüsü: Roman (Çingene) Dil ve Kültür Enstitüsü kurulması yerinde olacaktır. 20. Süryaniler için: Süryanilerin Mor Gabriel Manastırı arazisinin Manastır Vakfı'na devri doğrudur.
***
Demokratikleşme Paketi'nin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.