Demokratik Özerklik ve pKAKA!
Yine aynı terane yaşanıyor ve giden gidiyor bu ülkede ne, kim, kimler, nerede, ne yapıyor vs vs. derken gelinen nokta 30 yıl öncesi. Kim kimi neden kandırıyor belli değilmiş gibi görünse de, ortada bir dansöz var ama bu dansöz kim o belli değil.
Ülkeyi yönetenler arada bir şehit cenazelerinde kükreyip geri çekilmeyi gelenek haline getirdiler. Bir süre sonra gündem ne de olsa değişecek ve Türk halkını oyalayan bu süreç yeniden kim şampiyon olacak, hangi yarışma daha iyi, dizilerde neler olacak diye tekrar uyutulmaya başlanacak.
80 öncesi sağ-sol kargaşası bitti derken Türkiye’nin başına musallat olan PKK belası yıllardır yaktı kavurdu Türk topraklarını. Önce gerilla harekâtı adı “altında biz eziliyoruz ve sömürülüyoruz” derken şimdilerde bu harekâtın başında dağlarda silah tutanlar meclisin kapılarından girdiler bile. Daha ne özgürlüğünden ve bağımsızlığından bahsediyorlarsa. Buna ne denir ihanet ve nankörlük.
Neden bitmedi bu PKK diye açılımlar yapanların, bu kime ninniler söylediği de alenen meydanda kıvır kıvır kıvranıyor. Tam bağımsızlık deyip defalarca kısır döngüleri, gencecik fidanların üzerinde kan izi bırakarak yaşatanların, bir gün gelip de yaşattıklarını yaşayacakları akıllarına gelmiyor mu?
Asırlardır kullanılan ortasya’daki küçük devletlerin zamanı geldiğinde, kullanan devlet tarafından yok olduğunu tarihin tekerrür eden sayfalarında gördük ve görmeye devam ediyoruz. Saddam, Ladin vs gibi bilinen popüler şahsiyetlerin kendilerine baş kaldırdıkların da yok edildiğini izledik. PKK denilen gözünü kan bürümüş örgütünde sonunun bunlar gibi olacağını görmek ve tahmin etmek zor olmasa gerek.
Ezilmiş ve atılmış milletler adına çalıştıkları söyleyen açılımlar yapan devlet adamlarımızın gelecek örgüsündeki elden gidenleri tekrar nasıl dikecekleri merak ediyoruz hep birlikte. Sert ve emin adımlarla anlayışlarından taviz vermeden tavizler verdirerek başkent yapacaklarını söyledikleri DİYARBAKIR’ da özerk demokrasi adı altında yaptıkları çıkarmaya 13 şehitle birlikte imzalarını attılar bile. PKK denilen örgütün gerçek yüzünün doğunun iç yüzü olduğu anlamak ve dile getirmek ne kadar zormuş. Özerkliği PKK değil doğudaki halk istiyor ve sokaklara dökülüp bağırıyor bunu sağır sultan duyuyor tüm Türkiye neden bakıyor hayretler içinde ilginç ve hali hazırda da doğal bir durum. Olağan hal uygulamasını tüm batı, kuzey, güney olarak açılımlarla ses çıkarmadan yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz.
Tarihin sayfalarında yaşananları sırasıyla buraya yazmanın bir anlamı yoktur. Acı, sitem, gözyaşı, kan ve mezarlıklar dolusu gençler. Şehidin anısına ağaç dikildi, şehidin hatırasına yollara, parklara, müzelere vs adlar verildi hatırlamak için. Kaç tanesine anıtlar dikilirse dikilsin bu teraneleri yutturduğunuz kimliklerle açılımlara devam ediniz. Açılımların Türkiye için ata yadigârı bağımsızlık topraklarını satmak olduğunu da yaptıklarınızla hepimize öğrettiniz. Doğuyu versen biraz daha açılalım diyecek bu zihniyete bu kadar yol vermenin anlamsızlığının yanında buna boyu eğmenin de bir gafillik olduğu da gözler önüne serilmektedir.
Gönül isterdi ki birliktelik şarkıları söylemek için çabalayan bir milletin el uzattıkları da onlarla birlikte barış şarkıları söylesin. Ağızlarına sakız ettikleri özgürlük, demokrasi, bağımsızlık kavramlarının arkasında durabilsinler. Kanla barış olmaz olmayacakta. Görünen köy kılavuzunu bile artık yolda bıraktı yöneticiler hala kılavuz arıyor demekten başka çare yok diyoruz.
Ne değişti?
1. 30 yıl öncesi Özal dönemi başlayan kan akıtma operasyonu devam ediyor.
2. Halkların özgürlüğü söylemleri gönlüm dağlarda türküleriyle yazıldı ve tilkiler dağlarda söyledikleri şarkıları şimdilerde mecliste söylemeye devam ediyorlar.
3. Dağların eşkıya adını verdiği ve devletin aradığı ve bulunca meclise ağa yaptığı kan tüccarlarının ellerindeki kanı bulaştırdığı milletin nabzı TBMM de göz göre göre vicdan sömürüyor.
4. Eşkıya başına şimdilerde bay deniyor, beyefendi ya da baş deniyor
5. Sevmedikleri bu milletin kanından geçinenler şimdilerde bu milletin kesesinden besleniyorlar. Vb…
KAN İLE ÖZGÜRLÜK ARASINDA KALANLARIN DA ELLERİNDEN KAN İZİ ÇIKMAYACAKTIR. TOPRAKLARINA İŞLEDİKLERİ NANKÖRLÜĞÜN CEZASINI ÇEKECEKLERDİR. BARIŞIN GÖLGESİNDE BARIŞ İÇİN VERİLEN MÜCADELEYE SAVAŞIN CAN YAKAN BOMBALARINI ATANLARIN SONU TARİHİN EL DEĞMİŞ SAYFALARINDA YAZILMIŞTIR VE YAZILMAYA DA DEVAM ETMEKTEDİR.