Demokrasi Motoru Kan ve Gözyaşı ile Çalışır Hale Geldi
Tam 100 yüzyıl önce Osmanlı devletini parçalayan, Anadolu’nun her tarafını işgal eden, Osmanlıyı tarih sahnesinde silen akbabalar, 100 yıl sonra farklı boyutlar adı altında, ayni koalisyon güç simdi Libya’nın başına üşüştüler. Fransa’nın önderliğinde Amerika’nın komutasında İngiltere, İtalya,Kanada’nın içinde olduğu koalisyon emperyalist gücü Libya’yı bomba yağmuruna tuttular.
Kim dağa çok bomba atacak?
Kim dağa çok Müslüman sivil öldürecek?
Kim dağa çok cami bombalayacak?
Kim dağa iyi katil? Diye birbirleriyle yarışıyorlar
Bence hepsi birbirinden profesyonel. Fransa ve İngiltere tarihi rollerini çok iyi oynamaktadırlar. Orta doğuda ve dünya’nın diğer bölgelerinde petrol, doğalgaz, altın gibi madenler bakımından zenginse oraya demokrasi şarttır, batının ilgi alanına girer, eğer bu gibi maddeler yoksunsa demokrasi olsada olur olmasa da olur. İşgal ettikleri ülkelere getirdikleri demokrasinin motoru kan ve gözyaşı ile çalışır hale geldi. İngiltere tarihteki rolünü farklı figürler adı altında defalarca uyguladı bir türlü terk edemedi ve etmedi Afrika’dan uzak doğuya kadar çok geniş coğrafyada hep kan döktü kendi emperyal politikaları için iç savaşı, mesep çatışması, yoksulluk, sefalet, getirdi. Şimdi Libya’ya sözde demokrasi getireceklerini ne kadar söylese de bu yalanlarına ancak kendilerini ve işbirlikçileri olan uluslar arası sivil toplum kuruluşlarını inandırabilirler.
Fransa’ dan bağımsızlık ve özgürlük isteyen Cezayir ve Fas halkını soykırıma uğratan bu ülke! Libya için demokrasi isteyen işbirlikçiler o zaman neredeydiler soruyorum? Amerika’nın ırakta 1 milyondan fazla sivili öldürmesi, Rusya’nın Çeçenistan Müslümanlarına 500 bin küsur insanı öldürmesi, Sırpların balkanlarda Boşnak ve Arnavut katliamı yapması, Rumların Kıbrıs adasında soydaşlarımızı öldürürken bu demokrat siviller neredelerdi neden seslerini yükseltmediler soruyorum? Şimdi Libya için aynı ağızdan konuşur hale geldiler. Bu sivil toplum kuruluşların finansörü Amerika olduğunu herkes tarafından bilinilmektedir
Sevgili dostlar: Benim kaddafi’yi desteklediğim sakin anlaşılmasın ben elbette kaddafi’nin gitmesinden yanayım kendi halkı üzerinden savaş uçağı uçuran, kendi halkını bombalayan bir lider asla demokrasi getiremez aksini düşünmek aptallık olur, ama o ülkede demokrasi yoksa o ülkeye müdahale etmek anlaminada gelmez. İyi kötü Libya’da bir düzen var ülkede şantiyeler arı gibi çalışıyor sadece Türkiye’nin 30 milyar dolar yatırımı var Kaddafi Bedevilere ve Berberilere az çok demokrasi getirmeye çalişsada Amerika’nın getireceği sözde demokrasiden dağa iyidir kendi demokrasisi.Amerika Irak’ı bombala esnasında Saddam’ ın heykelini ayakkabıyla dövenler ne kadar pişman olduklarını el cezire muhabirlerine İbrahim çavbak anlatıyorlardı o zaman batının gerçek politikasını kavrayamamışlardı.Kaddafi bütün servetini ve petrol gelirlerinin bir kısmı Amerika ve Batı bankalarında kamufle ederdi sadece Amerikada 40 milyar dolar kaddafi’nin parası dondurttu,üstelik Sarkoziy seçim kampanyasında harcadığı paranın finansörlüğünü Kaddafi yapıyordu üstelik Pariste kaddafi’yi kırmızı halılarla karşılayan Sarkoziy, şimdi Libya’ya bomba yağdırıyor,bu kadarda iki yüzlülüğe, aymazlığa dayanan dış politika nasıl becerdiklerini aklim almıyor .
****
Başbakan Erdoğan gurup toplantısında ve dünya medyasına sesleniş konuşmasında “Libya’ya asla asker gönderilmeyeceği Libyalı kardeşlerimize atılan bombalara vesile olmayacağımızı defalarca vurguladı vurucu gücün arasında asla olmayacağımızı teyit etti” ve daha sonra Obama ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra aniden kararını değiştirdi teskere beklenilmeden 6 fıkrateyin 1 deniz altı 6 tane savaş uçağı gönderildiğini açıkladı. Bence bu
kadar çelişki,değişken,gelişmelere göre farklılaşan,bir dış politikada olamaz,orada ölen her siviller vurulan camiler kundaklarında ölen bebekler ölümü başbakan vesile olacaktır.Onlar makro sömürge planlarına hizmet etmiş olacağız
Daha önce de bir yazınızı okumuştum.Hala Türkçe'niz çok bozuk. Çok anlamsız ve uzun cümleler kuruyorsunuz. Yazınızın baş tarafında "dağa" olarak kullandığınız kelimenin "daha" olması gerekmiyor mu?
Mart 31st, 2011 at 22:48Ayrıca çok fazla cümle düşüklükleri var ve sitedeki "Lütfen duyarlı olalım" köşesine de duyarlı olalım.