Demokrasi Güzel Şey!
Geçtiğimiz perşembe günü sabaha karşı kalbim, önce bir ambulansın içinde, daha sonra da getirildiğim Ankara Güven Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde durdu. Doktorların deyimiyle bütün risk faktörlerini taşıdığım için bu durum normal sayılmalıydı. Lâkin yıllarca gün doğumunu seyretmiş bir derviş gönülün hayata tutunması, bendenize bir müddet daha nefes alabilmeyi nasip etti. Beni arayan dostlara sonsuz teşekkürler ve gerçekten yaşamak çok güzel...
***
Başbakan’ın ve bütün parti liderlerinin Allah yardımcısı olsun... Son bir aydır hızlanan bu ‘aday adayı’ furyasıyla siyasi partilere ‘hücum’ başladı. Bu konuda en fazla talep, Meclis’te milletvekillerinin tamamının yarısından çok fazlasını çıkaracağı tahmin edilen AK Parti’ye idi. Toplam aday adayı sayısının yarısına tekabül eden 5599 kişi AK Parti, 4200 kişi CHP ve 2500 kişi MHP aday adayı olmuşlardı. Diğer bir ifadeyle, her milletvekilliği sayısı için AK Parti’den 12, CHP’den 8 ve MHP’den 4,5 kişi talepte bulunmuş.
***
Seçime katılan siyasi partilerden bir kısmı kendi içinde ciddi bir aday reformu uyguluyor. AK Parti, önce partinin bütün mensuplarının iştirakini sağlayan ‘temayül’ yoklamaları yaptı. Ancak, AK Parti kulislerinden sızan bilgilere göre, temayülde, genellikle işbirliği içindeki il ve ilçe teşkilâtlarının ağırlığı büyük oldu ve parti dışındaki aday adaylarına şans tanımadılar. Buna karşılık merkezde kademeli olarak teşkil edilen mülâkat kurulları, nihâi listenin oluşumunda tesirli olabildiler. Diğer taraftan, bizzat Genel Başkan’ın iller seviyesinde yaptırdığı kamuoyu araştırmalarının da neticede rolü olduğu söylendi.
AK Parti’de, ‘yenileşme’, ‘değişim’ ve ‘gençleştirme’ eğilimleri kulaklara fısıldanırken, bazı önde gelen isimlerin listeye konulmayacağı ileri sürülüyor. Fakat biz, vefaya önem veren Genel Başkan’ın herkesi değerlendirecek formüllere sahip olduğunu sanıyoruz.
***
CHP’de, eski Genel Sekreter Önder Sav ve ekibi ile eski Genel Başkan Baykal’a yakın isimler liste dışı bırakılarak tasfiye edildi. Şu siyaset ne garip şey... Baykal’ın kalleşçe tasfiyesinden sonra, yaklaşık 10 ay önce Kılıçdaroğlu, Baykal’a önce ‘Aday değilim’ dedi.
Arkasından, daha önce Baykal’ın en yakın adamı olan Genel Sekreter Önder Sav’ın kendisini aday göstermesi ve entrika çevirmesiyle Genel Başkanlığa oturdu. Geçen aralık ayında yapılan 2. Kurultay’da artık partiye hâkim olan Kılıçdaroğlu, Genel Sekreter ve ekibini yönetim listelerinden tasfiye etmişti. Bu defa da aday listelerinden süpürerek ‘yeni CHP’ için mazeretlerini tüketti. Artık CHP’den ve Kılıçdaroğlu’ndan yeni politikalar üretmesini bekliyoruz.
***
MHP ve BDP’de önceki uygulamalarından farklı râşeler sezilmiyor. MHP, eski klâsik adayların isimlerinin dışında, kendisine bula bula bir Ergenekon sanığını, Korg. Engin Alan’ı buldu. Bunun kendisine ne derece zararlı olduğu, seçim sath-ı mâilinde görülecektir. BDP ise, Apo’nun ve PKK/KCK’nın çatıları altında gelmiş geçmiş ne kadar bölücü varsa aday yapmış. Yani bu kişilerin Apo’nun direktifleriyle yönetilen birer robot olacakları gün gibi âşikâr... Bunların şahsi iradeleri yok ki milli iradeleri olsun...
***
Ne yapıp edip şu aday belirlemelerini demokratik bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Eskinin ‘delege sistemi’ kötüydü ama şimdiki yöntemlerden nispeten daha demokratikti. Önümüzdeki seçimlere mutlaka iyi denetlenmiş ve tabana yayılmış bir ön seçim-delege sistemiyle girmek zorundayız.
Her şeye rağmen demokrasi güzel şey!...
hasan bey cok cok gecmiş olsun Allah sizi bize ve sevenlerinize bagışlamış...
Nisan 15th, 2011 at 01:23